bugün cranium nickli yazar arkadaşımın, hazırlık günlerini anmak için ziyaret ettikleri tandoğan hazırlık kantininde yaptığı ve kutupsal formun canlı bağlantı kurduğu eylemdir. olaylara tanık şekersiz çay ve mekanda gıyabında anılan ben deniz, entry imzalama gününün ekstraları olarak mevcut olmuşuzdur*, devamını diğer yazar arkadaşlardan da beklemekteyiz.
trafiğin iki yanından akmasıdır. ve hayatın... öyle ki biri geçmiş, biri gelecektir sanki. ne mutlu ki ikisi de dokunamaz o an sana. ama uzun sürmez yarattığı ferahlık ve kaçış. bi taraf mutlaka durulur ve geçmek zorundasındır o yana, çoklukla gelecek olur bu, en çok da ondan soyutlayamazsın kendini çünkü.
ankara üniversitesi atatürkçü düşünce topluluğunun başlattığı ve türkçe tıp sözlüğü hazırlığıyla devam ettirdiği sesleniş.
arter değil atardamar
sensitif değil duyarlı
toksik değil zehirli
malign değil kötü huylu
kronik değil süregen
reseptör değil almaç
vital değil yaşamsal
turkche değil türkçe!
türkçe giderse (!) türkiye de gider
âçğıöüş
ırak'ta iç savaşı körükleyen bir amerika projesidir. sözde demeokratik seçimlerde, etnik kökenli partiler seçime katılabilmiştir. kürt, alevi,şii,sünni, türkmen... herkes ait olduğu kökenin partisine oy vermiş ve bu şekilde hangi bölgede hangi köken egemen ortaya çıkmıştır. bundan sonra iş bombalara silahlara düşmüştür. bir yerde hangi gruba karşı isen saldıracağın yeri çok iyi bilir olmuştur insanlar. amerika orada demekrasi adı altında iç savaşı getirmiştir ki aidiyete ait oyların toplandığı bir seçimde demokrasiden söz edilemez, her kimse ait olduğu topluluğa o topluluğun başarısını fazlada sorgulamadan oy verecektir. mesela ırak işçi partisi kurulamamıştır orda, neden? çünkü ABD istememiştir. bir ABD projesi olarak iç savaş ırak 2005-? böyle başlatılmıştır.
ankara üniversitesi atatürkçü düşünce topluluğunun hazırladığı, fakültenin hocalarından prof. dr. m. hakan şatıroğlu'nun danışmanlığını yaptığı kemalist çizgide toplumun sorunlarını ele alan, iç ve dış haberler içeren, tıp fakültesini ilgilendiren sorunların da sağlık sayfasında işlendiği sanat mizah köşeleri de içeren aylık bültendir.
ankara üniversitelilerin dtcf fakültesinde toplanıp yaptıkları ve terörü lanetledikleri mitingdir. miting süresince hiçbir provokatif slogan atılmamış, şehitler anılmış, onlara saygı duruşunda bulunulmuş ve türküler söylenmiştir. daha sonra fakülteler anıtkabir'e yürümüştür. tıp kaültesine ayrı bir parantez açmak istiyorum. beyaz önlüklerle yürümüşlerdir, onların ayrıca bir amacı çanakkale savaşı sırasında 4 yıl boyunca hiç mezun verememiş olan istanbul üniversitesi tıp fakültesi öğrencileride anılmıştır. yol boyunca yürüyen gençlere halkda alkışlarıyla ve korna sesleriyle eşlik etmişlerdir. *
tıbbi genetik dersinde bir yerden sonra olaydan kopup * ve içlenip dna'ya yazılan şiirlerdir.
*daha dün...
nükleotiddin
ne çabuk büyüdün
dnam benim!
*histonun olayım
gel sarıl bana
dnaaaaa
21 ekim günü verdiğimiz şehitlerden sonra, bir nebze olsun şehit yakınlarının acılarını paylaşmak ve artık bu gidişe son demek bu arzuyu dile getirmek için eskişehir'deki sivil toplum kuruluşlarının düzenlediği bir "isyanımızı dile getirme topluluğu"dur. 12:30'da eskişehir vilayet meydanında yapılacaktır. katılım herkese açıktır.
tıp fakültesine başladıktan sonra, bunu konukomşu yakın çevreye çaktırmadan farkettirmek için yapılan uyanıklıklardır. örnekler isek; messenger avatarına beyaz önlüklü fotoğrafını koymaktır. *
gitmesine izin vermektir. hele ki korkularınsa seni engelleyen en çok da onun kaçıp kurtulmasını istemektir, senden mümkünolduğunca uzak olabilmesini sağlamatır. *
seviyorum seni
...
seni öyle çok öyle sınırsız seviyorum ben,
benden sonra bir kadının olsa bile!
ama kendim sevilmeden kalıyorum, yabancı
ve keşfedilmedik kalıyor yabanıl adam yine
ve bazen sadece rüzgarların en muhtacı
geceliyor benim şirin sahillerimde.
...
dizelerinin sahibi 1944 sofya doğumlu şair.
bir fıkradan yola çıkarak halkın diline takılan deyim kapasitesine sahip söz dizini. fıkra şudur:
şiddetli baş ağrılarından muzdarip bir adam bir gün doktora gider ve ne yaptıysa çözüm bulamadığı baş ağrılarından kurtulmak için yardım ister. kesin çözümün kendisinde olduğunu belirten doktor adamdan reçetesini harfiyen uygulamasını ister. reçetede yazdığına göre adam gerekli karışımı hazırlayıp ilacı gece ay ışığında içmelidir. adam inanamaz bu mu der bu kadar mı yapmam gereken kurtulacak mıyım yani baş ağrılarımdan der. doktor tek bir şey daha yapmasını ister adamdan bu ilacı ay ışığı altında içerken yeşil tavşanı düşünmemesi gerekmektedir. adam niye ya diye isyan eder ben şimdi bunu düşünmeden duramam ki! Ve baş ağrılarıyla yoluna devam eder...
pek tabi sizinde çıkarabildiğiniz ana fikre göre bir insana düşünmemesi gereken şeyler bahsedilmemelidir, yoksa hiç aklına gelmicek olan yeşil tavşanı bile düşünmeden duramaz...
kendisi mersin'de yaşamakta, bir zamanlar anasını da alıp gitmesi söylendiği sırada meşhur olmuş bulunmaktadır.
tehlikesi nerden mi kaynaklanmaktadır,* rte'nin mersin'e mitinge gittiği sırada boşuna göz altına alınıp, rte il sınırlarından çıkana kadar serbest bırakılmamış değildir heralde. *
coca cola'nın ana maddesi olan meyan köküyle beslenen fareleri de içme durumudur. bu kökleri toplamak için tarlaya giren araçlar hiç sen meyan köküsün sen faresin ayrımı yapmadan topladığı maddelerin cola yapımında kullanılmaları sonucu bu durum gerçekleşir. ama olsundur, colanın faydaları arasına katılabilir çünkü proteindir. *
üniversiteye ilk girdiğin sene kurduğun arkadaşlıklardır. kocaman bir şehirdir orası ilk gittiğinde ve her sokağın kıvrımında ayrı bir yalnızlık içerir. gezer dolaşır içine doldurursun bu kendi başınalığını, belki geçmişten kırık dökük birşeyler vardır içinde, belki söz vermişsindir kendine, güvensizliktir her yolun sonu senin için, ama tüm düşüncelerini değiştiren sıcacık bir gülüştür, sana karşı...
seversin, alışırsın o şehre ve bir bakarsın ki okadar da yalnız değilmiş sokaklar, sana gülen yüzlerin hepsi gerçek hepsi doğruymuş ve bir bakmışsın ne de çok şey paylaşmışsın hiç çaktırmadan, yeri gelmiş ailen olmuş yeri gelmiş en zorlu yoldaşın, bölüm bölüm her bölümden arkadaşların olmuş en çok da seni mutlu eden bu uzun sürelilikmiş, önünüzdeki zamanın uzunluğu ve su kısacık bir hazırlık sınıfına sığdırılabilenlerin mutluluğu doldururmuş herbirinin yüreğini, daha uzun yıllar varmış ve nice yıllanacak bir dostluklar zincirinin temelleri atılmıştır.
işte budur hazırlık sınıfı arkadaşlıkları, öylesine senin öylesine hepimizin... *
bu mitinglere gidenler zaten o partiye oy verecek insanlardır. mitingi yapan parti üyelerinin ulaşması gereken asıl kitle mitinge gelenlerin dışındakiler olması gerekmiyor mu? gibi bir soruyu akıllara getiren durumdur.
o evi nasıl o kadar pisletebildiği merak konusu olan, bu kirlilik olana kadar aklının nerde olduğunu düşündürten teyzedir. yaş itibariylen düşünüldüğünde *evi nasıl temizlerdi acaba, yoksa amca karısının pisliğine dayanamayıp evi terk mi etmiştir ya da bu cillit bang'in mucitleri belki bizzat teyzenin oğullarıdır,
evlilik cüzdanı hariç bu tarihin nerede geçeceği merak konusu olsada, kimi insanların evlilik tarihlerini özel kılma çabalarının bir sonucudur. kaçıranlar üzülmesindir, her sene böyle bir fırsat geiyor ellerine. bu çılgınlığın en son temsilcileri eva longoria ve tony parker çiftidir.
oksijenden fazlasını almak çabalarıdır. yeri gelir aldığın her hava molekülü daha da nefessiz bırakır seni boğulursun çokca, solursun havayı taa derinlerine kadar ama boş bir çabadır o gelen oksijen açık yaralarını daha da fazla yakmaktan öteye gitmez.
benim şuan yaşadığım durumdur. gerek 3 haftalık tatilin verdiği rehavet gerekse uzun süre ayrı kalmak dolayısıyla teknolojiye yabancılaşmam sebeptir. ama iyi bir sözlük yazarının en yakın zamanda eski formuna dönmesi gerekmektedir. *
üstünde kilometrelerce yük varmış gibi hissettiğin andır. öyleki bu kilometreler özlemlerindir çoğu zaman, her göz yaşı biraz da perçinler bu duyguyu ama bilirsin ki her ayrılık biraz daha büyütür seni...
bir grup kız toplanınca ve burak kut şarkısını duyunca hemen bir itiraf trafiği yaşanır ki bunu bir zamanlar burak kut'un kokulu not defterlerine sahip oldukları gerçeği izler, muhabbet koyulaşmaya yüz tutarsa aynı insan topluluğunun atilla taş'ın pembelim mi allı morlum mu neyse öyle bir albümünü de aldıklarının ortaya çıkması durumu yaşanır. eğer bu sözler sizinde kaçmak istediğiniz doğrularsa, korkmayın yüzleşin, yalnız değilsiniz*.
hemen ilk yapılacak isim bulma durumu bilimum yirmi altı, ikiyüzyirmiiki falandır hatta bir tane varsa o isimli başına sonuna park,orman bişi getirirler ya da ingilizcesini yazarlar. amaç nedir hiç bilinmez, biz zaten eskişehirde yaşayan bünyeler olarak o rakamlarla yeteri kadar haşır neşiriz bu samimiyeti daha fazla arttırmamak gerektiği inancındayım.