Muhtemelen azılı bir hayvan hakları savunucusudur.
Bu konuda herhangi bir fikir belirtemiyorum ama sokakta kalıp aç olmasındansa en azından evde sevgi görüp karınları doyar.
Bitkilerin sinir sistemi olmadıklarını, hareket edemediklerini, acı çekme konusunda insanlar ve hayvanlar gibi olmadıklarını bilmeyenlerin saldırdığı benim gözümde mükemmel insanlar. Ben sadece bir gün vegan kalabildim. Vejetaryen olmak benim için şu an iyi. Ama istediğim tabiki vegan olmak.
Et yemenin veya yememenin bize sağladığı bir yarar yok. B12 ve sizin zevkleriniz yüzünden öldürülen ve ölürken acı çeken ve hakları gasp edilen hayvanlar dışında.
Sanırım ben bunun uzun sürelisini yaşadığımda hiç bitmesin istemiştim. Çünkü melankolik hali gerçekten sevmiştim. insana müthiş şeyler yazdırıyor ve yeni alışkanlıklar kazandırıyor bu arada. Ama etkileri tartışılmaz ve asla geçmeyecek gibi. Çünkü anlıyorsun ya. Cidden anlamanın verdiği bir tepki bu. Dünyayı anlamanın, anlamaya başlamanın. Bu yüzden bir yandan iyi hissettirirken bir yanda ölümü istettiyor. Çünkü maalesef anlamak böyle bir şey. Bu dünyada yaşamanın hiçbir amacı yok. Tamamen amaçsızca yaptığımız tek şey ölümü beklemek. Ve bunu beklemek istemiyorsun bir an önce öleyim daha da fazla acı çekmeyeyim istiyorsun ama sonra tutunman gerektiğini düşünüyorsun, diğerlerine yardıma ihtiyacı olanlara yardım etmeyi düşünüyorsun. Hayata bağlıyor bu seni. Dünya hala anlamdız geliyor belki ama seni ona bağlayan şeyler oluyor. Ayrılmıyorsun ve bundan memnun da oluyorsun.
Maalesef olayı anlamanız gerekiyor. Kadınları bekaretle sınırlandıran zihniyet yüzünden bu. Bu yüzden de tam sizin baskınız altında kalacağız ki bi gülme geliyo olarak anlaşılabilir*
Yalandır. Saçmadır. Bazı kendini çok ezik gören "insanlar" yönetilmekten hoşlanabilir. Alan razı veren razıysa problem yoktur. Yalnız kimse beni yönetemez bu da biline. Feminist bir kadını zaten yönetemezsiniz. Kokuşmuş peynirler sizi.
Diego Rivera’ma..
Seni sevmeye başlayalı çok uzun zaman oldu. Küçük bir kız çocuğu idim, seni sevmeye başladığımda. Şimdi ise bedeni çürümeye başlayan yaşlı bir kadınım. Bütün bedenler çürüyor aslında Diego’m. Eskiyor bütün bedenler. Ama acı çeken yüreği var ise bir bedenin, daha hızlı çürüyor o beden. Benim acı çeken bir yüreğim var Diego. Seni sevmeye başladığım o günden beri, acı çeken bir yüreğim var. Beni anlamadın demeyeceğim. Beni anladın. Zaten en dayanılmaz acı buydu. Sen beni anladın. Anladığın halde canımı yaktın Diego…
Ben de seni anlamak istedim. Tüm hayatımı, hayatımın her bir zerresini seni anlamaya adadım. Sen nereye gittiysen, ben de gittim. Sen neye güldüysen ona güldüm. Sen kimi sevdiysen onu sevdim. Hangi kadınla seviştiysen o kadınla seviştim. Bende bulamadığın ve başka kadınlarda aradığın şeyi keşfetmek için, senin öptüğün kadınları öptüm.
Dokunduğun kadınlara dokundum… Senin sevmediklerini de sevdim ben Diego. Neden sevmediğini anlamak için, onları… sevdim!!! Ya da sevmeye çalıştım… içimdeki, sana dair olan öfkeyi dindirmek için yaptım belki.
Öfkem dinmedi Diego. Her defasında körkütük aşık olarak, sana döndüm. Ya da aslında senden hiç gitmemiştim.
Seninle Amerika’ya gelmemi istediğinde, benim olduğunu sandım. En büyük yanılgım oldu bu belki de. Sen ne benim ne de başka bir kadının olamazdın. Kimseye ait olamazdın sen ! Ruhun buna izin vermezdi. Oysa ki ben, sana ait oldum hep. Yattığım tüm adamlar ile sana ait olarak yattım Diego. Acı çekerek seviştim onlarla…
Bir tek senin çocuğunu doğurmak istedim. Ah Diego’m.. Bu paramparça rahmimden nefret ettim, bebeğimizi tutamayınca. Söküp atmak istedim rahmimi. Sana çocuk doğurmayı beceremeyen bir organı taşımak yük oldu bana.
Kanlar içinde kaldığımda beyaz çarşaflar üzerinde, bana nasıl acıyarak baktığını gördüm. Nasıl korktuğunu, ölmemden. Sırf bundan ölmedim ben diegom. sen acı çekme diye. ve beni terk ettiğinde, o kanlar içinde kaldığım günkü acı dolu bakışlarına sığınarak, acılı mektuplar yazdım sana. Çaresizlik kokan, kadınlık onurumu ayaklar altına aldığım mektuplar yazdım. Bana acı ve geri dön istedim. Buna bile razıydım sevgilim.
Senin çirkin olduğunu söyleyen annemden nefret ettim. Sana benim gibi bakamayan herkesten. Senin güzelliğini görememelerini anlayamadım hiç… Kurbağa sevgilim, Diego’m… Bana dünyanın en büyük acısını yaşattın sen. Gün be gün öldüm seni sevmeye başladığım ilk andan itibaren. Ama sevgilim, bir daha gelseydim dünyaya yine seni severdim… Canlı canlı çürüyeceğimi bilerek!
Seni seviyorum ve işte bu yüzden canım yanıyor. Canım yanıyor ama bu anlamsız. Neyin ne olduğunu biliyorum. Mutlu olmaya hakkın var ve benim yaptığım şey saçma. Bir şekilde bunu durdurmalıyım ama bunu istemiyorum çünkü sen benim için yeri ayrı olan birisin. Arkadaştan öte bu. Saçma mı emin değilim ama durum bu. Mutlu olmayı hakediyorsun. Benim bazen yaptığım saçmalıklar sanırım sende sevgimi anlamamaya sebep oluyor çünkü gerçekten bazen çok şıpsevdi oluyorum ki bunu gerçekten tecrübesizliğime bağlıyorum. Ama senin yerin gerçekten ayrı ve bir süre neyi düşüneceğimi bilmesem de düşünmeliyim. Üzgünüm, sana bunu yaşattığım için üzgünüm. Sadece iyi ol.
Ve insan sevdiği birinin mutluluğuna gerçekten sevinmeli ama bu durum sevginin biraz daha üzerindeyse bu mutluluk yerini acıya bırakıyor. Acıttı. Acıtmasa böyle bir şey demem. Ve hala acıtıyor. Seninle ilgili değil biliyorsun. Seni seviyorum. Geleceğim. Büyük ihtimal benden kurtulman olanaksız sjsösjsş.
Edit: adamın suçu yok ihtiraslı aşkı yaşayan benim sjkdjsj.
Gerçek hayatta birebir aynısı yaşanmış olan,iki kız kardeşin alkolik bir anneyi öldürme planlarının anlatıldığı bir film.
Sandra ve beth.
Ne denir bilemiyorum ancak buna ne kötü ne de iyi diyebiliyorum.
---Spoiler---
Çocuk suçlu oldukları için 10sene hapis yemişler ve beth 2010da tahliye edilmiş sandra ise 2009da rehabilitasyon merkezine bırakılmış.
Dava sonunda hakimin söylemiş olduğu belirtilen şu söz yüreklere dokunur;
"Hakim bizden daha kötü durumda çocuklar da gördüğünü ancak onların hiçbir zaman cinayet planları olmadığını söyledi."
----
Sanırım.
Sanırım sadece seninle konuşmak istediğim zamanlar seninle konuşmak istiyorum. Burada olmadığın içinse üzülüyorum. Burada.
Bilmiyorum.
Şu an bunu istiyorum ve yoksun.
Ve sana sarılmak istiyorum. Ve bunu isteme hakkına sahip olmadığımı biliyorum. Ya da öyle sanıyorum. En azından belli bir zaman sonra bu hakkı asla bulamayacağım ama sarılma hissime çare de olamayacağım. işte bu yüzden senin üzerinde hiçbir şey talep etmesem dahi sürekli tek olmanı istiyorum. Çünkü o zaman sana rahatlıkla sarılabilirim.
Sadece mesaja yazamayacağım şeylerdi bunlar. Ve okumanı da istedim.
Seni seviyorum.
Geçen gün öğrenmeye başladığım ve bilinenin aksine ingilizceye benzeyen ,hatta ben yapısal şekliyle almancaya benzettim, dildir.
Gayat de zor geldi bana.
Ne tuhaf bir insansın ya. Samimi bir küfürdü o. Hayır anlamadığım şikayet etmek ne? Sanki yabancıyım anasınıbabasınısatayım. Yazık. Gerçekten yazık.
Ayrıca hatırlatırım;
"hayır, sen deme. git aşağıla şeyap ama kaşar lafını karşımda kullanma."
Evet kaşar da demediğime göre nedir problem? Anlamadım yani. insan bir uyarır değil mi? Ayrıca üzülmediğimi de bilmelisin. Yalnız kırıldım. Hem de bu kaçıncı kırılma. Bu ne demek biliyor musun? Sen benim arkadaşım dahi değilmişsin demek.
iyi kal.
Edit: ki "gerizekalı" küfürse kendi ağzıma sıcayım.
Edit2: iyi madem. iyice ciddi bir şey sandım. Noktalıyordum ilişkimizi. Çünkü gerçekten üzücü.