1."van minut" ingilizcesinden çok daha iyi, fransızca ve almanca bildiğini ve farsça, arapça, japonca ile ilgilendiğini biliyoruz.
2. "laikçi"nin türkçe bir anlamı yoktur.
zorla sevdirmek gibi bir eylem, bilateral olması dolayısıyla imkansız olacağından, putlaşırmak bağlamında ele alınabilecek başlık. putlaştırılmak ise Atatürk'in en karşı çıktığı şeydi.
birbirinin aynı, fabrikasyon korku filmlerinden gına gelen ve de hayat zaten gerginken, buna bir de uyku içi sanrı ve gerginlik eklemek istemeyen, normal bir insandır. filmlerden korkuyor olması gerekmemektedir.
görünmez adamın burnunda et varsa, burnunun ötmesinden yerini tespit ederek üstüste aparkatları yerleştirdikten sonra eve dönüp elinizi tuzlu ılık suda dinlendirmenize sebebiyet verecek aktivite.
hakkında yazacak iyi bir şey bulunamayacak olandır. yıllar önce nokta dergisine kapak olmuştu, içindekiler sayfasında da küçük bir resmi vardı. elinde bir kitap: friedrich engels, ailenin, devletin ve özel mülkiyetin kökeni. durum esasen, hitler'in das kapital'i okumasına benzer bir durumdu. "düşman ne yapıyor, nasıl hareket edilmeli" sorusundan yola çıkılmıştı. ancak, o sıralarda, "bakınız, ben değiştim, neler okuyorum" olarak verdiği mesaj ağır basıyordu. geldik günümüze. engels'ler işe yaramış, saygı toplamış, tezgahı kurmuş, malı götürüyor. "düşman"ına karşı ne şekilde hareket edeceğini de biliyor, esasen de tek çalıştığı şey o "düşman"ı. her ne kadar başka şeylerle örtbas etmeye çalışsa da.
Sigara içen kadının dahi, toplumun uzuv özdeşleştirmesi nedeniyle henüz yakın zamanlarda yırtabildiği göz önünde bulundurulursa, ilk gördüğümde tebrik edeceğim kadındır.
işinde gücünde, toplumsal hayatta yer almak ve yaşamını kazanmak için o, şu, bu cemaatin muhtelif yerlerini yalamak zorunda hissetmeyen normal kadınlardır.
Yüksek sermaye istemeyebilse de, geçiş evresindeki öğrenme sürecinin gelir kaybına yol açma ihtimali göz önünde bulundurularak, mesleğin niteliğine göre değişken olmak üzere, en azından bir süre gereksinimleri karşılayacak kadar bir miktarın kenarda olmasını isteyebilecek cesur hamle.