Boşluğa düşme hissi insanı zaten bitirir. Derdin olunca anlatacağın kimse yok,mutlu olunca anlatacağın kimse yok,aranızdaki bir espri ya da onun hoşuna giden bir şey gördüğün zaman daha da üzülürsün. Resimlere bakarak ağlama eşyalarını bir kutuya saklama falan gibi evreler olur sonra. Ağlama krizleri ve ardından ağlayamama. Böyle sürer gider. Ne kadar süreceği belli olmaz.
Sokağ çıkmazsın çünkü onunla neredeyse her yere gitmişsindir onu görürsün anıların canlanır. Başka hiçbir karşı cins ilgini çekmez. Alkole vurursun kendini belki ama o da fayda etmez. Çok kötü bir durum sözlük çook.
Sanki annen ölmüş gibi hissedebilirsin ya da baban. Zamanla geçer diyorlar tabii ama benimki hala geçmedi. Annenin babanın yeri her zaman ayrıdır diyeceksiniz ama işte problemli ise annen ya da baban ve o sevdiğin insan onlardan daha yakın olduysa sana bu his oluyor malesef. Yaklaşık 1.5 ay oldu ikimiz de kopamadık birkaç kere daha görüştük sonra o şehir dışına gitti. Hala umudum var bekliyorum dediğim durumdur. O ilişki bittikten sonra çevreniz ne kadar geniş olursa olsun hayatınızın yüzde seksenini o kişinin kapladığını farkedeceksiniz.
Bir arkadaşımın tavsiyesiyle aldığım soğuk algınlığına birebir dediği ilaç. Hap olanından aldım ama bende hiçbir etki göstermedi. Ne abartılan halisünasyon vs ne de pat diye iyileştirir lafları. Hiçbirini göremedim.
Kim ne derse desin kendini çekip atan birisi beğenilmek istiyordur umrumda değil dese bile. Ego kasmak istiyordur tahminimce. Tabi ayrıca sevgiliyle arkadaşlarla atılan fotolar ayrı.
O yüzden sınav denmiş bence bu hayata. Çünkü alkol haram ve de ayık kafayla -dışardan bakınca- en rahat hayatlar bile yaşanmıyor. 60 hadi siksen 70 yıl çek bu derdi ebedi rehavet. Ama kaç kişi uyabiliyor bilemiyorum.
Haberini duymuştum bir ara da. Bu nasıl bi yokluk hiç mi kız görmedin dokunmadın? Yaşı kaç acaba bu gencin. Ortalama saatte 1.5 2 postaya denk geliyor. Ulan hiç işin gücün uykun da mı yok be densiz dedirtir adama. Yazık yav bu gençlik nereye gidiyor lafının belki de tek uyduğu yer.