max scheler'in insanın varlığı ile varlığına ilişkin düşüncesi arasında bir kopukluk olduğuna ilişkin savını özetleyen cümle. ''benim ancak kendime sahip değilim''
toplu taşıma araçlarında eşsiz kokulardan rahatsız olmadığını farkettiğin andır. kıç kıça gitmekten edilen şikayetlerde azalır. çünkü bu zor anlarda kıç artık kalorifer görevi üslenmiştir.
öyle olması gerek denilen durumlarda gösterilmesi gereken en iyi tavırdır. sevdiğin kişi senden ayrılmıştır. bunalmıştır artık. seni aramıyordur. yalnızken avazın çıktığı kadar bağır kardeş. ona karşı susacaksın. eh bunalacaksın, özleyeceksin canın yanacak. susmak dediğin, onca sene konuşup anlaşamadığın, konuşmayıp içinde sakladığın şeylere, kalp kırıklarına belki deva olacak. belki bir ihtimalin adı olacak sessizlik. hiçbir şey kalmasa bile dokunulmamış bir ''belki'' kalacak sana.
yurt dışında olan sevgililer için derde devadır. çevrimiçi olunca öpüyorum, kokluyorum, yanı başıma koyup uyuyorum. tabi koca burnuma dikkat ediyorum. yanlışlıkla bir şeyler göndermesin diye. sevgili değiliz. ayrıldık. 11021.46 km uzakta. çok özlüyorum.
tartışma sırasında bir tarafın azimli, baskın çıkışması sonucu diğer tarafın bozuk cd gibi takılı kaldığında anda dörder saniye arayla ağzından dökülen üç kelime. sonrası malum yumruk atıyor.
oktay derelioğlu tarafından söylenen repliktir. gülünüp geçilmelidir. ham beyinler üzerinde yan etkisi vardır. iki, üç hafta boyunca olur olmadık her muhabbette tekrarlanmasıyla hayatı keşke diye sorgulatmaya neden olur.
sen ver ben sana sonra veririmdir.
örnek:
ortaya hesap gelir. en seri şekilde elini cebine yolcu edenin sen olduğunu geç farkedersin. bir müddet kalbin sıçtık diye atmaya başlar. çünkü masadaki diğerlerinin umutla coşan bakışları üzerinde ceplerini ne kadar yoklasanda boştur. olmayan bir şeyi arıyorsundur.