yalnız uyuduğumda yaptığım bir eylemdir. ayaklarımı ısıtacak bir çift ayak yoksa bir çift çoraptan medet umarım. sabah uyandığımda teki tarafından ihanete uğradığımı fark edene kadar...
Bu şehri anlamsız kılıyor gelmeyişlerin.
Gidişin birer birer yıkıyor, yakıyor tüm köprüleri.
Biliyor musun?
Pazar günleri daha çok özlüyorum seni.
Kaçmalıyız bu kentten, bir Pazar gecesi.
Sevişmeliyiz günbatımına karşı.
Daha yavaş batsın güneş, kızıla boyansın bedenlerimiz diye,
çıplak yüzmeliyiz açık denizlerde.
Ne kadar uzaklaşsak da geri dönme hevesiyle kavurlmalı içimizi güneş,
güney sahillerinde.
Kışı istanbulda geçirmeliyiz.
Bir Pazar akşamı mezeler hazırlamalıyım sana..
Müzeyyen koymalısın rakının yanına.
Bulaşıkları beraber yıkayacağız bak demeliyim şımararak.
Arkadan usulca gelip boynumdan öpmelisin mesela.
Yeniden sevişmeliyiz bir mutfak tezgahında.
sevgilim. hadi lan sevişeceksin yanında olsa diyenler olabilir. ama valla, entry'yi gördüğümden beri bastıran bir istek ile çay içip saatlerce sohbet etmek istiyorum.
küçükken ölümsüz aileyi okumuştum, daha sonra mr. nobody'i izledim, izlemeyenler izlesin derim. sonuç olarak iyi ki faniyiz. ölümsüz olsaydık, aşkın da seksin de güzelliğin de tadına varamazdık.