Güneşin olsun gönlünde
Kar bile yağsa Ya da fırtına olsa.,
Gök bulutlarla Dünya kavgayla dolsa
Güneşin olsun gönlünde
O zaman gelsin ne gelirse Doldurur ışıklarla
En karanlık gününü Bir şarkın olsun gönlünde
Sevinçli ezgilerle Seni günlük tasalar boğsa bile
Bir şarkın olsun dudaklarında
O zaman gelsin ne gelirse
Yardım eder atlatmaya
En yalnız gününü
Başkaları içinde bir diyeceğin olsun
Tasada ve bunalımda Ve seni mutlu edecek her şeyi
Söyle onlara da Bir şarkın olsun dudaklarında
Yitirme sakın cesaretini Güneşin olsun gönlünde Ve her şey iyi olacak.
Cesar FLEISCHLER
en son ne zaman ağladığımı hatırlamıyorum ama bu aralar ağlamaya yer aradığım bi gerçek.Kaskatı kalbim belki gözyaşlarıyla yumuşar diye düşünüyorum ama maalesef duygu olmadan gözyaşı, gözyaşı olmadan kalp olmuyor.
son zamanlarda müptelası olduğum oyun. resmen kalplerin dolmasına kadar zamanını ona göre ayarlıyorum.işsizliğin getirdiği boş zamanı getirmek için harika bi yol ki aynı zamanda beyni canlı tutuyor.
gece bugün beni sadece yazmak için çağırıyor; rastgele yazmak. ben de bu söze kulak verip sadece yazıyorum. uykum kaç gündür beni terk etmiş durumda sebebini bilmiyorum uyumak beni rahatsız ediyor.yalnız olduğumu hatırlatıyor. garip ama etrafımdaki her şey bunu hatırlatıyor o zaman her şeyden mi rahatsız oluyorum ? işte böyle böyle saçma sapan çelişkilerin kafamı meşgul etmesi yüzünden yaşamaya odaklanamıyorum, uyuyamıyorum mutsuzluğa sebep arıyorum her şey yolunda giderken bile. sanırım sorunlarım var benim.yazmak biraz daha hafifletir sanıyorken daha da işin içinden, kendi içimden çıkamadığımı fark ettim. fark etmek de bir çözüm olmadığına göre gideyim en iyisi ben.
Yanlış insandın benim gibi,
duygularım yoktu senin gibi,
bir günah gibi işledim seni,
sonra da terk edip gittim herkes gibi,
kalbim çok acıdı yara gibi,
sonra iyileşti zaman gibi,
saklayamadım seni sır gibi,
günlüğümde ortaya çıktın sır gibi,
seni kalbime gömdüm bir sandık gibi,
elveda dedim eski bir sevgili gibi.
okuduğum Semerkant kitabında bilgi sahibi olduğum kıymetli filozoflardan biri meraka değer bir hayatı olduğunu düşündüğüm edebiyat ve tarihimizde önemli yere sahip olan bir insan.
bugün 3.kez ygs girdim ama tabi hazırlanmadan falan. tek amacım kaybetme korkusu olmadan sıkıntısız, stressiz sınava girme hissini yaşamak için.çünkü zamanında ygs benden gerçekten çok şey alıp götürdü ama bugün yine aynı telaşı hissettim oysa gereksizdi zaten 2 yıldır üniversite okuyordum ve sınava hiç bir hazırlık yapmamıştım. ama yine de gecenin bi yarısı uyanıp sabaha kadar uyumadım gizi heyecan bi şeyler yeniden gündeme geldi anladım ki aslında ben hiç uzaklaşamamışım hala sınavın etkisinden kurtulamamışım hiç bi kaybetme korkusu olmasa bile sonra yine aynı telaşla bankamatik kartımı kaybettim sınava geç kalcam diye aramadım bile sonra sınav yerine gittiğimde gördüğüm kalabalık yine ürküttü beni yine ilk kez girdiğim zamana götürdü beni derin nefes alıp sakinleştikten sonra lanet ettim sisteme de içimden küfürler savurdum hala bende aynı stresi yaşattığı için ama geçti.sınava girip çıktım hatta öncekilere göre iyi geçtiği bile söylenebilir ve yine biliyorum hiç bi beklentim olmasa bile sonuçları yine aynı heyecanla bekleyeceğim. aşmam lazım artık bir şeyleri olduğum şehirde okuduğum bölümde mutlu olmayı ilerlemeyi öğrenmeliyim.
ilk olarak Johnny Deep'in vampir rolüyle dark shadows filminde duyup hemen bulup dinlemekten bıkmadığım The Moody Blues şarkısıdır. melodisi olsun sözleri olsun etkilemekle kalmaz benim gibi ruhsuz insanın bile içinden sevgi seli kopmasına sebep olur. (bkz: )https://www.youtube.com/watch?v=9muzyOd4Lh8
bir kadın sevildiğini hissettiğinde vazgeçer çünkü artık bi heyecanı kalmamıştır bence bütün kadınlar kendilerini sevmeyen erkeklerde ısrar eder,sürünmek isterler.
yine yazma ihtiyacım nüksetti sözlük. ama ne yazacağımı da bilmiyorum sadece yazmak kelimeleri rastgele kafamdan boşaltmak biraz olsun ağırlığı hafifletmek. ama yalnızlığın hafif bir tarafı yok sözlük ne kadar yazsan da ağırdır işte.