iki kategoride incelenen bir hadisedir. ilki birinci sınıf kızlardır. okula gelirken gerek ortam yapmak gerek manita kapmak açısından pek bir ehemmiyet gösterirler süse püse. ikincisi ise son sınıf kızlarıdır. ikinci sınıfta salmış, üçüncü sınıfta kendinden geçmiş, dördüncü sınıfa kadar hala birini kafalayamamışsa sabah dersi sekiz kırkbeş olsun hiç farketmez, kalkar fönünü makyajını yapar, parfümlerini bir güzel sıkar, çeker kotunu topuklusunu , ders delisiymiş gibi tüm derslere en önde cool cool koşar. hala bir gelişme yoksa sene sonuna kadar tüm fazlalıklardan kurtulunulur, saç en uygun renge boyanır şekli verilir, süper bir gece kıyafeti diktirilir, kep atılır atılmaz, haydi mezuniyet balosuna. orda da olmadıysa artık allah' ın izniyle eş dost devreye girer ve süslü kızın tüm çabaları boşa gider.
aslında ana muhalefetlerin pek umrunda olmayan birşeydir. sorun gül' ün adaylığı değildir. AK Parti' den kim aday olsaydı aynı sonuçla karşılaşacaktı. asıl amaç cumhurbaşkanını bu hükümete seçtirmemektir.
türkiye laiktir laik kalacak cümlesine verilen tepkidir. keşke türkiye laik olabilse, keşke bu cümleyi slogan haline getirmiş şahsiyetler din ile devlet işlerini gerçekten birbirinden ayırabilse.
laiklik; din ile devlet işlerini birbirinden ayırmak ve saygı duymaktır. dine ve bağlantılı onlan herşeye karşı olmak, öcü gibi korkmak değildir!
avrupa yakasında tam olarak fatih ve çevresidir. anadolu yakasında ise maltepe' den sonraki görünmeyen sınır itibariyle pendik' e kadar yolu var. özellikle kartal sahil çok fena.
kendini çok yakışıklı, çok havalı zanneden ve tavlayamayacağı kız olmadığına inanan erkeğin kendi kendini kandırıp komik duruma düşmesine sebep olan davranış şeklidir. saçma bir şekilde kendine güvenmesidir.
bu kadınlar evde işi gücü, çoluğu çocuğu bırakıp düzenli turlar halinde bir programdan diğerine gruplar halinde giden tiplerdir. hepsini kazana koyup kaynatacaksın.
aşırı kısıtlama, aşırı kıskançlık ve aşırı ilgisizlik gibi duygusal sebeplerin yanı sıra eğer bir erkeğin arabasının modeli kızı kesmediyse, gezdikleri mekanlar cool gelmediyse kızın ilişkiden topuklaması alışa geldik bir olaydır.
eskiden sübyancılık diye adlandırdığımız şimdi ise moda olan bir olaydır. nerde bu yaşıt erkekler, nereye kayboldular, kim kaçırdı bunları da bu kadınlar miniklere kaldı? korkarım yakın bir gelecekte erkek ithaline başlamamız gerekecek.
aşırı ilgi gösterek, dakika başı arayarak, onu sevginizle ve ilginizle boğarak, çok konuşarak varılan sondur.
ayrıca aşırı duygusal davranarak hatta karşısında ağlayarak. ilgisini çekmeyen konular hakkında saatlerce konuşarak. onun hoşlandığı her konuyu herşeyi basit bulup, çok baneeeel falan diye ağız yaparak. futboldan nefret ederek. beraber pazar günleri en kalabalık alışveriş merkezlerine gidip saatlerce kararsızca alışveriş yapmaya çalışıp sonrada hiç birşey almayarak. arabasının içini çöplük gibi görüp, birazda kaba saba bir insan olarak. hayattan memnuniyetsiz olup, ne yaparsa yapsın yaranamamasını sağlayarak.
bu kadar şeyi yaptıktan sonra eğer o erkek hala bir yolunu bulup sizi terketmediyse alın onu bir müzeye koyun.
tüm yurtta şenliklerle kutlanan bir hadisedir. artık her yerde o dizinin müziği çalmayacak, millet kafayı yemeyecek. bugünleri gösteren allah a binlerce şükürler olsun.
marmara üniversitesi sosyol bilimler mesklek yüksek okulunun kısaltılmışıdır. bu okul 2 yıllık ön lisans eğitimi vermektedir. beyazıttan kumkapıya inen yokuşların birinde, güneş gazetesinin eski binasının biraz onarılıp kullanılışı ile hala vatana millete hizmet vermeye çalışan bir binadır. öğrenciler okula sadece sınav dönemlerinde uğrarlar çünkü devamsızlık olayı yoktur.
dört katlı bir magazadır. bildiğimiz deriden den tek farkı en alt katında 'bir adam' tarafından organize edilerek oluşturulumuş, çanakkale savaşından kalma eşyaların sergilendiği bir müzedir. gidip görmeniz şiddetle tavsiye edilmektedir.
kafa yapan insan dediğimiz şahıstır. bilgisayarda müziğin sesini sonuna kadar açar ve elektro gitarıyla şarkılara yine son ses eşlik eder. çekilen bu azap ve işkenceden sonra m tv deki elektro gitar parçalayan insanları anlamamak mümkün değildir.
her gün yüz milyon dizinin yayına girmesinden kaynaklanan bir olaydır. bahariye' de kafanızı çevirdiğiniz her yönde mutlaka dizilerde oynayan bir gence rastlayacaksınız. anadolu yakası' nda, bağdat caddesi' nde ya da kadıköy civarlarında çok popüler ve çok ünlü olmayan, küçük rollerde oynayan oyuncularla sık sık karşılaşabilirsiniz. bu ünsüz ünlüler ciddi ciddi ünlü olduktan sonra avrupa yakasına geçiş yapmaktadırlar.