bugün mail kutuma bir yazılım firmasının reklamı geldi. işverenlere vaadleri bende şok etkisi bıraktı. bir kısmını kopyalıyorum. yorumlarınızı bekliyorum;
"• istemciden habersiz olarak sağlanan gerçek zamanlı görüntü veya örnek kayıtların tümünü bir arada sunar • Personelin Internet kullanımının tam bir görünümünü sağlar ve herhangi bir rahatsız edici içeriği engeller • Bilgisayar kullanımı ve Internet ziyaretlerini izleme özellikleri insan Kaynakları yönetimi için yardımcı olur • istemciye Uzaktan Kurulum • Personelin bilgisayarında arka planda sessizce çalışma • Uygulamalar ve web sitelerinde harcanan zaman raporu • Detaylı raporlar ve veri tabanlı Pano • Kimin sıkı çalıştığını ve kimin tembellik ettiğini - sosyal ağlarda vakit geçirdiğini, geç geldiğini ve işi erken bıraktığını gösterir • "
Almanya merkezli bir sertifikasyon şirketi. Diğer Alman şirketlerinde olduğu gibi "alman milliyetçiliğini" iliklerinize kadar hissedeceğiniz bir yer yani.
bu kurumun global çapta markasına verdiği değer büyük ancak Türkiye ayağı tam bir yönetim zaafiyeti... çalışan sirkülasyonu oldukça yüksek.
bu ve geçtiğimiz yüzyılların en büyük derdi.
uzun oldu bu topraklar peygamber görmeyeli.
erdoğan'ı mesih zannediyor ümmetin.
yetiş ya muhammed, yetiş ya ali.
bazı geceler sitenin içine dalıp, kime olduğunu anlayamadığım, hele niye olduğunu hiç anlamadığım, annemin "hişş gir içeri bakma öyle" diyerek sanki bakılmayacak birşeye meraktan bakıyomuşum gibi davrandığı, içten içe üzülüdüğüm, dıştan dışa meraklandığım adam.
insanı böyle duruma nasıl bir ruh hali sürükler.
ya da ruh hali zaten hep bu kafalarda mıdır?
türkiyenin kaderini değiştirecek bir fikir.
hani kızlara neden rus kızları kadar rahat, güzel ve seksi değil diye kızıyorsunuz ya, kızlarınızı aynı rus kızlarının yetişme şartları gibi yetiştirin ciğerlerim.
biz olmadık, kızlarınız rus gibi olsun...
sinema artık zenginlerin tekeline mi girdi. bu AVM'ler neden bu kadar halktan kopuk, Bir bilete 18 lira vermek ne demek?
açıklayın lan armutlaar... diyerek isyan edeceğim soru.
hasta olursun, üşütmüşsün derler. lan o kadar terlerken ne ara üşütmüşüm bi hatırlasam, dersin. yok, bulamazsın. yazın üşüttün mü de hastalığı kış kadar kolay atamazsın. bayram haftası projeler de birikmiş, evde yatamazsın.
işe gitmek şart, hayat zor, yaz sıcak ama üşüten ben.
hayır bu yaz beni üşüttür de diğerlerini neden etkilemez. aynı hava bana çarparken diğerlerini neden okşar. ben neden her yaz kış hastalığı çekerim de kışın hiç hastalanmam.
orhan baba! ben nerde yanlış yapıyorum.
hastayım.
ölüyorum.
şimdi adam aşık, o belli. yılların aşığı hemde...
aşk ona bi girmiş, besteyle güfteyle şiirle çıkmış.
sonra sen tutuyosun bu adama bikinili kızlarla bi klip çekiyosun, beni benden alıyosun.
ki beni benden alırsan seni sana bırakmam haberin olsun.
her insanın böyle dönemleri olur. içinde bulunduğunuz ruh halini birilerine anlatmak hiçbir şeyi çözmez. sadece diğer insanları da sizin gibi saçma-sapan bi ruh haline sokarsınız.
böyle şeyler hepimizin başına gelir, bekleyin ve o dönemin geçmesini bekleyin. yok boşluktayım, yok tat almıyorum naralarını 4 duvara anlatın, şu bahar günlerinde içimizi karartmayın.