sonbahar rüzgarı götürsün tüm kırıntılarını ayrılıkların sarı solgun yapraklarla ve kuş göçleriyle beraber uçsun özlenen güzel anılar ki tertemiz başlangıç umutlarına bıraksın yerini kırgın kalpler ... Çünkü hüzün temizleme mevsimidir aslında sonbahar olmasaydı niye yağsındı deli yağmurlar...
bir kimsenin ardından bir şehre gittim; sokaklarını gezdim; şehrin banklarında oturdum; parklarında güvercinlerini besledim o şehrin güneşini gördüm; yağmurunu, rüzgarını, meltemini, insanlarını, çocuklarını, kadınlarını... Onu görürüm diye yaptım tüm bunları sonra mezarlığına gittim şehrin ve buldum onu bekledim, bekledim, bekledim gelmedi...
seni sevmek başlı başına sevmek eylemidir. gökyüzünü sevmek gibi; güneşli bir günde başını göğe kaldırıp gözlerini kapatıp ısınmak gibi; yağmurda başını göğe kaldırıp gözlerini kapatıp yıkanmak gibi; rüzgarlı bir günde başını göğe kaldırıp gözlerini kapatıp rüzgarı kucaklamaya çalışmak gibi; karlı bir günde başını göğe kaldırıp gözlerini kapatıp diline kar tanesinin konmasını beklemek gibi; seni sevmek özgürlük gibi; çocukluk gibi nedensiz mutluluk kaynağıdır.
ayak özgürlüktür; rahatlıktır özellikle yere düşen şeyleri ayağınla alabilme, ellerin doluyken ayağınla kapı açma-kapama ya da ışığı açma kapama gibi meziyetlere sahipsen ayak özgürlüktür ve sevgilinle ayrıldığında artık ayaklarınla uzunca zaman geçirebilir; böylece depresyondan hafif hasarla kurtulabilirsin. ayak hayattır.
sürekli mutluluk diye bir şeyin olmadığını kabul etmekten geçer; mutluluk yemek yemek gibidir ve etkisi geçicidir. bir Bugatti Veyron'a sahip olsan bile on binişten sonra sıradanlaşır ve mutlu etmez artık. yani mutluluk geçicidir mutlak mutluluk varmış gibi sürekli onu aramaktan vazgeç ve mutlu ol.
canın ağızda olması, fazla enerjinin bulunması ancak enerjiyi harcayacak bir aktivitenin bulunamaması ve bu nedenle beyne sürekli sıkılma sinyallerinin gönderildiği durumdur.
çünkü; sonunda arta kalan yalnızca bir t-shirt olacak ne de olsa; sonra git bir daha yalnızlığa alışmaya çalış ne gerek var; bir kere alışmışken devam işte böyle.
bence erkekler ömür boyu tek bir kadının aşkına sadık kalırlar; diğer kadınları severler belki ama aşk şarkılarında dertlendiklerinde aşk denildiğinde hep o kadın vardır.
ayrılma anı: biz bir daha birlikte olmayacağız ama gökyüzünde seçtiğimiz yıldızlar hep birbirlerine bakacak ve biz nerede olursak olalım onları görebileceğiz ve onlar üzerine kurduğumuz hikayelerimizi anlatmaya devam edeceğiz; bir zaman sonra bunu yalnızca birbirimizi özlediğimizde yapmaya başlayacağız; ancak birbirimizi özlediğimiz zamanlarımız hayatımız boyunca devam edecek; lütfen sen de onları unutma.
kilolarından dolayı bir insana iğrenç nitelemesinde bulunabilen insan beynini kendi kullanmayan insandır.kilolu insanın kurtuluş yolu vardır ancak onun durumu vahimdir.
düşünen insan bir kıvılcımdır ve bu kıvılcım başkalarına değdikçe birilerinin çıkarlarını yakacak koca bir alev halini alır; bunu engellemek için kıvılcım oksijensiz bırakılmalıdır.
en yalın haldir; kimse kimsen değildir ve kimsenin kimsesi değilsindir; sıkıcı bir özgürlüktür; gereksiz güçlülük gösterisidir; özlenendir ve çabuk bıkılandır.
'comedie humaine' adlı eserine hayatını adayan; 2000' e yakın karakterin yaratıcısı olan; louis lambert karakteri ile kendi çocukluğunu anlatan 19. yy fransız yazarıdır.