fen edebiyatta olduğu halde güzel sanatlar adını taşıyan bir üniversitede olmanın getirdiği suni havayla asortik kılıklarla ortada dolaşan beyni beş para etmezlerin toplaştığı üniversite. bütün gün sanat mı konuşuluyor? haha. buna dostoyevsky realist bir şekilde güler efendim.
'bu nasıl namaz, bu ne biçim dua anne ' sorusuyla bir an olsun afallatılabilinecek anne. boş bulunmuştur, etkilendiğinden şaşırmaz. derhal yüksek sesli bir töööövbe çeker biter efendim nedir yani.
gerçek bir dost bulmanın imkansızlaştığı günümüzde selim ışık ve turgutçuğum özben gibi içten dostlar kazandıran roman. öyle bir romandır ki; ümitsizliğe düşmekten korkuyorum zira böyle bir durumda yakamı bırakmayacak, derdimi bine katlayacaktır. selim ışık'ın günseli'ye bıraktığı mektup ise ayrı bir dert, ayrı bir yaradır. kitaba başlarken bazı kısımlarını bir deftere geçireyim dedim ancak okudukça farkına vardım ki bütün kitap hatırlamak ve tekrar okumak isteyeceğim cümleler niteliğinde. not almadan, altını çizmeden akıcılığını bozmadan okunması tavsiye edilir.
tolstoy ve dostoyevski den nasibini alamayıp bir de üstüne ''gelmiş geçmiş en iyi yazarlar''dan olan hayranlık verici yazarlara bir tarafıyla gülen, muhtemelen bu yazarların herhangi bir kitabını okumaya cesaret edememiş, etse bile yarıda bırakmış insan söylemi.
çok kalın ve sıkıcı? asıl buna bi tarafla gülünür. macera, bilim kurgu seviyorsan psikolojik roman sevenlere niye taş atıyorsun? diyerek göreceli kelimesinin anlamına yazarı yöneltmek istediğim ve çok uzattığım, fazlasıyla can sıkıcı başlık.
şu de'leri da'ları nasıl yazmamanız gerektiğini nerden öğreniyorsunuz denilesi başlık.
sorunun varsa araştır öğren, sözlükte vicdan rahatlatmaya çalışma denilesi entry.
üçlüyorum ..bu da son.her yeni duyduğu kelimeyi kullanacak yer arayanlardansın da arkadaşım bu kadar belli etme.yazık ki burda olmadı.necip fazıl ve dogma kelimeleri yan yana kullanılamayacak iki kutup.kime ne anlatacaksın adam okumaktan aciz.sen şişman kadınların arzularıyla ilgilenmeye devam etsene !!!
Allah tövbeleri kabul ederken, kişinin tövbe ettiği -kimseyi ilgilendirmeyen- günahlarını insanların su yüzüne çıkarma azmine ancak dil çıkarmak yaraşır.necip fazılın tek kitabını olsun okudum ve zerre mantık,samimiyet bulmadım diyen çıksın boş konuşan değil !
yaşar alptekin'le mi kıyaslıyorsun necip fazıl'ı...peeh mantığa bak.iki kitabını okumadığı insanlar hakkında atıp tutmaya ne meraklı bu millet! ve böyle bir yazı senden başkasından beklenemezdi.
''gençliğini, kadına ve dünyevi zevklere peşkeş çeken bir zat'' tam da hakkındaki düşüncelerim sayın (!) ilgi çekmek istiyorum.
internet ortamında değil de ilgili bir makama sorulması gerekir. burda bilen söyler, bilmeyen söyler. insan iyice soğur. kitaplar kurcalanmadan internete yazıp bir de vicdanımı rahatlatayımlık bir söylem gibi geldi bana.