brezilya\'nın bunca zaman kayırılması, bizle oynadığı maçta yapılan haksızlıklar vs sebeplerle almanya kazansın istiyordum bu maçı ki zaten almanya\'nın kazanacağı da belliydi. kendi evnde büyük bir baskı altında olan brezilya\'nın bu kadar iyi bir takım karşısında şansı yoktu. ağlayan brezilya taraftarlarını, özellikle çocukları görünce kötü olmadım değil bir yandan. sonuçta bu seyirci biz de olabilirdik. gözlerim doldu. ama bunca zamanın ahı çıktı bir yerde, yapacak bir şey yok.
başrollerinde christoph waltz (gorbaçov) ve michael dougles'in (reagan) oynayacağı yeni mike newell filmi. gösterim tarihi henüz belli değil. bu sene içinde olmasını umut edelim bakalım biz.
christoph waltz'un kusursuz oynadığı ve quentin tarantino'nun yarattığı, son yılların en iyi sinema karakterleri. hele ki dr. king schultz tam bir yaratıcılık örneği.
ikinci oscarını da alarak sevenlerini mutlu etmiş eşsiz adam. Tabi bir o kadar kendini ve tarantino'yu da mutlu etti. Ödül açıklanırken kalbim yerinden çıkacak sandım.
Şimdiden peşin peşin bütün ödülleri bu adamın ayaklarına serin gitsin.
bir an önce düzgün bir albüm yapmazsa kariyeri için pek iyi olmayacak kişi. artpop'la ciddi atak yapması lazım. sosyal medyada ise liderliği kaybetti. twitter'da castin bibıra geçildi. facebookta da lider değil zaten.
en son, geçirdiği sakatlık nedeniyle yürüyemeyecek durumda olduğunu söyleyip (doğru söylediyse tabi) turnesinin son 21 konserini iptal etti.
şu an açık ara yaşayan en iyi aktördür. ve evet hiç abarttığımı düşünmüyorum. bu muhteşem adamı, tarantino, okyanustaki bulunmaz bir inci tanesi gibi yeryüzüne çıkardı ve şimdi ise bütün dünyanın soluğunu kesiyor. brad pitt'ler falan yanında sönük kalıyor. son yıllarda sinemanın başına gelen en güzel şey.
şahane oyuncu çok ama bu adam.. bu adam tarifsiz.
aynı zamanda çok asil ve tam bir centilmen. ayrıca kendi dili almanca dışında ingilizce,fransızca ve italyancayı da şiir gibi konuşan, ve bu dillerde de über oyunculuk gösteren, nazik, iyi kalpli bir adam.
türkiye'de yeni bir mizah anlayış ortaya çıktığı kabul edilirse bu konuda bazı problemleri olan dizi. engin günaydın en son bir röportajında türkiye'de komedi dilinin değiştiğini söylemişti. aslında buradaki tespiti doğru. yalan dünya genç neslin mizah anlayışını yakalayamadı. yalan dünya dizisinde şu anda mizah adına türkiye'deki en iyi yeni oyuncuların önemli bir kısmı oynuyor. fakat iyi oyuncuların olması yetmiyor. değişimi yakalamaya çalışırken zorlama, kasıntı oyunculuklar ve hikayeler çıkıyor.
gün değişikliğinin esas sebebi neydi bilmiyorum ama fazlasıyla kıyaslandığı leyla ile mecnun, işler güçler gibi yapımların arasına bir meydan okuma şeklinde gelmesi enteresan. demek ki bazı kaygılar var. eğer sebep buysa şımarık ve hırslı bir çocuğun hareketine benziyor yapılan.
olay örgüsü, konuları izletiyor ama yeterince komik olmuyor bu dizi. olamıyor. bir sürü karakter var, hepsi güzel karakterler ama karakter yoğunluğundan her birine bölüm başına 3-5 dakika düşüyor oynayacak, taş çatlasın 10 dk. müzikal kıvamına gelmeden ne zaman toparlayacak acaba ya da toparlayacak mı acaba? bu kadar karakter nasıl toparlanır, zor. şimdilik sırf okan çabalar'ı izlemek için izliyorum. bir de derya karadaş'ı izlemek büyük keyif veriyor, o kadar.
26. bölümünde biraz toparlanmış dizi, gerçekten en son bölümü çok eğlenceliydi. bünyamin'in deniz'le muhabbeti, yeni gelen gotik, emo kız eylem karakteri, nurhayat'ın açılay'la hitabet dersleri bombaydı.
tamam adam mars'a ayak basmadı; kıyafetti, teknolojiydi, oydu, buydu. sonuçta 5 yıl çalışmış bu atlayış için. her gün 100 tane adam mı atlıyor bu kadar yüksekten? herkesin cesaret edebileceği bir şey değil yaptığı.
tecrübesini, çalışkanlığını ve profesyonelliğini gerekirse yıllarca bekleyerek doğru zamanda hayata geçirdi. sırf bu hareketiyle bile bir çok insana örnek oldu ve heyecan verdi. atlayışıyla bilime de katkıda bulundu.
keşke herkes hayallerini böyle gerçekleştirebilse. muhtemelen mutlu bir insan olarak hayata veda edecek. bunu da haketti.