malumunuz efendim. öğrenci adamın ulaşım aracı olarak taksi kullanması bir hayli lükse kaçar. taksi öğrenciler arasında fazla rağbet görmese de, kimi zaman mecbur kalınıp tercih edilebilir.
öğrenciler, bara gitmiş eğlenmiş, saat gecenin bilmem kaçı olmuş, evlerine giden otobüs saatleri bitmiş, ne yapacaklarını bilemeyenler tarafından ilk tercih edilendir taksi.
ve en fazla 20 dk. süren yolculuklar da bile, adamın size soru sorma potansiyeli yine bir hayli fazladır.
şöyle ki:
+abi, kent konutlarına gidecektim.
-tamam kızım. santralden mi gidiyim, yukarıdan mı?
+hangisi daha az tutacaksa abi.
-ikisi de aynı. benim için fark etmez.
+tamam ozaman. yukarıdan gidelim.
-ama bak santralden gitsek daha yakın.
+?! tamam ozaman santralden gidelim.
-öğrencimisin sen?
+evet.
-sigaradan rahatsız olur musun?
+hayır.
-içer misin buyur.
+teşekkür ederim. almayım.
-kız başına okumak zor demi?
+hııııı.
-tek mi kaliyon bakem?
+ben müsait bir yerde ineyim.
diğer bir konuşma:
+alkollü müsünüz gençler.
-(hep bir ağızdan) evet abiğ yea.
+haha. bende öyle.
-nasıl yani?!
+napalım evladım. bizim içmeye hakkımız yok mu?
-abi sen bizi indiriver be.
çok sinirli edit: canım yazar kardeşlerim,
sözlükte sizin kadar tecrubeli olmadığım için şakirde tanımını bilmiyordum. sonra siz muhterem yazar kardeşlerim beni tatlı dile uyarınca * şakirde diye bir başlık olduğunu gördüm ve asıl tanımımı o başlığa yaptım.
geçen yılki ev arkadaşım tipli kız bu tanıma uygundur efendim.
kızımız benim ilk yurda geldiğimde oda arkadaşımdı. makyaj yapmayı bilmezdi, geceleri patiklerle uyurdu. valla bak!
gel zaman git zaman. 'duygu lan bana da makyaj yapmasını öğret' demeye alıştı. (lan kelimesi abartıdır, evet. hiçbir zaman lan demez o! çünkü o, geleceğin ananesi, bugünün teyzesi.)
neyse..
bir gün bu kızımızla alışverişe çıktık. makyaj malzemeleri aldık buna birsürü. düşük bel pantolonlar, topuklu ayakkabılar falan. lakin ne kadar seksi kıyafetler alırsak alalım, bu kızımız bir türlü seksi olamadı efendim! neden mi? çünkü patates kızdı. hayır dur yahu! eksileme hemen beni. doğruları konuşuyorum şurada. her neyse efendiler, bu kızın topuklu ayakkabıyla salsa gecesine gittiğini düşünebiliyor musunuz? kalın bacaklı, küçücük gögüslü bir kızın topuklu ayakkabıyı bırak, o geceye jartiyerle götürseydim seksi olamazdı efendi. (şimdi de sözlükteki şişko ve minik göğüslü kızlarımız eksilicek. neyse canınız sağolsun. dost acı söylermiş)
saçlarına fön çekmeyi bilmezdi efendi sen ne diyorsun? bir kırmızı ruj sürerdi, dinim imanım olsun eşşek dudağı gibi olurdu o dudak. o ne lan? görende işe çıkacak zanneder!
şimdi böyle kızlara anane tipli kız demeyelim de ne diyelim arkadaş sen söyle.
efendim, psikolog sevgiliye sahip olmak elbette çok cezbedicidir. ama getirileri olduğu kadar götürüleri de vardır.
şöyleki; siz daha leb demeden karşınızda ki leblebiyi anlar. aklınızı okuma yetenekleri mi vardır bilinmez, sizin ne söyleyeceğinizi önceden tahmin eder. bazen insanın hoşuna gitse de bazende deli eder.
+ne yapıyorsun aşkım?
-üşüyorum aşkım ya, bugün ince giyinmişim.
+bırak şu zıkkımı.
-oha?!
+ya aşkım, şimdi ben evden çıkıp işe giderken, bıdı bıdı bıdı...
-obsesif, kompulsif var sende bebeğim.
+kim var? ne hö? bir kere de normal konuşalım!
-bana çocukluğunu anlat aşkım.
+offff!
bu tarz sohbetlere alışık olmamız lazım.
+ruh eşi olduğumuzu görebiliyor musun aşkım?
-yok ben psikolog değilim aşkım, göremiyorum.
eksi almamak için kimseye bulaşmadan yazanlarda vardır, kimseyi umursamadan düşüncelerini yazanda.
bugünler de sol frame e baktıkça kendimize sormamız gereken soru yazar ne yazar?
resim hocamın bana beyaz bir kağıt verip onu istediğim renge, kimseye hesap vermeden boyamayı özlüyorum..
babamın bana pembe patiklerimi giydirmesini özlüyorum..
ramazan bayramların da davul çaldı diye sahura kalkıp yemek yeyip tekrar yatmayı özlüyorum..
özlemek istediğimden mi özlüyorum sanıyorsun?
Hayır!
bir daha yapamayacağımdan özlüyorum..
12 yaşında ufacık bir kızken okuduğum kitaptaki kahramanın, gökkuşağının altından geçtiğinde cinsiyetinin değiştiğine inandığım, saflıkta ki kızı özlüyorum.
dünya yıllandıkça orospulaşıyor.
ben büyüdükçe mantıklaşıyorum..
çocukluk yıllarımı özlüyorum anlıyacağın.
bundan 10 yıl önceki yaşamımı özlüyorum.
dünümü de özlüyorum ben.
ama "o"nu özlemiyorum işte!
o kadar gurursuz olamadım.
özlemiyorum!
genelde sanal alemde tanışmış olup da sohbetine hayran kalınılan lakin görüşüldüğünde "abi bu kız da patates" çıktı sözlerinin kullanıldığıdır.
yazıktır böyle kızlara. kadın olmaktan bir haber! kendi bakımını hiçe sayarak kendini işe, okula, aileye vs. harcayandır. çevreden aldığı "patates" benzetilmesinden sonra psikolojik desteğe ihtiyaç duyar.
patates denilmesinde ki amaç da patatesin belirli bir şekli olmaması ve sağa sola abuk subuk girinti ve çıkıntıları olmasından kaynaklı olabilir.
aşk acısı, kalp acısı, yanık acısı yanında halt yemiş acıdır. önce yapılacak yeri bir güzel temizlersin sonra ısınmış ağdayı spatula yada kendiliğinden döner başlıklı kartuşlarla uygulanacak bölgeye sürersin. ağda kağıdı yapıştırırsın. elinle bir güzel iyice yapışması için gel-git yaparsın, sonrasında o kağıdı çekmenle küfür etmen eş değer saniyeler de artar.sen küfür edersin, canın acır. canın acır, sen küfür edersin. etraftan sesim duyulmasın dersin, otep falan dinlemeliyim dersin. son ses açarsın. shamaya gibi böğürür durursun. en sonunda yağlarsın bir güzel. yüzünde ipana reklamlarında ki oynayan kızlar gibi bir gülümseme olur. ve mutlu sona ulaşırsın. ağda acısını çeken bilir.
girdiği ortamlar da bir bayanla el sıkışmaya alışık olmayan kişinin, yaşayacağı durumdur.
muhtemelen bu beyimiz aşırı dinci sıfatın da ortalarda gezerken, dinin gerekliliğiyle dini sapıtmayı karıştırarak, yoldan çıkan ve dini saptıran kişidir. kuvvetle muhtemel bu adamla tokalaştıktan sonra sarılma evresi gerçekleşirse gayri muhteremin boşalma olasılığı ile tokalaşmaktan tahrik olma olasılığı eş değerdir. tokalaşırken bir kadının pürüzsüz ellerine dokunma isteği hoş istekler uyandırabilir. lakin artık tokalaşmanın alışılagelmiş bir selamlaşma olmasından ötürü tahrik olan kişinin asosyal bir yapıya sahip olduğu gözlenebilir.
Adana'nın yöresel yiyeceği şırdan dolması. adana'da her köşe başında bir şırdancı görebilirsiniz. üzerine pul biber veyahut isot serpildiğinde tadı daha da güzelleşir.
-abi hadi şırdancıya gidelim.
+şurdancı ne lan, istanbullara gittin de hanım mı oldun ibine.
-abi şırdancı dedim.
+he, sorun yok ozaman. bak biz adanalıyık ciğerim. sağda solda hanım hanım konuşma tefe koyarlar valla.
-tamam ciğerim, hadi gidek.
