Güvendin, güvenini kırdılar. Yoruldun, yıprandın. Kötü şeyler yaşadın. Aynalardan kaçtın bir süre. Hatalar yaptın. Konuştun, bağırdın, sustun. Susturdun, susturuldun. Aman demeden, zaman demeden, dönüp arkana bakmadan bu zamana kadar geldin. Meğer her şey bir gecede bitebilecek bir şeymiş. Bir mum yaktın, bir kere geriye baktın, bir kere sorup bir kere cevapladın. Bir tek parça dinledin, bir tek sigara yaktın. Sigara bitti, mum söndü, şarkı sustu, her şey unutuldu. Artık her şey temize çekildi. Artık sorunlar çözüldü. Artık hayat daha güzel, artık günler daha ışıltılı. Artık nefes almanın anlamı var. Artık güneş daha parlak, ay daha romantik. Artık aynalar gülümsüyor. Artık zaman, senin zamanın.
Sana söylemek isteyip de söyleyemediğim o kadar fazla cümle var ki boğazımda düğümlenmiş halde duran. Mesela beni sevdiğini söylediğinde bilerek cevap vermemiştim. Bana, yalnızca bir sevgiliye söylenecek sıfatlar kullandığında bilerek bir daha kullanmamanı istemiştim. Senin olmamı istediğin zaman korkmamın bir nedeni vardı ve şimdi anlıyorum ki haklıydım. Ömür boyu sürmesini istediğimiz dostluğumuzu tek hamlede bitiren o gecenin sonrasında her şey açık ve netti. Artık sen yoktun. Artık dostluk, paylaşım dolu bir ömür, güzel anılar, yalnızca ikimize ait olan espri ve şakalar, tüm o güzellikler ve en önemlisi güven artık yoktu. Bağlanmamaya, acı çekmemeye, kendimi kaptırmamaya çabalayarak kaçtım. Koşarak uzaklaştım ve senden uzağa attığım o her adımda, kalbime bir hançer gibi saplanan yeni bir gerçekle daha yüzleştim. Sen bana hiçbir şey hissetmemiştin. Bu ilk hançerdi. Sen hep başkasını sevmiştin, bu da ikinci. Sen zaten bitmesini göze alarak yalnızca tek bir gece yaşamak istemiştin. Ki bu en ağır hançerdi. Sana, kızlar kızların bakışlarından her şeyi anlar dediğimde inanmamıştın. Şimdi söylediğim her şey bir bir çıkmaya başlıyor ve sen bana inanmak için bile artık çok geç kaldın. Beni kendinden uzak tutabilmek için, sana bağlanmamam için öne sürdüğün o büyük, o ulaşılmaz, o tüm sevgini verdiğin kızı, şimdiki sevgili adayına karşı da öne sürecek misin? Ya da tüm bunların bahane olduğunu kabul edip şimdiki adayını sahiden sevecek misin? Sana hep söyledim. Ben sana yasaktım, ben imkansızdım, ben senin hırsındım. Bana dokunmak, beni öpmek, beni senin yapmak yalnızca bir hırstı. Artık hırs yapabileceğin bir durum kalmadı. Ben tek gecelik ömrü olan bir kelebek gibiydim. Sen o geceyi yaşadın ve bitirdin. Kelebeğin ömrü doldu. Şimdi bana bakıyorsun, sorular soruyorsun. Ben hala her şeyin farkındayım. Hala her şeyi biliyorum ve hala bilerek susuyorum. Bilerek uzak duruyor ve uzak tutuyorum. Dilerim kelebek koleksiyoncusu olmak yerine, bir kelebeği avuçlarının arasında yaşatmaya çalışan bir adam olursun. Hoşçakal.
Zeka seviyesi ortalamanın üstünde olan, 4 farklı karakterin arkadaşlığı ve bilimsel konular hakkında yaşadıkları komik olayları anlatan ve bunu günlük hayatta kullanılmayan terimler ile pekiştirip komedi seviyesini yükselten absürt bir dizidir.
Şıklığı nedeniyle çok tercih edilmesi haricinde, belirgin olarak devrimci düşünceye sahip olanların tercih ettiği parka türüdür. Askeri yeşili, füme rengi, kahverengi ve kızlarda da kırmızısı tercih sebebidir.
Osmanlı padişahı ve Osmanlı döneminin ilk halifesidir. 8 yıl tahtta kalıp Osmanlı'nın sınırlarını 2,5 katına çıkarmıştır. Takdir edilesi şahsiyet aynı zamanda çok da beğenilen bir padişahımızdır.
Dedikodu, fal, kişisel bakım, moda tartışmaları, kişisel eleştiriler, sevgili analizleri ve benzeri, kızlara ait her türlü eylemin gerçekleştiği, erkeklerin beklentilerini karşılamayacak derecede her bakımdan seviyesi düşük olan, 'kızlar küfür etmez' teorisinin çürütüldüğü, sığ ve çıkar ilişkilerini barındıran odalardan oluşan yurtlardır. istisnai durumlar da bulunur.