bir gün kulak burun boğaz hastanesine gittik. sol kulağımın duymadığına dair. müjgan da hasan sol kulak zarımı patlattı diye içinden gülüyordu. bu bokun pisliğin içinde oldu kendi kendime konuşma gülme alık alık bakma huyum.
Mujo diyor hasan ın ailesi beni el üstünde tuttu. Ben de gelinim fulden i el üstünde tutuyorum. Palavralarını anlarım diye de korkuyor. Çok da bilmemneyimizdeydi.
eskiden hasan a gidiyorduk. hasan hiç beni görmek istemiyordu. beni görünce hemen başka tarafa bakıyordu. hatta bir kere beni görmesin diye elimi öpmüştü. bizim için sadece bir kaç şeyi yanlış yazmamızın nedenidir. bir önemi yoktur.
çandarlı ya tabi ki yılmazlar a zarar vermek için gitmiştim. mujo yakında doğançay mezarlığındaki çukuruna siktir olup gidecek. bir hayli de para kalacak.
mujo öğretmenlik yaptığı ortaokuldan tonga ya bir kız ayarlamış. tonga yı evlendirdi o kızla. fulden mi ne öyle boktan birisi. ben anlarım diye korkuyor. çok da bilmemneyimizdeydi.
bornova nikah salonunda bir gün umut oğuz un tek kişilik gösterisindeydim. umut oğuz seyircilerle şakalaşıyordu. bornova belediye başkanı olan suphi koyuncuoğlu lisesinden eski sınıf arkadaşı da oradaydı. benim hiç gülmemem umut oğuz un dikkatini çekti. tam bana bir şey diyecekti ki üzerimdeki dabbe kesik hissi yapınca salondan çıktım.
psikolojik rahatsızlığın ne olduğunu bilmiyorum. onlar beni anlamıyor. ben onları anlamıyorum. müge yle evlendikten sonra buraya ancak pilav üstü döner varsa gelirim.