insanların ne kadar kötü olduğunu görmek beni hiç şaşırtmıyor,
fakat bu yüzden hiç utanmadıklarını görünce hayretler içinde kalıyorum.
goethe
Oysa acıyı yaratan kişiden, o acıyı dindirmesini istemek ne kadar budalacaydı.
Düşler Krallığı
kurdun kuzuyu yemeye niyetlenmesinde sasilacak bir sey yok. sasilacak olan odur ki, bu kuzu kurda gonul baglamis, asik olmustur.
mevlana
diyorsunki; "ben sana gönlümü verdim." iyi de gönül dediğin nedir ki ey sevgilim. ? ben sana hiç gönlümü verirmiyim! çünkü gönül dediğin toprağa girince toz olur, toprak olur. ben sana ruhumu veririm. çünkü ruhum sende sonsuzluk olur!
mevlana
''ruhumu toplum bozmuş, kafam endişeli, kalbim hiç doymak bilmiyor; hiçbir şey beni avutmuyor; kedere de zevke de alıştığım kadar çabucak alışıyorum. bu yüzden hayatım günden güne anlamsızlaşıyor; benim için bir tek çare kalıyor: seyahat etmek''
hani, kurşun sıksan geçmez geceden,
anlatamam, nasıl ıssız, nasıl karanlık...
ve zehir - zıkkım cigaram.
gene bir cehennem var yastığımda,
gel artık...
kalınca halatlarla
farzet ki bağlamışsın kendini yaşamaya,
sözünde erkeklik var
düşlerin sarımtrak,
bütün cefasını çekmişsin dünyanın,
halin bir hayli hüzün uzun zamandır,
yetmiş sana, doymuşsun,
bileklerin ağrıyor
hislerin morarmış,
hayatını onun bunun,
keyfine harcamışsın çoktan,
kendini çözecek gücün kalmamış.
farzet ki zalim,
çalmış götürmüş tüm imkânları,
sen geride,
kalbürüstü bir akardeon solosu,
ince telli, kırılgan biz sazsın,
hiç bir melodiye uyamıyorsun,
kendi akordundasın,
her taraftan sesler geliyor,
kaçırmak istemiyorsun kendi ritmini,
bağımlısın,
birisini seviyorsun,
sevmekten beter, yanıyorsun,
aşıksın,
sesine müptelasın besbelli,
oysa halatla sarılmışsın iyice
canın hayli sıkkın,
yazmak değil yaşamak
derdin,
biliyorsun ki bu yüzden
böyle saçmalıyorsun.
tak.
bırakıyorsun.
öyle duruşuna, size sanki dünyanın en mükemmel varlığıymış gibi bakışına, bu yeter, keşke bu kadar ufak şeyler için aşık olabilse herkes, keşke böylesine güzel çocuklar olabilsek.
baş ile dizler neredeyse öpüşme kıvamında birbirlerine yakındır ve insanın bir anlamda alabileceği en küçük şekildir.
ayrıca olası bir deprem halinde insanın riski en aza indirmek için sağlam bir eşyanın yanında alması gereken pozisyondur.
birde benim en rahat uyuduğum pozisyondur ama bu sizi ilgilendirmez.
hitler ve stalin bir barda oturmaktadırlar. bir adam içeri girer ve barmene bunlar hitler ve stalin değil mi diye sorar. barmen "evet, onlar" der. sonra adam onlara doğru yürür ve sorar:
"selam, ne yapıyorsunuz?
hitler cevaplar : " 3. dünya savaşını planlıyoruz."
adam sorar. "gerçekten mi? neler olacak?"
hitler: "bu sefer 14 milyon yahudi yi ve bir bisiklet tamircisini öldüreceğiz" der.
adam sorar: "bir bisiklet tamircisi mi???!"
hitler stalin'e döner ve der ki: "gördün mü, sana kimsenin 14 milyon yahudiyi takmayacağını söylemiştim!"
halil sezai paracıklıoğlu - duman
rihanna - man down
gökhan türkmen- sar beni başkasına yasakla
nazan öncel - bebek sevgilim
gökçe - tuttu fırlattı
arash feat helena- broken angel
hali sezai_tuğçe - seni çektim içime
nilüfer_haykocepkin - aşk kitabı
cem adrian_halil sezai- olsun
mabel matiz- bir yerden aşağı, çok aşağı düştüm
bu leman olmasa ışıklarda millet nereye gidiyormus merak ettiğim yer, hayır bız de gidiyoruz ama lan her gun tıklım tıklım bileydık böyle tutacagını önce biz acardık.
bu yaz fransız ve korelı akınına ugramıstır ayrıca ne alaka bılemıyorum ama bembeyaz rus görmekten kat kat iyidir.
pembe kırmızının açılmıs halidir ya da aynı kafayla konusursak kırmızının kullanılmıs halidir. kırmızı rujlu dudağı öpersen sömüre sömüre altında pembe kalır. sende o kızı masum sanar mıncıklarsın. ama kıpkırmızı rujlu kızın ruju bozulmadıysa dudaklarına kanı bozuk kimse değmemiş demektir.