ömrümde tatmadığım acıları tattıran hastalık. günde 3 kere aldığım şiddetli ağrı kesici ve biri antibiyotik olan 2 kulak damlası hiç bi halta yaramadı, hatta ayağa kalktığımda bayıltan baş dönmesi ve mide bulantısını da beraberinde getirdi. doktora tekrar gittiğimde yeni bir antibiyotik hap verip kulağıma damlaların içeri gitmesi için ortası delik bir tampon taktı. allah sadece dünya üzerindeki en kötü insanlara versin.
bir paul auster kitabıdır. olay örgüsü paralel olarak her karakter itibariyle 4 kez derine iner. o örgü öyle güzeldir ki benjamin sachs olay örgüsünün hem en yüzeyinde hem en tabanındadır. tutunamayanlar'la birbirlerine habersiz selam göndermektedirler.
kitabın son sayfalarında bir şekilde kulağıma çalınan graveyard sachs'a yazılmış, ona söylenmiş gibi uyum sağlar.
yarım bıraktığım nadir kitaplardan biri. kötülüğünün sebebi yakup kadri'nin milletin efendisi türk köylüsü imajını yıkması ya da siyasi düşüncelerini dayatıyor oluşu değil, bunları ucuz yoldan yapıyor olması.
the maccabees'in solisti tatlı insan. sesini çok farklı şekillerde kullanır *. sesinin, yazdığı güzel şarkı sözlerinin üzerine bir de gruptan bağımsız gerçekleştirdiği hikaye-şarkı-illustrasyon kitabı young colossus projesiyle gönüllere taht kurar.
the maccabees'den orlando weeks'in hikayesini yazıp şarkılarını Alessi Laurent-Marke ile birlikte seslendirdiği, kitabının illustrasyonlarını ise Robert Hunter'ın çizdiği 6 hikaye-masal projesi. orlando weeks'i bir kez daha sevme sebebi. şu adresten tadına bakılabilir:
tocotronic gibi hamburg okuluna bağlı, tarzlarını punk-rock ağırlıklı her şey olarak tanımlanayabileceğim alman grup. zeitschlafen şarkılarını pek sevdim.
bir ned collette şarkısı. güneşsiz bir günün güzel bir tasviri gibi bir his bırakıyor ama bir kere dinleyince o karanlık günü sevmeden de edemiyorsunuz.
huzur kelimesinin notalardaki karşılığı kings of convenience güzelliği. norveç'in bergen şehrinde çekilmiş videosu bergen'e kaçma isteği doğuruyor. ne güzel insansın eirik boe.
okulumda ve bölümümde pek fazla rağbet görmemesi sebebiyle istediğim ülkeyi rahatça seçme imkanı bulduğum program. almanya olsun, dersler ingilizce olsun, frankfurt'a yakın olsun dedim, okulun anlaşma yaptığı üniversiteler listesinde o kritere uygun üniversite olmadığını görünce istediğim okulla anlaşma bile yaptım. daha almanya'ya adımımı atmadan bir sürü prosedürle uğraşırken ne yapıcam ulan ben almanya'da 1 yıl boyunca sorusu gitmeye yakın aklımı kurcalamaya başladı ama olsun. yip yip!
yusuf islam'ın çocuğuna 28 harften oluşan arap alfabesini öğretmek için yazdığı şarkı. yusuf islam bu şarkıda kadife sesiyle müslüman dünya görüşünü de çok yalın, net ve içten ifade bir şekilde etmiştir.