cuma vaazında hocanın dediğine göre diyanet işleri başkanlığının din görevlileri için kullanmaya başladığı yeni sıfattır.
ancak burada bir mantık yanlışı var kanımca, çünkü hem imamlık (veya müezzinlik) yapmak için maaş alıp hem de gönüllü olmak normal değil. hele ki "gönüllü"nün tarifinin tdk'ya göre "Bir işi yapmayı hiçbir yükümlülüğü yokken isteyerek üstlenen kişi." olduğu düşünülünce.
erdoğan'ın dünkü açıklamasına göre akil adamlar listesinin sahip olduğu özelliktir.
--spoiler--
Çok ince çok hassas bir tercih sürecinin ardından farklı kesimleri, farklı düşünce dünyalarını temsil etmek suretiyle 76 milyonun özeti sayılabilecek bir listeyi oluşturduk.
--spoiler--
çok ince ve hassas bir eleme yapıldığından listedeki yandaş ve aykırı isimleri görünce kimsenin kuşkusu kalmıyor zaten de, bu listedeki isim ya da isimlerin kendisini temsil ettiğini düşünen kaç kişi vardır orası baya şüpheli.
her hangi bir oyunda kaybetmeyi olgunlukla karşılayamayan kişinin genel tutumudur.
kaybetmiştir ve ona göre bu normal şartlarda mümkün olmayan bir durumdur, doğal olarak izahı da normal olmamalıdır. kaybetmenin etkisiyle "bal" yani aşırı şanslı olma kavramına sığınılır.
fark yemiş olması bile o kişi için bir anlam ifade etmez: "yahu ne ballı adamsın.", "hay senin balına." vb cümleler kurularak karşı tarafa aslında "sen beni hak ederek yenimiyorsun, sadece çok şanslı olduğun için kazanıyorsun." mesajı verilir. ama bu tepkiler kişisel tatminden öteye gitmez, çünkü sonuçta kazanan bellidir.
insanoğlunun sık sık yaptığı bir eylemdir. aslında lafa gelince herkes her şeyin en iyisini en doğrusunu bilir. bol bol nasihat verir, şu yapılmalı, bu şöyle olmalı denir. ama iş uygulamaya geldiğinde her şey değişir, söylenenlerin tam tersi yapılır. çünkü söylemek yapmaktan kolaydır.
bu olayı gerçekleştirenler için pek çok sıfat vardır:
(bkz: dönek)
(bkz: kaypak)
(bkz: ikiyüzlü)
abd'nin new jersey eyaleti ermenilerin 1918'de Azerilere yönelik bir soykırım işlediğini kabul etmiş ve 31 martı da azeri anma günü olmasına karar vermiştir.
sevindirici bir gelişme olmasının yanında ilginçtir de, çünkü 1992'deki hocalı katliamı da aslında bir soykırımdır, ancak 1918'deki kabul edilmiştir. bu durum ermenilerin sözde soykırım iddialarına yönelik, üstelik ermeni lobisinin en güçlü olduğu ülkelerden biri olan abd'nin bir eyaletince vurulmuş bir darbe niteliğindedir.
mutlaka destek verilmeli ve kararın diğer eyaletlerce de kabulü için çalışma yapılmalı, bu yönde de türk dış işleri bakanlığı azeri kardeşlerimize destek olmalıdır.
sirius bulutlarının mevcut olduğu ve güneşin tepede bulunduğu dönemlerde, buz kristallerinin yatay olarak hizalanmış olmasından ötürü meydana gelen ve normal gökkuşağının aksine düz bir yapıya sahip olan gökkuşağı türüdür.
daha açık ifade ile genelde amerika kıtasında gözlemlenen düz gökkuşağıdır.
34 kişinin öldüğü uludere olayı ile ilgili, olaydan 15 ay sonra bugün açıklanan rapordur. raporun özü "olayda kasıt yoktur." şeklindedir.
ancak raporun olaydan ancak 15 ay sonra açıklanması, üstelik de dün yaşadığımız güya terörü bitiren (bkz: http://www.uludagsozluk.c...6r%C3%BCn%C3%BCn-bitmesi/) çağrının hemen ardına denk gelmesi biraz ilginç kanımca.
abdullah öcalan isimli bebek katilinin bugün verdiği mesajdır. ya tüm bunlar garip bir rüya, ya da ben kötü yazılmış bir dizinin içerisindeki bir karakterim. çünkü bu denli garipliğin gerçek dünyada olması mümkün görünmüyor.
baştan alalım:
1984 yılında pkk isminde bir terör örgütü kuruluyor, kurusucu da abdullah öcalan. bu terör örgütü ve dolayısıyla da bu terörist başı otuz ila kırk bin dolayında insanın ölümüne neden oluyor. sonra abd tutup bu katili bize teslim ediyor, ama teslim ederken de "sakın ha asmayın." demeyi ihmal etmiyor. neden peki? çünkü ileride lazım olacak.
gün oluyor devran dönüyor, açılım, müzakere derken çözüm sürecine giriliyor. birden bire bebek katili halk kahramanı ilan ediliyor ve tüm iyi niyeti (!) ile diyor ki; "tek bir can dahi yitirilmeden." yahu kırk bin insan senin yüzünden ölmüş, insan bari biraz daha mantıklı bir cümle kurar.
şimdi gel de gerçek dünyada olduğuna inan. bildiğin türk dizisi bu. senaryo o kadar berbat yani. bu durumda halk olarak biz de dizideki figüran oluyoruz.
çavuşkuşu, ibibik ve hüdhüd olarak da bilinen, kur'an-ı kerim'de de ismi geçen göçmen bir kuş türüdür. ismini ötüş şeklinden alır. ilkbahar ile birlikte türkiye'de görülebilmektedir.
ayırt edici özellikleri: tepesinde bulunan ve isteği zaman bir yelpaze gibi açılabilen tüyleri, uzun ve hahif eğimli gagası, turuncu rengi ve sırtında bulunan siyah ve beyaz şeritlerdir.
