üzerinde tente veya şemsiye olmayan alanda yapılır ise cezai yaptırımı yoktur. bu kurala uymayanlar 60 tl para cezasına çarptırılacaktır, bonus karta 3 taksit yapılmaktadır.
eskiden ondan çekinenler, belki diş bileyenler şimdi enseye tokat olayına girmeye çalışıyor. neden ki? uğraşmayın bu adamla, ne gereği var? onun burayı ne sandığını ya da kendisini ne sandığını kimse bilmesin, eksik kalsın.
piyanist şantör " nikah masası " eserini çalarken,
meraklı kalabalığın sözcüsü:
- hoş geldiniz josef k! nezih balo salonumuzu şenlendirdiniz.
josef k:
- ne balo salonu lan? burası bildiğin düğün salonu! *
josef k bir sabah uyandığında kendini uludağ sözlük' te buldu. kendisi gittiğinden beri ortalarda fazla görünmeyen portakalda vitamin' i görünce çığlığı bastı! feryadı meraklı komşularınca da duyulmuş ve onları pencere önlerine dizmişti. herkes kendince yorumlamaya başladı, öyle ya tamamen gittiğini sandıkları biri geri dönmüştü.
meraklı gözlerin sahipleri kulaklarını yeterince dedikoduyla doyuramadıklarında ise düşman bellediler josef k' yı. neden gelmişti ve ne kadar kalacaktı? " dağılın hüleayyn " sesiyle kuşlar bile kaçıp gittiler çünkü biliyorlardı ki insanın başına ne gelirse ya meraktan ya...
kompleksli olmak gibi nedenlerdir. izmirli biri olarak ( tabi ki de tahmin ettiniz ) izmir' den nefret edenlerden nefret etme sebebi olarak gördüğüm bu özellikleri sıralamak isterdim ama ne gerek var lan. *
buca' da oturup izmir' den nefret ediyorum diyenler de komik görünmektedirler. ben de istanbul' dan nefret edebilirim o zaman üsküdar' da oturan kuzenimin yanına gittiğimde t-shirt giyen kızlara orspu diyen insanımsıları yüzünden.
bu konuda hassasız izmirliler olarak evet!
angelina jolie nin geçmişinde kendini kesen, kocasının kanını boynunda taşıyan ve erkek kardeşiyle öpüşen bir kadın olduğunu yani angeline jolie nin geçmişini bilmeyen kadınların paranoyasıdır. ama biz onu bu vahşi haliyle de beğeniyoruz tabi ki, bu kadınlara önerim şu insanın fotoğraflarına bakıp onla ilgili de paranoya yapmalarıdır :
birkaç kişinin toplaşıp mahlasının altında neden eylem yaptığını anlayamadığımdan mütevellit beni şaşkınlıklara sevk etmiş insandır. noluyo lan? herkes neden aynı günü ve aynı kişiyi seçti?
genelde kısa olan cümlelerdir.
" evet, hayır, biliyorum, sana ne, bilmiyorum, üstüme gelme, sakinim ben, s.ktirin gidin başımdan, biraz daha üstelersen seni çoğaltırım, ... " gibi örnekler çoğaltılabilir.
guiza' nın baki mercimek' e özenmesi sonucu karşı takıma yardım olsun diye gol atmadığını idrak edememiş insandır. adamın yüzünde bir nur var zaten belli, rakibini ezmemek için yapıyor. yoksa golcüdür tabi evvel zaman içinde kalbur saman içinde... *
gittiğine üzüleceğim, ama onların adına sevineceğim ve eksikliğini hissedeceğim eski moderatör. gittiğine neden mi seviniyorum? gittiği için çok mutlu olduğundandır herhalde. en son aldığım duyuma göre jamaika' da denizin üzerinde bir hamakta kitap okuyup sergei rachmaninoff u dinliyormuş. eh allah bize de böyle emeklilik nasip eder inşallah. dinimiz amin.
farkında olmadan dumura uğrattığım renkdaş, kader ve keder arkadaşı. maliyetimizin muhasebesinde noksanlıklar olsa da tespitler kuvvetli ve tutarlı hala. cevabı bol şıklı soruları ve destanları ile ve " yok artık bu kadar da olmaz " diyecek kadar ( kimi zaman ) benzer düşününce şaşırtmıştır. takibe aldığım yazarlar arasındadır aynı zamanda.
vazo kırdıktan sonra yatakla duvar arasındaki boşluğa girip üzerine battaniye örtmek. akabinden anneyle babanın sokaklara taşıp çocuklarını araması.
arı kovanına sinek ilacı sıkmak ve arılar taarruza geçtiğinde ayakları kıçına değdirerek koşmaya başlamak.
boncuk tabancayla babanın arkadaşının kelini vurmak. babadan papara yiyeceğini sanıp köşe bucak kaçtıktan sonra babanın arkadaşına " ne oynuyosun bacak kadar çocukla " şeklinde kızdığını öğrenmek.
dedeye de baba demek, anne " baban gelecek " dediğinde hangi babam diye sormak.
halayı dövmek.
pazar günlerinin vazgeçilmez insanıdır. ailecek evde tuvalet krizi yaşatır fakat içeride olan kişi tuvaletten yenilenmiş olarak çıkar, 1-2 kilo verir, kalan sağlar da ecel terleri döker.
ne gibi bir kötü yanı olduğunu çözemediğim durumdur. bahsedilen şey eğer futbol yüzünden birine zarar vermekse evet karşıyım buna ama takımı gol attı diye havalara sıçrayan bir adam neden eleştriliyor ki?
hep merak etmişimdir futboldan nefret eden insanlar maç yerine ekonomi haberlerini, belgeselleri ve benzerlerini mi izlerler acaba? öyle bile olsa tercihler insanlara özeldir, başkası tarafından derecelendirilemezler.
sen futbol izliyorsun kültürsüzsün, amaçsızsın... ben izlemiyorum o zaman mantıklı, amacı olan bir insanım. yok böyle bir şey.
evet takım kazanınca taraftarın cebine para girmez ama yaşattığı sevinç de parayla alınamaz, başka bir sevinçle ikame edemez.
yüreğimizi ağzımıza getiren can. öyle kendini bırakınca ümit özat' ı aklıma düşürdü " ulan dedim noluyo futbolcularımıza? "
galatasaraylı olduğum için üzülmedim, insan olduğum için üzüldüm. arda hastaneden çıkıp fenerbahçe mağlubiyetinin ardından sokağa çıkamadığını dile getirince de içim acıdı. oğlum deli misin? sen rahat olacaksın, sağlıklı olacaksın ki biz yine tribünlerden " arda ardaa turaaann " diye bağıralım, sen bizi, biz seni alkışlayalım. çık sokağa göğsünü gere gere kimse bir şey diyemez, diyen olursa da senin yerine çıkıp oynamalarını öner. futbol sadece futbol değildir dedik de futbol bu değildir! aramızdaki bağı kuran futbol işte, o bağı yıkmasına izin vermiceksin.
bir daha bizi korkutma böyle, ağzımızın payını aldık biz. şereftir seni sevmek seninle ağlayıp gülmek derken hava civa değildi bunlar. hatırlamamız lazım geliyor.
üzerinde 1 den 6 ya kadar sayılar bulunan kemik olanı makbul olan zardır. 2 tanedir, ikisinde aynı sayı belirdiğinde atan kişinin gözlerinden ışık saçıldığı düşünülür. ayrıca 5.000 yıllık olanı bile var imiş :
portakalda vitamindir. hakkımda başlık açıldığını sanıp sevinmiş idim ne güzel. evet ama bir sorun neden cevap veriyoruz?
yazarlar gelecek nick altında atıp tutacak ben de susacağım * .
(bkz: yok böyle bir şey)
ben hakkımı savunurum diyen, sözümün üstüne söz söyletmem diyen,... bütün yazarları cevap verme hakkını kullanmaya davet ediyoruz. apişer otogaz sistemlerinin sponsor olduğu meeting* günümüzde sizleri de aramızda görmek isteriz.
" en az 2 dil bilen, üniversite mezunu asansör görevlisi " ilanından sonra pek şaşırtmayan ilandır. asansör görevlisi tabir edilen kişinin yükümlülüğü ise asansör kapısını açıp kapatmak, bavulu olan kişilere yardım etmek, bir nevi bellboy luktur.
arda turan ve ümit karan' ın oyuna dahil olmasıyla galatasarayımın toparlanmaya çalıştığı ve kazandığı, böylece kupa yarışında puanını 4 e çıkardığı maçtır. sabri' nin maçtan sonra ragıp' ın yüzünü tırmalaması sonucunda çıkan arbedede kimin eli kimin cebinde belli değildi doğrusu. maç boyunca maalesef galatasarayımız etkili değildi, kayserispor çok güzel baskı kurdu ve adamların enerjileri tükenmedi. ne içtilerse aynısından içmek istiyorum.
fenerbahçe maçındaki mağlubiyet yüzünden futbolcularımızın moralleri düşük olduğundan performansları da beklenenin altındaydı. mehmet topal' ın röportajda " emin olun biz de çok üzülüyoruz, yemek yiyemiyoruz, uyuyamıyoruz ama lig uzun bir maraton sonuçta ipi göğüsleyen olmak istiyoruz " açıklaması beni daha da kahretti nitekim ben " kaybettiğimiz sadece 3 puan, telafi etmek mümkün " şeklinde bir açıklamayı yeğlerdim. olsun, canınız sağolsun aslanlar!
anlamamak için çabalayan ve futbolla ilgilenmeyen bir kıza anlatmaya çalşır ise er kişi başarısız olacağı kesin olan, amaçsız çabadır. hanım kızımız çok da merak ediyorsa birkaç maç izlesin anlar diye umuyorum. hanım kızımız istemiyorsa neden anlatıyorsun abi? bırak dağınık kalsın... *
eğer anne kişisi de filmlerdeki annelere özenmiş ise normal karşılanacak eylemdir. muhtemelen annesi çocuğunun psikolojisi bozulmasın diye güdümlü terliği kafaya oturtmaz onun yerine güdümlü terlik hakkında bilgi verir ve kafaya geldiğinde oluşabilecek zararları biiir biiir açıklar evladına. sonra da " sana kalmış yavrum istersen gir " der.