Konu güzel ama malesef vurucu film değil. Anlatım çok yumuşak, kişiliklere yönelik dram ağırlıklı. halbuki konusu tam bir politik film konusu. filmin ismine* ve filmde geçen şu diyaloglara bakınca insan heyecanlanıyor:
- damlayan yağmuru bile sattılar!
- Kanun yoluyla!
- ama yağmur suyu biriktiremeyeceğiz!
- Kanun yoluyla!
- Ama yağmuru kim alacak?
- Sahipleri Londra ya da Kaliforniya'da yaşayan bir şirket.
- Daha sonra neyi çalacaklar peki?
- Nefesimizden çıkan buharı mı?
- Alnımızdan akan teri mi?
- Sadece sidiğimi alabilirler!
süper cümleler... ama gerisi gelmiyor, heyecanlandırmıyor, fazla etkilemiyor. Kolomb' u filmin içine bu kadar sokmaya gerek var mıydı ey yönetmen. ironi yapayım derken göz çıkarmışın. sen hiç mi Costa Gavras filmi izlemedin... Ya da filmdeki konuya çok benzer bir durumda olan Revolution Will Not Be Televised adlı Chavez belgeselini görmedin mi.
adresinde görülebildiği gibi her birinde farklı bir detay var. Kişiye özel tasarım yapabiliyorlar. onca olumsuz yoruma rağmen 10 sene sonra tamamen kendi tasarımı motoruna tc ruhsatı alıp, yola çıkmak herkesin yapabileceği bir şey değil. adam sanayi bakanlığının istediği 6000 sayfalık tescil belgesini alıp getirmiş almanyadan. bizimkiler kaşe yok diye kabul etmemişler. o da tekrar gidip 6000 sayfanın herbirine kaşeyi bastırıp gelmiş. şimdilerde de çook ünlü bir amerikan motor firması*, haksız rekabet yapılıyor diyerek dava açmış. işte böyle bir adam. ne diyelim helal olsun! bir kaç modeli galeriye atmadan olmaz, işte ilk türk malı motorlarımız:
çizimleri vay be dedirten, ama izleme konusunda sıkıntılar yaşatan animedir. bir saat zor dayandım, gerisini atlata atlata izledim. çünkü günümüze göre oldukça bayat. konusu, kurgusu çizime göre çok yavan. sadece çizimlerine bakıp izlemek de pek mümkün değil. süper güçlü çocuklar, onu yok etmek isteyen askerler, patlayan binalar, uçuşan motorlar vs. 2 saat boyunca gerçekten sıkıcı. müzikleri ayrı bir demode, animeden soğutur insanı. Felsefesi ayrı, çok çok derin, iyi-kötü dengesi, içindeki çocuğu öldürme... aman "al bu animeyi izle bak şahane" diyenler olursa hemen kaçın oradan.
bir de alttan alttan mesih inancını vermişler bilim kurgu diyerekten. ilahi ışık, sonsuz evrensel nur, aziz melek çocuklar. kurtar bizi ya mesih! Gün gelecek güneş doğacak olm!
NGC tarzı kanallarda izleyebileceğiniz reality show tarzı polisiye bir olayın abartılarak filme alınmış hali. Zaman kaybı. Gerçek kesit'in amerikan versiyonu. Çok şey vaad edip hiç bir şey vermeyen klasik amerikan filmi.
http://www. timeturk. com/tr/2013/03/05/erdogan-i-terorist-ilan-eden-afisler-otobuslerin-ustune-asildi. html
--spoiler--
Amerika'da Radikal islama ve Şeriata karşı mücadele veren israil'e yakınlığı ile bilinen * American Freedom Defense initiative'in son kampanyasında Erdoğan'ın da posterlerini kullanmaya karar verdiğini açıklamıştı.
AFDI bu kararı "Medeniyetler ittifakı" konferansında Erdoğan'ın Siyonizm'i insanlığa karşı suç olarak gösteren konuşması üzerine almıştı.
Örgüt, geçen yıl ABD'de birçok şehirde otobüs ve metrolarda Cihada karşı hazırladığı posterlerle gündeme gelmişti.
Bu yılki afişlerle donatılan otobüsler ABD sokaklarında dolaşmaya başladı. Otobüsler Washington dahil birçok şehirde gezmeye devam ediyor.
Örgütün hazırladığı kampanya afişlerinde bazı Filistinli direnişcilerin, El Kaide Lideri Usame Bin Ladin'in, ABD'de Fort Hood Askeri Üssü'nde 13 kişiyi öldürmek suçlamasıyla yargılanan Nidal Malik Hasan'ın ve Başbakan Erdoğan'ın fotoğrafları yer aldı.
Erdoğan'ın posterinde, ünlü Siirt Mitingi'nde söylediği "Camiler kışla, Minareler süngü, Kubbeler miğfer, Müminler askerimizdir.." sözlerinden sonra, "Onun cihadı bu, ya sizinki?" cümlesi yer alıyor.
--spoiler--
rte'nin olduğu afişde, ünlü Siirt Mitingi'nde söylediği "Camiler kışla, Minareler süngü, Kubbeler miğfer, Müminler askerimizdir.." "Onun cihadı bu, ya sizinki?" cümlesi yer almakta.
bira, şarap, vodka gibi çeşitli şişeleri istenilen ölçülerde keserek bardak, vazo, küllük vs. imal etmek için yapılan eylem. youtube' da bayağı inceledim ve farklı yöntemler olduğunu gördüm. Profesyonelce yapmak için elektrikli tezgahlar var, oval kesim bile yapılabiliyor. Evde şişe kesmek için ise şöyle bir alet var: https://galeri.uludagsozluk.com/r/393426/+ http://www.ozdeskristal.c...ce/UrunListele.aspx?ID=75
Yukarıdaki düzeneğin benzerini yaptım ama henüz düzgün bir şekilde kesemedim. Çünkü milim sapma kesimin yamuk olmasına ve kasisli kesime neden oluyor. Ve sıcak soğuk su yapılınca düzgün bir çatlama olmuyor. Neyse denemeye devam. Bira şişesi çok var nasıl olsa.*
şu daha iyi bir proje:
1984 yapımı Amerikan propagandası film. Soğuk savaş' ın devam ettiği yıllar olduğu için gayet normal. Filmin daha en başında, kış vakti volkswagen kaplumbağa otomobil çalışmaz. Adam gelir " bak işte benim amerikan malı traktör 15 senedir bir kere bile tık etmedi, kahrolası yabancı arabalar her zaman donuyor " der. filmin devamında da sürekli bir yabancı düşmanlığı vardır. Filmin isminin de Rusyadaki kremlin ile benzer olması işte bu dedirtecek cinsten.
Filmin sonundaki baba şöyle diyor:
Havalandırma cihazınız çalışmaz, çamaşır makineniz patlar... ya da videonuz bozulursa, tamirciyi çağırmadan önce ışığı yakıp, dolaplarınızı kontrol edin... yatakların altına bakın. çünkü hiç belli olmaz, evinizde bir gremlin olabilir...
Bunu diyen baba ev için çeşitli gereçler icat eden bir mucid. Yabancı mal almayalım kendimiz yapalım, iyi bakın kremlin malı olmasın, rus malı kaka, amerikan malı bomba... falan filan.
Çocukken güzeldi bu film ama şimdi gerçekleri bilmekte güzel.
TDK ye göre aptal, alık, sersem demek. Sanırsam güney marmara köylerinde veya mudanya, gemlik, iznik civarında duyulan bir ifade. Yerinde kullanıldı mı güzel bir etkisi var:
ssk binasının yıkılmasıyla yeni bir meydana kavuştuğu için sevindiğim ama bir süre sonra ucube gibi duran o heykeli görünce üzüldüğüm cadde. uzun süreli orada kalmayacağını umuyorum.
(#17740988)
Günümüzdeki yöneticilerin 'ileri' sanat anlayışıdır bu heykel. Sokakta yapılan yorumlar: "Sanat buysa ne var ben de yaparım" veya "Taşları üst üste koymuşlar bi de su fışkırıyo" gibisinden. Acaba amaç halkı bunun gibi sözde sanat eserleriyle boğup sanattan mı soğutmaktır ? Eğer öyleyse amacına ulaşıyor. Yanından geçerken utanıyorum ne diyeyim. https://galeri.uludagsozluk.com/r/356238/+
lise yıllarında takip ettiğim, haftada bir cuma günleri çıkan, medyaya siyasete eleştirel bakabilmemi sağlamış muhalif bir dergiydi. kapağın sol üst köşesinde "haftalık, küçük, kaçık, bağımsız dergi'cik" yazardı. antimedya isminin hemen altında da "hiçbir basın tekeliyle bağlantımız yoktur" yazılırdı. arşivimde hala saklarım bu dergileri. bendeki 1 ekim 1999 tarihli son sayısından anlaşılıyor ki hemen hemen 4 senelik bir yayın hayatı varmış. meraklısına bazı internet sitelerinde satışı yapılmakta.
dergi günümüzde yandaş denilen medyaya, sahibinin sesi köşe yazarlarına o zamanlar bayağı ayar vermiş, ti ye almıştır. dergide alıntı yapılan köşe yazılarından, yazarların halktan ne kadar kopuk oldukları görülebiliyor. 10 seneden fazla geçmesine rağmen medyada değişen pek bir şey yok gibi.
ortasında zirveye çıkan sonra gitgide sönen roman. yine de anlattığı ana fikir güzel, her şey hayal etmek ile başlar. ve bazı kısımları etkileyici, akılda kalıcı.