üretemeyip sadece tüketen hale getirilmiş bir ülkede gerçekleşmesi sadece hayallerden öteye gidemiyecek bir cümledir.devlet büyükleri hamdolsun küresel kriz bize koymadı demesi belki onlar acısından dogrudur her ay başı devlet tarafından maaşları verilmektedir...ama iş verenler heleki küçük firimalar ve atölyeler için hayat bukadar toz pembe değildir.2001 krizinde zorla ayakta durup 7 sene bu sezon işler düzelir heh bu iktidarda işler düzelir diye diye umutla beklerken,yeni bir krizin kapıya dayanmasıyla hükümet nekadar inkar etsede ekonomistlere göre zor günler türkiyeyi ve küçük çaplı yatırımcıları beklemektedir...
bilet fiyatlarında fenerbahçeyle rekabet edebilecek maçtır...eger fiyat nedeniyle stadyum dolmassa ve takımda seyirci desteginden yoksun oynayıp yenilirse.yönetim büyük bir zevkle hain ilan edilebilir.
yere ve mekena göre farklı anlamlar taşıyan çağrıdır...eger bu çağrı salonda televizyon izlerken yapılıyorsa sevişmek istiyorum manası taşır.yatakta yatarken yapılıyorsa bu akşam avcunu yalarsın manasına gelir...
yanılmıyorsam bir rize maçıydı.alex'in fenerbahçede ilk senesiydi,üç frikikten birini gol attıgı zamanlardı.her frikikte oldugu gibi topun başına alex geçmişti...alex topa vurmak için hareketlenirken,arkadan gelen kaptan ümit özat topu sert bir şutla tirbünlere göndermesi sonucu,alex'in sen ne yaptın dercesine bakışına 'sus' işaretiyle cevap vermesiyle sonuçlanana gol denemesi...
tez zamanda azalarak tükenmesini umdugumuz erkek çeşididir.karşı cinsten bir türlü umdugunu bulamayıp her kız arkadaşa potansiyel sex aracı olarak bakan.bellimi olur belki bana verir umuduyla kızlara yakın,şirin gözükmek isteyen erkek modelidir...
kandırılmış ve aldatılmış ailedir...bir seneye kalmadan yaptıkları hatayı anlayıp bak dersine otur atıcam şimdi onu camdan aşşağı diye tehditler savurması muhtemel ailedir..
gece 4 suları bilgisayarı açıyorum.fandan gelen vantilatörü andıran sesin verdigi tedirginlikle televizyonun sesini kısıyorum.kasayı nekadar dürtsem de fayda etmiyor ses kesilmiyor..en nihayetinde korkulan başa geliyor..altta pijama üstte atletli bir baba figürü odanın kapısında beliriyor.gözler kan çanağı karanlık odada televizyondan gelen ışıgın etkisiyle,kızgın bir ifadeyle bana bakıyor...
-bu saatte ne halt ediosun onun başında olum kapat şunu yat uyu...
+ttamam baba yatcam birazdan..
-millet sabahlara kadar ders başında bizim ki oyun oynuyo.8 senede bitirirsin sen bu okulu.
+....
söver bir ifadeyle söylene söylene kapıyı çekip gidiyor,söylenenler bir kulatkan girip diğer kulaktan çıkıyor...
dün akşam filmine gittim ve çıkarken şifte basmayı unutmuşlar dedigim bayat film..ilk yarıda action adına hiçbişey göremedikten sonra insana ikinci yarısı bir umut veriyor.ama ikinciyarıdada 2 3 action sahnesinden başka bişey görmeyince haliyle umdugunuzu bulamıyorsunuz..ayrıca mark kardeşimiz bence max payne karakterine hiç uymamış bi kaç sahne dışında max payne'nin o karanlık ruhunu hiç yansıtamamış..
filmi görünebilir kılan tek şey nataşa isimli hatunun oynadıgı o nacizane sahneler...