bu girisinde de göreceğimiz üzere bir kişinin bir enrty'ye birden fazla eksi oy verebileceğini düşünebilmiş yazardır. benim bu giriye yorum "ahahahahaha" şeklinde oldu.
pek yakın bir zamanda muhterem başkanımız recep tayyip erdoğan'ın gerçekleştirmesini beklediğim süpersonik icraat. malum başbakanımız sevaba girmeyi çok sever. bunu da aradan çıkartıversin işte. türkiye ile dost ve müttefik amerika arasında bi istanbul'un lafı mı olur canım.
hayırlısıyla beş, bilemedin on seneye kadar gerçekleşecek olaydır. evet, şimdi sözlükteki bazı dinci arkadaşlar bana kızacaklar. "olur mu efenim öyle şey, türkler müslüman'dır, müslümün kalacaktır!" diyecekler, biliyorum. ama dost ve müttefikimiz canımız ciğeriğimiz abd'ye daha yakın olabilmek veya ab'ye girip o avrupa ülkesi senin, bu avrupa ülkesi benim dolaşabilmek için verilecek bu kadarcık bir tavizi çok mu görüyorsunuz? nolmuş yani değiştirsek dinimizi? hıristiyanlığı da allah (c.c.) göndermedi mi?
"biz çılgın türkler"in islamiyet denen dini kabul ediş tarihimiz olarak her yerde 751 talas savaşı diye yazar. yani aradan yaklaşık 1300 yıl geçmiş biz müslüman olalı beri. peki şimdi soruyorum size efendiler? biz bu zamana kadar islamiyet'ten ne tür bir çıkar sağladık? hangimiz müslümanız diye alkışlandı? hangimize ödül verdiler, ha? aksine gittiğimiz her yerde hor görülmedik mi? barbar, kıro, terörist muamelesi görmedik mi? demek ki çok yanlış yapmışız islamiyet'i kabul ederek. keşke kavimler göçü sırası bizans'tan, ostrogot'tan, vandal'dan kapaydık hıristiyanlığı da şimdi paşa paşa avrupalı olaydık. ulan o zaman asya kıtası diye hatay sınırını alırlardı be. çoktan avrupa birliğindeydik anasını satayım. kişi başına düşen millî gelirimiz 35 bin dolar olurdu. isviçreliler "şu türkler de ne şanslı millet, hayat standartları çok yüksek" derlerdi bizim için. ahh aah. yaktınız bizi islamiyet'i kabul edenler, yaktınız. hayır, kendiniz girin amk. koca milleti niye yakıyosunuz? "olsun biz öbür dünyada karşılığını alıcaz, onlar hep yanacak" diyen mümin kardeşlerime de selam ederim, ama bunlar boş işler be hacı. kim takar öbür dünyayı?
biricik dost ve müttefik ülkemiz, canımızdan çok sevdiğimiz abd'mizin birbirinden değerli mallarını kullanmamızın doğruluğuna vurgu yapan güzide bir cümle. ne kadar doğru değil mi? özellikle abd ile birlik ve beraberliğe en çok ihtiyaç duyduğumuz şu günlerde.
kimdir, nedir tam olarak bilmiyorum ama beni bu yazara benzetenler fena halde saçmalamaktalar. yok efendim "cool adam'ın çocuğu"ymuşum, "çakma cool adam"mışım da bilmem neymiş. hiçbir şey bilmiyorsanız doğal sayıları gidin öğrenin. benim nickime tıkladığınızda ne yazıyor: "4. nesil yazar". cool adam'ın nickine tıkladığınızda: "6. nesil yazar". öyleyse kim kimin çakması olabilir soruyorum size. sizi ciddiye alıp da cevabınızı dinleyeceğimi düşünmeyin ama sakın.
ne desek boş bunlara. hem akciğerlerine yazık ediyorlar, hem de üç beş kuruş daha fazladan vermeyerek cimrilikleriyle ortamların sikkosu oluyorlar. olum gelin benden isteyin vereyim paranızı da içmeyin şu samsun'u allahaşkına.
aslında zevksiz olmasının yanında fakir olması daha utanç verici olan türk insanıdır. abercrombie'den giyinmiyorsan, kusura bakma ama kimse seni sikine takmaz arkadaşım. basacaksın parayı giyeceksin aber'ı. çakma aber giyenlere ise tek lafım var: "gidin kendinizi becerin, pislikler!".
kendisini bu kadar üzgün görmek beni ne kadar yaraladı anlatamam. öyle ki sırf içimden geldiği için facebook hesabımdaki 234 kızın her biri ile konuşup bu arkadaşa manita yapmaya çalışacağım. yine olmazsa artık sorunun facebook'ta olmadığı açıktır bence.
tam adı arzuhan yalçındağ doğan olan mümtaz şahsiyeti; tüsiad başkanlığı yapmış, medya deviymiş demeden kolundan tutup mutfağa sokmak, "bana bulgur pilavıyla cacık yap" demektir. yapana benden imzalı aydın doğan kartpostalı.
22. yüzyıla girmek üzere olduğumuz şu günlerde, hele hele istanbul kültür başkenti olmuşken kadına şiddetin garip karşılanması hiçbir şey değilse bile aymazlıktır. kadın dediğin ağzının ortasına yediği yumruğun açtığı güllerle güzelleşir.
"o zaman siktir git lan başka şehirde yaşa" denilerek kafasına gözüne girişilmesi gereken sinir bozucu tiptir. kendini önemli göstermek için gider şehre bok atar. bir de bu tipler hangi şehre gitse aynı lafı tekrar eder ki kır otuz iki dişini de tam olsun.
arkadaşları "ivanoviç"lerden, "zemyanovna"lardan seçmek, son kalan rubleyle gidip bir şişe vodka almak ve ropdöşambr ne kadar kirlenirse kirlensin üzerinden çıkarmamak demektir.
demek ki sahte kemalist dinleyebilir diye düşünmemi ve akabinde rahat bir nefes almamı sağlayan cümül. sagopa kajmer dinleyemeseydim ne yapardım bilemiyorum.
yarın öbür gün gelip selam verse siktiri çekeceğim erkek türüdür. delikanlı adam rus ruleti oynamaktan asla çekinmez. hatta her fırsatta "abi rus ruleti oynayalım mı?" veya "hacım gel iki el rus ruleti atak" demeyen erkeğe ben erkek adam demem ama siz ne dersiniz onu da bilemiyorum.
sabaha kadar oyun oynamayı kendisine bir vazife bilen, ertesi gün de herhangi bir işi gücü olmayan rezil manyaktır. bir de utanmadan artizlik yapar uyanınca "ya sabah altıda yattım yaaa, çok yorgunum yaa, kahvaltı mahvaltı yapamıycam yaa" falan diye. artistlik yaptığı da annesidir bunun. babası geceleyin "geç oldu lan, yat artık" deyince hiç cevap veremez. sinirlendim lan resmen.
"üniversiteyi neden birinci sınıfta terk ettin?" diye soranlara verdiğim cevabın edim haline getirilmiş versiyonu. bu utançla daha yaşanılır mı o okulda? girilir mi derslere? not istenilir mi birilerinden? mümkün değil.
kumar oynayan insanlara baktığımızda ne kadar doğru olduğunu anlayabildiğimiz çıkarsama. ben bugüne kadar bir tane kumar oynayan adam görmedim ki aptal olsun. aksine mehmet ali erbil, serdar ortaç ve hande yener örneklerine baktığımızda kumar oynayan insanların zekalarının ne kadar gelişmiş olduğunu ve servetlerine nasıl servet kattıklarını anlayabiliriz.