sözlük ten aldığı yetkiyi gene sözlük ü baltalamak için kullanan, kafasından kural uydurup bunua uymayanlar üzerinde ego tatmini yapan modumsudur.
ayrıca hatası ortaya konup yüzüne çarpıldığında sessizliğe bürünendir.
bu başlık bütün modların nik altına bkz olarak eklenecektir.
ilgisi olmayan alınmasın.
ama ilgisi olana da mesajımdır. bundan sonra yazdığın her entryi inceleyip gerekenin yapılmasını için uğraşacağım.
şimdi yanlış anlaşılmasın.
bizim burada yol, kazı ve boru tesisatı yapan bi şirket var. adı fbahçe sanayi limidet aş. maş.
orda bi emre abi var kastettiğimiz o dur.
yoksa gündemle ilgili değildir.
medya ağlama sesleri ile dolmuşken düşünülendir.
arkadaş, neden fenere yenilmek bu kadar dokunuyor, anlamış değilim.
yenildiğin takım, en büyük fenerbahçe
kaldı ki şu an ersun yanal zamanındaki ezici futbolunu bile oynamıyor.
oynasa neler olacak, ne hıçkırıklar yaşanacak.
insanlar binlerce yılda deneyerek yiyecekleri yazlık ve kışlık olarak ayırmışlar, çok ta isabetli bir ayrım olmuş.
denendi, görüldü.
bi kaç gündür ayıptır söylemesi domates yemekte ve üşümekteydim.
bugün mercimek yedim yanıyorum.
insan için yaklaşık 15 yıl toplumlar için 45 yıl gereken değişimdir.
yani bir toplumu 45 yılda epey çaba haramak suretiyle değiştirebilirsiniz.
pahalı ve zahmetlidir.
hayat, hani aslında uzun bir yol gibi olup üzerinde türlü türlü ilgi çekici, göz alıcı yemler bulunan macera, işte onu terse yatırmaktır. şöyle;
hayat insanı cezbedici şeylerle kontrol altına alır ve istediği şekle sokar.
5 sene evlenmek için çalıştırır, 4 sene araba almak için x sene falanca için çalıştırır.
sonra da bunların aslında fazla önemli olmadığını sana bi şekilde gösterir.
yapılacak en büyük uyanıklık, işte o cezbedici şeyler için kendini parçalamamak.
o yemlere atlamamak, hani balık yeme atlamazsa balıkçının esiri olmaz.
belki anlattık belki anlatamadım ama böyle bişey var.
son dönemde tv komedi programlarında hangi amaça hizmet için yapıldığı anlaşılmayan, oyuncuların sadece birbirlerine bağırarak izleyenleri güldürmeye çalıştıkları komedimsilerdir ki güldürmez.
lan oğlum bağırıyorsun, bağırıyorsun, hangi insan bağırmaya güler.
yaşlı olduğu görüntüsünden anlaşılan nadir hayvanlardandır.
hakkaten acınası bir görüntüleri oluyor.
acıyor muyum ? hayır.
o güzelim ceylanlkarı yerken düşünseydi, bunları.
siyah beyaz Amerikan filmlerinde bol bol görebileceğiniz mahallelerdir.
kara kara çocuklar ip atlar, sokak kapıları önünde boş boş oturan gençler sağı solu seyreder.
tenteli mağazalar falan.
şimdi bi kere renkler farklı yani hemen bilmediğin bir dünyaya giriyorsun.
orada gördüklerini gerçek hayatla kıyaslaman zor. ya bu mekan aslında böyle değil diyemezsin.
oturur izlersin ve inanırsın.