Çin'den 400 $ ila 500 $ arasında fiyata satın alabileceğiniz araç.Türkiye' de 8.000 ila 10.000 arasında fiyatları var. Üstelik marka farkı da yok. Aynı firmaya ait.
(alibaba' dan kontrol edebilirsiniz)
önceden dinlediğiniz şarkıların artık daha başkası gelmesi, daha önceden gördüğünüz yerlerin artık daha güzel gözükmesi, aklınızın hep o kişide olması, müziğin, kokunun, hayatın, renklerin, yerlerin, insanların, manzaranın size daha güzel gözükmesi. acıyla tatlının en güzel şekilde harman olmuş hali.
Ayda 2.5mb (ikibuçuk megabit) internete 50 lira vermek isteyenler için ideal internet sağlayıcı. çözemedikleri problemleri ile meşhur firma. 3 aydır kullanıyorum bir sorunu çözemediler. aciz, yoksun, para için ruhunu satacak firma. yalvar yakar dayadılar 16mb diye interneti, sürekli koparak ve kopmadığı zamanlarda 1.5- 3.5 mb arasında değişken hızı ile hayattan soğumamı sağlayan firma. Asla, kati şekilde önermem. Hayatımda gördüğüm en kalitesiz, basiretsiz, kullanıcısnı s.kine takmayan değersiz, şişirilmiş bir balondan başka birşey olmayan uyduruk yan sanayi internet sağlayıcı.
Vodafone internete geçmek isteyenler geçmeden önce bu yazıyı okusunlar.
Superonline internet kullanıcısıyken beni Vodafone' dan aradılar. 16 MB interneti 75 gb ADK ile ayda 49,90 a vereceklerini söylediler. Ben de kendilerine superonline kullandığımı, alt yapı desteklemediği için 8mb'i bile tam veremediklerini, bu yüzden16 MB' i sağlayıp sağlayamayacaklarını telefondaki çalışana sordum. Bana kontrol ettiğini 16 MB interneti desteklediğini söyledi. Ben de o halde bağlayın dedim. 1 gün sonra beni başka bir Vodafone çalışanı arayıp "internet başvuru kaydımın olduğunu, ayda 49,90 TL' ye 16 MB "60 gb" ADK' lı internet vereceklerini onaylayıp onaylamadığımı, işlemi başlatanın ben olup olmadığımı sordular. Ben de 75 GB ' dı adil kullanım kotası 60 GB' a mı düştü dedim. Gayet soğukkanlı bir şekilde çalışan arkadaşının yanlış söylemiş olduğunu söyledi. Eyvallah dedim geçtim. daha sonra gerekli soruları cevapladıktan sonra bana sözleşme imzalatacaklarını söylediler. tamam dedim. arkasından otomatik bir mesaj geldi. Bağlı kaydınız oluşturuldu. 16 MB "50 GB" adil kullanım kotalı internet başvurusu için sözleşmeniz tarafınıza ulaştırılacaktır dedi. Şaka gibi.
Sonra neyse bu kota süreci bonusu. Asıl olay interneti bağlamaya gelenlere eşim kabloların eski olduğunu değişmesi gerektiğini kutunun sokakta olduğunu ve içinde kabloların bantsız olduğundan oksitlendiği ve çürüdüğünü söylemiş. Eleman, şöyle bir gözle bakıp sizin kablolarda bir sıkıntı yok demiş. Daha sonra internet açıldı ve ilk gün sorunsuz kullandım. Bir gün sonra işten geldiğimde değil internette takılmak bağlı kalmak 15 saniyeyi geçmiyordu. Arayıp durumu söylediğimde altyapımın 16MB' i desteklemediğini söylediler. Ben de haliyle ilk başta konuştuğumuz alt yapı kaldırma olayını kendisine anlattım. Kendilerinin sahtekar olup olmadığını sordum.
Güç bela kutuyu kontrol etmeleri için bir ekip göndermelerini istedim. Kutudan eve gelen kablonun değiştirilmesini söyledim. Telefondaki kız bana önce dış kutuya gelen kablo kontrolü yapılması gerektiğini daha sonra sonuca ulaşılamaması halinde kutudan eve gelen kablonun değiştirileceğini söylediler.
2 gün sonra Vodafone' dan tekrar aradılar ve dedilerki dış kutuya müdahale edilmiş, kablo kontrolü sağlanmış dediler. Bende teşekkür edip internetin düzelmediğini evin içine kutudan giren kablonun da değişmesi gerektiğini söyledim. Bana verdikleri cevap, kutudan eve gelen kablo için elektrikçi çağırmam gerektiğiydi. Çok sinirlendim.
Sonra kendi sahtekarlıklarını baştan telefondaki görevliye anlattım. 18.08.2016 tarihinde görüştüğüm kişi bana iki iş günü içerisinde ekiplerinin gelip kutudan eve gelen kablonun değiştirileceğini söylediler. Az önce tekrar internetin gitmesi ve bunun uzun sürmesi, tekrar bağlanması sonrasında oluşan muazzam yavaşlık sebebi ile bugün, tekrar Vodafone' u aradım. Yani tarih 25.08.2016 ve Vodafone' dan hala gelen giden yok. Arayıp sordum. Zar zor türkçe konuşabilen bir Vodafone görevlisi bana kaydı gördüğünü ve en kısa zamanda ekibin gönderileceğini söyledi. Internetimi ise şu anda verimli kullanamayacağımı ve ekiplerin kontrolü sonrasında düzeleceğini söyledi. Yani onlara göre ben en geç 27.08.2016 22:00 itibariyle sorunsuz bir internete sahip olacağım. 2 iş günü içerisinde ekibin sorunu çözeceğini söylediler.
SIZ SIZ OLUN SAKIN VODAFONE INTERNET ALMAYIN. SIZ, CEVRENIZ, AKRABALARINIZ, IS YERLERINIZ VE ERISIMINIZ OLAN HERKESE VODAFONE KULLANMAMALARINI ONERIN.
Tanım: her yere anten dikmesiyle gurur duyan talihsiz, basiretsiz, kullanıcı düşmanı firma.
Aradan uzun zaman geçti, bu süre zarfında 8 - 9 kere Vodafone ile görüştüm. Hala gelen giden yok, ne arayan var ne soran. Internet hala 1.5 - 2 mb hızında. inanılmaz yavaş. Sakın ama sakın düşmanınıza bile Vodafone yalın internet önermeyin, almayın, kullanmayın, kullandırmayın. Bedava bile verseler asla ama asla kullanmayın. 11.10.2016
Yeni gelişmeler: 11.10.2016' da yazıya yaptığım düzenlemeden sonra Vodafone' un twitter hesabına paylaşmıştım. Hemen ilgileniyoruz dedikten bir hafta sonra ses çıkmayınca tekrar twitterden firmamsıyı dürtükledim, inceliyoruz beklemenizi rica ederiz dediler. Bugün tarih 06.11.2016 ve hala inceliyorlar. Bir bilglendirme yok. Asla yaklaşmayın VODAFONE'a
bolluğu var çok şükür, trafikte, işte, evde, okulda, markette, avmlerde. etrafımız bunlarla çevrili. kendinizi nereye atsanız bunlarda kurtulamıyorsunuz. o kadar çoklar ki, başınızı nereye çevirseniz muhakkak en az bir tane görürsünüz. annesinin *rospu olmasına gerek yok illa ki. muazzam derece annesi *rospu olanlara taş çıkaranları var bunların. hepsinin .mına koyayım.
yakışıklıysanız her zaman çekici gelirsiniz, evlilikle ilgisi yoktur.
bekarken kimse ilgilenmezdi, hasbel kader evlendim yine kimse ilgilenmiyor. :P
benim bakış açımdan doğru olmayan sorunsaldır.
-hayat ile ilgili;
bir şeyler yaşadıkça edindiğin tecrübelerin artık sana yetecek kadar olduğunu anladığın noktada bir sonraki olayda bu düşündüğünün yanlış olduğunu anlamak,
-iş ile ilgili;
ne kadar çalışırsan çalış, ne kadar titiz ve doğru iş yaparsan yap yaptığın işe değil, geç kaldığın 2 dakikaya bakıldığını,
-kadınlar ile ilgili;
küfür edersen tekrar aranı düzeltebileceğini, hoşlandığını söylersen bir daha asla eskisi gibi olamayacağını, hatta küfür edildiğinde verilmesi gereken tepkiyi aldığını,
az çok anladım. yada madde ilk madde yine etkisini sürdürüyor.
Hayat çok zor be;
ev, iş, ödemeler, sosyal çevre, yetişmen gereken şeyler, arabanın bakımı, çocuğunla vakit geçirmen gerektiği, tebrik etmek zorunda kaldığın şeyler. biri hapşırdığında çok yaşa demek bile gerekiyor. neden hep birşeyler yapmak zorundayız yahu. isviçre'nin dağlarına vurasım var kendimi.
Hayat emekli maaşı gibi, yaşlandığında güzel tecrübe sahibi oluyorsun ama o tecrübeyi kullanamadan da ölüyorsun.
eşşeğe at semeri vurma
sanır kendini nimetten
ayırma birini milletten
sanır kendini kıymetten
dinleme kendini durmadan
ayılmazsın gerçek yüzüne vurmadan
bayat ekmeğe su vurursan yumuşar
tazeyken yemesini bilmeli
iş işten geçtimi geri dönmesini bilmeli
sonradan görme, görmeye ne kadar devam ederse etsin, her zaman sonradan görme olarak kalacak ve öyle davranacak.
birini denemek istersen ona ver, sonar yine ver. almaya alışırsa boşver. vermeyi bilmez almaya alışan.
yüzüne her gülene inanma, onlar sen onlara iyi kalana güler. yüzünü as, 5 dakika dayanmazlar. ha dayanır da destek olursa ne âlâ, sarıl, bırakma.
yırtık parayı yapıştırabildiğinde bile övünürler. sanki dünya harikası yaratmış gibi. egolu olandan kaç. kendileri bile egolarının esiri olmuş, kurtulamazlar.
bir yerden sonar seni senden başkası düşünmez. herkesi yada kimseyi kendin gibi sanma. kimse senin onları düşündüğünün çeyreği kadar bile seni düşünmez.
Farkında olarak yada olmayarak edindikleri bu tavırlar, boktan dedikleri dünyayı boktan kılandır aslında. kendini bilmeyen hiçbir şeyi bilmez.
tek kişilik ranked oyunda siz ne kadar iyi oynarsanız oynayın noob olarak tabir edilen acemi oyuncu (-ki bence az beyni olsa başarabilecekler) takımınıza denk gelirse muhtemelen kaybediyorsunuz. single rank kasabilen adamların muazzam bir şansı olsa gerek.
Esrar zararlıdır, içki kadar, sigara kadar zararlıdır. fiziksel zararını bilemem ama bu tip uyuşturucuların hepsinin ortak yönü içen adama göre zarar derecelidir.
içip müziğe dalıyorsa, ayda 2 3 kere içiyorsa, dertlenmiyor neşeleniyorsa, içtiğinde bir olayı birden farklı perspektiften görebiliyorsa çok da zararı/zararlı olduğunu düşünmüyorum.
Yine de siz uzak durun, uyuşturucu kullanımının ilk adımı esrardır. ama benim demir gibi iradem var derseniz bilemem tabi ;)
bir sürü firmada çalıştım, doğru düzgün yatırıldığını bir kere görmedim dedirten ek gelir. ne kadar kurumsal olursa olsun gününde yatmaz. iş başvurularında sanki her ay milyarlar veriliyormuş gibi anlatılır. satıcıya aylık 762 trilyon kota verilir, yılda bir yada iki defa anca tutturursunuz, primini de 30 senede anca öderler. verme daha iyi a.
muazzam can sıkar, elinizi uzun uzun tuttuğu esnada insan kendine " neden bırakmıyor ki", "beni çok mu sevdi", ".ikecek mi ne ?", "bıraksana be adam" diye düşünür, anlattığını dinlemezsiniz bile.
sanki konuşarak değil, dokunarak anlaşıyoruz arkadaş!
hediye çeklerini mesaj olarak gönderip, silmeniz durumunda sistemlerinden yada müşteri hizmetlerinden tekrar edinebildiğiniz,
ürünleri ilk bir ay değil 2 yıl garantili olan, sadece ilk bir ay servise gönderen, ürünü satın aldıktan sonra bir aydan sonra servise kendinizin göndermeniz gerektiği, ancak garantinin 2 yıl devam ettiği,
bazı ürünlerde diğer tüm teknoloji marketlerden daha uygun, bazı ürünlerde ise daha uygun olmayan,
ürünü aldığınızda aynı gün yada ilk bir kaç gün bozuk olduğu tespit edilirse değiştiren, ancak siz ürünü aldıktan 20 gün sonra bozulursa direk değiştirmeyen, servise gönderen (nerden bilecek adam 15-20 günde senin bozup bozmadığını?) firma.
verilen satış sonrası hizmet keyfe keder değil, kanunlar çerçevesinde belirlenen firma,
ha siz artis gibi gidip ürünü masaya atıp bu bozuldu değiştir dersen, adamı bok yerine koyarsan tabi göndermez, tüketici mahkemesi vs uğraşırsın öyle değiştirirsin ürününü orası ayrı.
mevzu ağaç ise her gün 1000 lerce ağaç kesiliyor, bu kitle neredeydi ?
eğer mevzu akp ise, başbakanın sözleri ise neden bu zamana kadar beklenildi, daha önceden de isyan bayrağı çekilebilirdi,
memlekette sürü psikolojisinde herkes,
terörist tipi insanlar var her olayda hemen evinden fırlayan etrafı yakıp yıkan, polisle mücadeleye giren, kalabalıkları gaza getiren, en ufak olayda en yakındaki atm yi patlatarak, lastiği yakarak ortalığı savaş alanına çeviren, milleti coşturan.
akp karşıtı grup var, mevzu ne olursa fark etmiyor, hemen içine dalıyorlar,
akp yandaşı grup var, hemen müdafaa için başka bir köşede toplanıyorlar, sebebin önemi yok, bildiriler, basın açıklamaları,
iki tarafın çatışmasından menfaat çıkarımı yapmaya çalışanlar cabası,
benim anlamadığım ordu karıştı, askerler tutuklandı, 1000 lerce şehit verildi,
pkklılar memleketin orta yerinde eylem yaptı, bayrak açtı, neredeydi bu kalabalık,
o zaman neredeydi bu insanlar, niye kimse tepkisini gösteremedi,
Güzelim yurdum insanı, o kadar düşmanlık besliyor ki birbirine, futbol maçında birbirini kesiyor, memleketin dört tarafı düşmanlarla çevrili, biz birbirimizi yiyoruz,
neye ne tepki verileceği mi bilinmiyor acaba ?
herhangi bir tarafta yer almadan, ortadan bakarak görmek lazım bir şeyleri.
elektrikten önce de arkadaş olarak görme vardı. tabi teknoloji ilerledikçe ilişkilerin veri aktarımı da zamana ayak uydurdu. bundan 50 yıl sonra ne almaları gerekecek bekleyip göreceğiz.
eskiden dini inanışları yada siyasi görüşleri farklı insanlar dini yada siyasi konuları konuşmazdı birbirlerine ayıp etmemek için,
şimdi millet birbirinin dinine sövüyor arkadaş.
asker kaçakları, vergi kaçıranlar vatanperver olmuş, sorsan askeriye türkiye' nin mi, ondan gitmem diyor, bahane hazır,
vergi vermez adam, 1 kuruş yardım yapmamıştır sosyal kurumlara, fakire fukaraya milletin altındaki arabaya haram paradır o diyor,
biz ne kadar karışmışız arkadaş, bizi kim bu kadar karıştırdı.
eskiden milletin birbirinin görüşüne saygısı vardı, şimdi herkes netten veriyor küsküyü, herkes bilinmeyen halk kahramanı,
ne yaptınız memleket için, ne hakkınız var milletin üzerinde,
ulan adamlar çanakkale' de şehit olanlara bile dil uzatıyor arkadaş, istemeden mecbur savaşmışlar, öyleymiş, kaçanı öldürüyorlarmış.
tarih kitabında yazanlar yalanmış, bizim kendi halkımız kendi atalarını onurlandırmak için öyle yazmışlar.
e b.k yiyen sen nerden biliyorsun madem gerçeği, orada mıydın, aksini söyleyen adam nereden kesin kanıya varmış ?
560 sene önce gemileri karadan yürütücez deseler inanır mıydın ?
allah bir kurtuluş savaşı daha yaşatmasın bu millete, 80 milyona yakın nüfus var, 8-10 milyon adam bulursan direnecek öp başına koy.
illa 200 - 300 bin dolar yardım yapmak gerekmiyor bence. herkes elinden geldiğinde yardım etmeli. her türlü sosyal paylaşım platformunda paylaşılmasını istediğim kötü haber. herkesin başına gelebilir ve nüfusun büyük kısmının karşılayamayacağı bir yük. allah yardımcıları olsun.
