an itibariyle anlaşılmamış bir entrym olsun diye uğraştığım yer. o kadar oylamıyorlar ki başlığı upladığım halde farkeden yok. ne eksi ne artı. hayat belirtisi yok.
asıl başlık ''sözlüklerde kadınlara küfredenlerin bamya pipili olduğu gerçeği'' olacaktı ki olamadı.
hep bunu yazmak istemiştim. tüm sözlük alemlerinden intikamım gibi bişey bu benim için. o büyük gün demek bugünmüş. bana bugünleri gösteren yüce rabbime...*
bakın tüm genellemelerin yanlış olduğu gerçeğini bozan bir durum bu. şüpheye gerek duyulmayan, ancak ezik bünyelerin bir nick arkasına saklanarak yaptıkları klavyeden saldırıları yapanların aslında bamya pipili oldukları, sağ ellerinden başka sevgilileri olmadığı gerçeğidir.
artık denilebiliyor kimseler merak etmesin. neredeyse tüm milli bayramları, tüm ilkelerini, hatta ve hatta adını bile okul kitaplarından çıkarmak isteyen bir zihniyete teslimiz.
insanların artık tahammülünün son raddede olduğunu gösterir olaylardır. her şehit haberinden sonra birbirini tekrar eden açıklamaları defaen yapanlara tepkidir.
kolay değil zevk-i sefa içerisindekilerin yalandan başsağlığı dileklerine tahammül etmek.
kadın kelimesi ''cinselliği yaşamış kadını'' çağrıştırdığı için alttan alttan bize unutturulmaya çalışılarak yerine bayan kelimesi hayatımıza sokulmuştur. bu kaçışın farkında olmayanlar kadınların ''bayan''kelimesine verdiği tepkiye şaşırırlar.
sosyal medyada, gazetelerde son yaşanan bu hayvan istismarı üzerinden dönen geyiğin suyu çıkmış vaziyette. bırakın çocukları, hayvanların bile güvende olmadığı ülkemizde bu mevzu üzerinde şirinlik yapılmasını iğrenç buluyorum. yapabilenlerin de insanlığından ve vicdanından şüphe duyuyorum.
sağın karşı durmak, eleştirmek... gibi kelimelere uzaklığını biliyoruz. hemen hemen toplumsal eylemlerde saçından sürüklenen, jop yiyen, biber gazına maruz kalıp üstüne hapse sokulan kimdir? solcular. geçenlerde çıkan parasız eğitimle ilgili küçük de olsa adımlar kimin yüzünden atıldı. gerçi madem adım atılacaktı o insanlar ne diye bu kadar hırpalandı bu da ayrı bir panel konusu ya neyse...( seçim öncesi sus payı)
devam edelim sorulara.
sendika denen şey kimin sayesinde var? bugün hala kimse iplemesede işçiler, memurlar... hak arayışına gidebiliyorsa bu kimin sayesinde oldu. bazılarının ortalık karıştırmak diye adlandırdığı şeye solcular ''hak aramak'' diyor. buna ne diyeceksiniz.? sağcı zihniyetin önemli bir kısmına kalsa tabi otur arpanı ye.
oturduğunuz yerden herkese pkk'lı, bölücü demek, vatan sevgisini parsellemek kolay. bugün sayesinde hak ve özgürlüklerini savunabildiğin ne kadar kanun varsa bu insanların bu karşı duruşlarının payı var. bu da son soru.
kim daha çok zarar veriyor bu ülkeye?
karşı duranlar mı yoksa susanlar mı?
edit: yanlış başlığa yazılmış bir entrydir. kendi kendini 10 sn içinde imha edecektir.
kürt hareketinin başladığı yıllarda bu insanların çocuklarına kürtçe isim vermesi, mecliste kendilerini temsil etmeleri yasaklanmıştı. kimse böyle birşey yok demesin çünkü var. yüzlerce insan kayıp bu ülkede. sonra tüm bu özgürlüklere vurulan darbelerden sonra birileri çıktı ve ''çık dağa sana yaşam hakkı vermeyenlere sende verme'' dedi ve bu insanları kandırdı.
bu yoldan uyuşturucu ticareti yaptı, sivil insanları öldürdü. kardeşi kardeşe kırdırdı. ve bunu yaparken ermenilerden, yahudilerden, ortadoğu'dan, abd'den ve işin en acısı o bölgenin karışık olmasından faydalanıp voliyi vuran bazı türk yönetici ve gruplardan faydalandı.
apo ve yandaşı şerefsizlerin ve üstüne buna yardım ve yataklık edenlerin ciğeri beş para etmez herifler olduğunu, onların sırtından tekrar tekrar anlatmalıyız ki bu manasız savaşa son verilsin.
hata yapmaktan korkan, aşktan ve onu yaratan her türlü çelişkiye bulamamış, aldatmamış, aldatılmamış, okulu asmamış, sevdiği için sabahlara kadar içmemiş... insandan korkacaksın arkadaş. çünkü bastırdıkları bütün duygular ona en büyük sapkınlıkları ve hataları yaptıracaktır. ve bu düz adamların yaptıkları siyasetten de yetiştirdikleri çocuktan da korkacaksın.
ve kendine özgür ama duracağı yeri bilen, hayattan tecrit etmediğin bir çocuk yetiştirme sözü vereceksin ki yarın arkasına dönüp baktığında öğrendikleri çok, keşkeleri az olsun.
Mahalle baskılarının, dar çevrelerinin bilinçaltlarına ördüğü Çin seddi gibi duvarlara esir büyüdüler maalesef... Kanları kaynamıştır, aşmak istemişlerdir mutlaka, aşamadılar. O duvarları aşanlara öfkelenmeleri ondan! Halbuki, ömründe bi kere olsun dağıtmadan, nasıl toparlanır ki insan? Hangi sınırdan bahsedebilirsin, özgürlüğü tatmadan.
dogmalarla büyütülüp hayattan kendini tecrit etmiş, düşmekten- kalkmaktan...yani hayata dair ne varsa uzak kaçmış, hiç haytalık etmemiş insanların ülkede söz sahibi olup düz adam oluşlarını ve yaptıkları siyasete de bunu yansıtmalarını hababam sınıfını örnek vererek eleştirmiş. bayıldım.
devlete sırtını dayayıp maaş alabilmek herkesin isteği. çünkü hayat gerçekleriyle beraber akıp gidiyor. insanlar karnını doyurmak ve yaşamak zorunda. bunu elde etti diye de koyun olup sürüye katılmak zorunda değil.
uykudaki proleterya başkasının maaşı neden yüksek, neden birde şikayet ediyor..gibi sorgulamaları bırakıp ''benim maaşım neden böyle'' diyebilseydi bu noktada olmazdık zaten.
önce fakirleştirilen, sonra da onursuzlaştırılan bir millet olduğumuzun resmi şu yukarıdaki entry. 80 sonrası oluşturulmak istenen dinini tanımayan ama din yolunda militarist, içi boş, düşünmeyen, sorgulamayan...bir insan topluluğu yetiştirildi. hak aramayan, arayana tepki duyan, çıkarcı, üç kuruş için herşeyi yapabilecek bir garip topluluk. bir oyuncak için yol kesen, asıl meselelerin farkında bile olmayan...
bu insanlar böyle olmalıydı ki en hassas yerlerinden yakalanabilsinlerdi. din, vatan...gibi kelimeleri sık kullanmak da bu yüzdendi işte. sonuç olarak yobaz kemalist tayfanın yanlış icraatlerini de fırsat bilip üstüne de bu sayısı hiç de az olmayan insanları arkasına alarak at koşturuyorlar 3 dönemdir. olana bitene sukuta bağlamış insanların uyanmaması için yeni emzikler üreterek. tüm bunları ne için yapıyorlar?
tanım: geçen gün yazılan bilgi içerikli entryden sonra olanları anlatmak için kurulan başlangıç cümlesi.
dün de buna benzer çok derin ve anlam içeren bir başlığımı çok kişisel bulup sildi moderasyon. kırılıyorum böyle olunca, hisli ve hassas bünyem kaldırmıyor bu tip şeyleri. neyse..konudan sapmayalım. efendim günlerden birgün her zamanki gibi bilgi içerikli entrylerimden birini girdim ki kimse iplemedi. ne oylandı, ne altına birşey yazıldı. ama şikayetler boldu, uludağ sözlük oylamıyor...gibi bir serzeniş vardı ortada. bu bir çelişki miydi? kafam çok karışık.
sosyal medyada atıp tutmaktan başka bişey bilmeyen bir milletiz biz. buna bende dahilim. konuşmaktan başka hiçbir eyleme geçemeyen, ülkeyi bok götürse çeneye vurmaktan başka meziyetimiz yok. oturduğumuz yerden vatan kurtarmak, eleştirmek en iyi bildimiz.
durum böyle olmasaydı en basitinden bir örnekle herkes kapısının önünü süpürürdü. sürekli şikayet eden ama karşı durmaktan bu kadar korkan bir millet daha yok sanırım. şu olan biten başka ülkelerde olsa sokaklar eylemlerden, protestolardan geçilmezdi. ama yemiyor işte naparsın.
herkesin canını yakan bu terör mevzusunda, bu allahın belası işe tepki gösterirken alakalı- alakasız her türlü ismi bu mevzunun içine sokma çabası şahsımı rahatsız ediyor. birilerini suçlarken biraz daha dikkatli olun, hedef gösterirken bazı isimleri biraz araştırın. kimdir, nedir, ne yapmıştır? sorularının cevaplarını arayın önce. sonra küfredin, haykırın klavye başından. belki işe yarar!?!
iş bu entry ''okumadan alim yazmadan katip olmaya'' çalışanlar için yazılmıştır.
hakkaten bir spor terimini bilebilmek korkulası birşey. aman yarabbi. bu ne özgüven, bu ne bilgi dağarcığı... bile diyebilirsiniz zorlarsanız. vay anasını.
yeni moda bir durum var erkekler arasında. pes oynayan kız, futbol seven kız ''evlenilecek kız'' gibi yorumlar dönüyor ortada. olsa olsa bu ofsaytı bilen kız da eğer istisnai biri değilse, erkeklerin beğendiği bu kategoriye girmek istiyordur. mini bir çakallık durumu var bunda. çünkü kadınların büyük bölümü futbol sevmez. hatta ileri gidiyorum futbolu kuması gibi görür, sevdiğinin eşinin onunla bu yüzden ilgilenmediği konusunda bik biklenir. kendimden biliyorum.
şu açılan başlıkları, olanı- biteni, şehitleri, iki toplum arasında ki gitgide artan düşmanlığı... görünce hatırlatılması gereken durumdur.
bu işlerden ekmek yiyen insanlar var. acı ama gerçek bu. ve tüm rant peşindeki devletler, mafyalamış gruplar, devlet içi ve dışı güçler kandan ekmek yer. çünkü ''kaos'' onların illegal yollardan para kazanmalarını sağlar. olan hiç suçu günahı olmayan insanlara olur. bizlerde son 40 yılımızı bu meseleyi konuşmak ve lanetlemekle geçiririz. biraz sağduyu lütfen.