Kendisine rahmet diliyorum öncelikle... Olayın üzerinden epey zaman geçti, ancak ben hala onu düşünüyorum. Niye oraya gittiğini, niçin ölürcesine aç kalarak rejim yaptığını, neyin uğrunda öldüğünü... Belki okulda aşık olduğu bir çocuk vardı, ve sırf şişman olduğu için ona göz ucuyla bile bakmayan bir çocuk... Belki arkasından, belki terbiyesizliği iyice ele alıp yüzüne karşı gülenler, kendisiyle dalga geçenler vardı... Başkalarının yanında "Yeter artık, yeme" diyen bir annesi vardı belki... Belki istediği kıyafetleri alamadığı için evde ağlıyordu... Belki bir kıyafet bulamadığı için, veya bir eş bulamadığı için mezuniyet balosuna gidememişti... "Oha kıza bak" diye bağıran çocuklar vardı yolda belki... Bunların hepsi belki... Belki de hiç biri olmadı... Ama bir tekinin bile olma ihtimali benim içimi o kadar acıtıyor ki... Dila, toprağın altında kimse senin dış görünüşünle uğraşamayacak artık, rahat uyuyabilirsin...
istinyepark mağazaları ile ben hayal kırıklığına uğratmış olan marka. insan fransa'daki gibi tapınak misali bir mağaza beklerken uyduruk kozmetik mağazası boyutlarındaki şubeleri ile tüm alışveriş hevesimi fos diye söndürmüştür.
erkekleri cezbettiği söylenen bir parfüm. arkadaşım hediye etti, güzel ama çok fazla turunçgil kokusu alıyorum. Çok dengeli bir karışım olmadığı kanaatindeyim.
profesyonellerin tercih ettiği, geniş renk skalası ve kalitesiyle gönülleri fetheden, uğramadan önünden geçemediğim makyaj markası. bağdat caddesi, akmerkez, taksim ve istinye park'ta mağazaları vardır.
caddebostan'da kendine ait bir mekanda oda tiyatrosu yapan tiyatrocu. ortalama bir ev salonu büyüklüğündeki yerde ufak bir sahne ve yaklaşık 30 seyirci alan koltuk ve sandalyeler bulunmaktadır. oyunlar interaktiftir, seyirciyle karşılıklı paslaşma yapar. "yoksa oyuna mı geldik?", "bir delinin hatıra defteri", "herkes mi aldatır?" bu mekanda oynanan oyunlardan birkaçıdır. gidip bir kere görmek gerekir. oyunlar yaz döneminde de oynanmaktadır.
son yaptığı röportajlardan birinde Özgü Namala da laf sokuşturarak "istesem ben de yılda 10 filmde oynarım" demeye getiren oyuncu. sadece kendisinde bulunup başka kimsede bulunmayan bir farklılık (ama o farklılığın ne olduğunu henüz keşfedememiş sanırım) sayesinde Şehrazat gibi eşi benzeri olamayan bir karakteri canlandırmanın kendisine nasip olduğunu düşünen kişi.
nacizane kanaatime göre bence de Şehrazat çok nevi şahsına münhasır bir karakter. Bu derece basmakalıp tepkiler, bu derece ruhsuz bir ifade ve bu derece insana sinir harbi yaşatan mıymıy konuşmaları başka bir karakterde bulmamız çok zor. bana kalırsa ustaları izleyip biraz feyz alması ve ne kadar sıradan olduğunu farketmesi gerekiyor hanım kızımızın.
ayakkabıları pahalıdır, ama indirim dönemine denk gelirseniz gayet uygun bir fiyata bir çift steve madden'ınız olabilir. dikkat! bayram çocuğu gibi yastığınızın altına koymayın, topukları pis batar.
mutsuzluk başlıklı karikatür serisinin bitmemesini dilediğimiz, gözlem ve tespit insanı, uykusuz'un ayrılmaz üçlü karikatüristlerinden biri. diğerleri için;
"Ne yardan geçerim ne de serden." diyen güzel bir insandır. Yanakları al aldır. Pijaması çubukludur. Bu insanları gördüğümüz yerde onları bağrımıza basmak, kenelerini ayıklamak lazım gelir.
Önceden edit: Alpay Erdem leşiyorum mütemadiyen...
sadece yurtdisindan gelme suresini beklemeyeyim diye parfum siparis ettigime beni pisman eden sozde alisveris sitesi. o kadar ilgililer ki attigim maillere kesinlikle donus yapmiyorlar. ikinci bir alisveris? asla olmayacak.