arkadaşlarınızla bi yerde oturuodursunuz, ve birden aklınıza yaşadığınız yaran bi olay gelir, hemen paylaşmak istersiniz, heyecanlı heyecanlı anlatırsınız, olayı yaşarken çok gülmüşsünüzdür, ama anlatınca komik olmaz* , birden ortam ortam sessizleşir, gülmek için can atan öfkeli kalabalık beklediğini bulamamıştır, şimdi komik olmadı ama ben o zaman çok gülmüştüm, anlatınca komik olmuyo orda olmak lazım diyip olaydan sıyrılırsınız, belki de son cümlelerle güldürürsünüz onları.**
bkz: miami sahillerinde her türlü sarkıntılığı ve sapıklığı yapıp buna dayanamayan mankenler tarafından kovalanmak, sonra yakalanmak, sonra da irikıyım bodyguardlar tarafından bi güzel dövülmek.
iki tane 4 basamaklı sayıyı kafasından çarpabilen, matematiği pek şukela olan gençlik tabi. bildiğiniz üzere mukemmel bi matematiğe sahiptir,izleyin görün* http://www.youtube.com/watch?v=6ViaEK5AiEA
seri halde eksi oy yemeyi kendine bir ülkü edinmiş yazardır. heralde idealistliği de burdan gelmektedir. kendisinin de dediği gibi fikir özgürlüğü sonuçta.*
ilişkinin başlarında; aşk,acı,hüzün yaklaşmışken daha bunların farkına varamayan, hayatına ona endekslemiş, her dinlediği şarkıda onu düşünen romeonun julietine söylediği iç titreten bir sevgi cümleciği.**