bu içeceğin reklam ekibiyle gerçekten tanışmak istediğim marka. her gün başarılarına başarı katan reklamlara imza atıyorlar. nasıl bi dünyaları var çok merak ediyorum...
bunu yedikten sonra diğer pizza delivery markaların pizzaları size marketten bi salaklık yapıpta aldığınız, derin dondurucunun kokusu sinmiş ve üstünde garip cisimler olan donmuş pizzalar gibi gelir...
işin özün akrabaların sizi normal insanlardan farklı olarak on kaplan gücünde kıskanıp hasetlenmesidir,
bunca yıldır başka da bir olaylarını görmedim,
elbette verdikleri zarar ve hayal kırıklığı normal insanlardan yine on kat fazla acıtır.
bende var olan tuhaf bir durum,
yıllar yılı hem paket lastiğinin iğrenç dokusundan ve kokusundan hem de paket lastiği ile yapılan iğrenç şakaların (fırlatıyım mı lan hehehe v.b.) sonucu zihnimde tahammül edilemeyen obje olarak yer almıştır.
nerede görsem direk ortamdan çöpe doğru uzaklaştırırım,
eskiden trt-1 de paket lastiğinin faydalarını gösteren lanet olasıca bir program vardı onun yüzünden bu kadar popüler olmuş olabilir bu pis obje.
toplumun zihin yapısını, değişen düşünce biçimini özetleyen haber.
insan kendini neden başkasının yerine koymaz anlamış değilim,bir an vefat eden kişinin yakını olduğunuzu düşünüp, o halinin cep telefonuyla başkaları tarafından fotoğraflanmasını aklına bile getirmez, ama işine gelen bir sürü şeyi aklına getirir bu insanoğlu.
ayıp,yazık...
bir tomar pembe yada uçuk mavi öğrenci biletinin aylık alıp, tek tek otobüsün girişindeki acayip metalimsi kutuya atıldığı, bazen kutunun ağzının biletlerle tıkandığı yıllardır.
o tomar kalın oldukça mutlu olunurdu.
halk otobüslerinde yanda oturan adamlardan vardı,otobüs durağa gelmeden bozuk paralar denkleştirilir hemen adamın önüne sürülüp mutlu mesut ilerlenirdi.yanda oturan adamların şoförün dert ortağı olmak ve yolcuları gütmek gibi ulvi bir görevleri vardı.
büyük para verince adamın suratının asılması bi yandan diğer yolcuların size çarpa değdire geçmesi bir zulümdü.
biraz incelendikten sonra kaale alınmaması gereken yazar,
21. yy da bilmem ne yiyen insan modeli falan filan diye başlıklar, birader bir burada kapsul yutuyoruz bütün tadları alabiliyoruz desen neyse de,
dünya kocaman bir mutfak, kültürler farklı olsa da örneğin akdeniz kıyısı ülkelerde bir çok yemeğin birbirini andırdığını biraz incelersen sesini kesersin diye düşünüyorum.
zamanını daha verimli şeylere harca.
adiyö.
denizde yüzmenin verdiği şevkle ağzını fırın kapağı gibi açmanın sonucu ağız dolusu deniz suyunu mideye mecbur indirmek ve ardından muazzam bir öğürtü getiren eylem.
yemyeşil kırlarda bir yavru ceylan varmış
annesinin yanında hoplaya zıplaya oynarmış... diye başlayan bir şarkı vardı, hepsi acayip çoçuklardan özenle seçilmiş trt çocuk korosunda ufak tefek esmer bi velet söylerdi bunu. (bilen bilir)
arada sürekli devam eden minicik mini minicik minicik ezgileri geçerdi.
ama şöyle bir sözleri vardı ki beni o yaşta hayattan soğutmuştur.
devam ediyoruz,
Mini minicik mini minicik
Mini mini mini mini miniminicik
Mutluluk dallarda
Yerde suda gökteymiş (çok anlamlı)
Gündönümü gelince (gündönümü ne lan, kötü bişeymi acaba gün dönünce ne oluyo? salak çocuk aklından geçen düşünceler..)
Yavruya sanki nazar deymiş (... anlam verememek..)
Mini minicik mini minicik
Mini mini mini mini miniminicik (kafa ütülemeye devam)
Söyleyin siz simdi (neyi???)
Hep avcılar gelsin mi
Çiftleri doğrultup
Sevgili yavruyu vursun mu (buyrun bakalım?, manyak mısınız lan siz 5 yaşındayım daha ben)
Mini minicik mini minicik
Mini mini mini mini miniminicik....
herkesin dalgınlıkla bile olsa yapıverdiği hadise, geçen gün kendimi kaşırken buldum.
genelde sıkıntılı ve ciddiyetli konuşamlarda gerçekleşiyor, psikolojik bir açıklaması olmalı efendim, evet...
büyük ümitlerle gazlarla yayın hayatına başlayan şöyle trend kanal olucaz böyle programlar filmler vericez diyip bir anda artık ne olduysa balon gibi sönen tv kanalı.
yerini kırk yılda bir açılan ve açılınca "kapa lan şu kanalı" nidaları yükselen flash tivi, fox tivi gibi boktan kanallar arasında yerini almıştır.
geçen gün açtım rastgele petek dinçöz çarkıfelek çeviriodu.
Edit:kapanıyormuş!
gökhan semiz'in vefatına kadar misyonunu başarıyla yerine getirip bir nesli eğlendirmiş,espri dağarcığını genişletmiş,geç çocukluğun ve yeni ergenliğin puslu ama mutlu hatıraları arasında yerini almıştır.
kimi sıkıntılı ve moralin bozuk olduğu anlarda imkan varsa canlı yoksa zihne bir grup vitamin şarkısı konup dinlenip gülümsetebilir insanı.
ne diyim teşekkürler size her nerede yaşatılıyorsanız...