islam'ın doğduğu zamanlar olsun başka coğrafyalar olsun sonradan gayet müslüman olmuş insanların sarf etmiş olabileceği soru. zeka noksanı veya köpek olduklarını düşünmediğim gibi dar görüşlü ve hınçla dolu olduklarını da sanmıyorum.
çoluk çocuk demeden katleden amerikalılar
ilkbaharla sonbahara ayrı isim veren yine bu amerikalılar gibisinden (tam olmadı ama idare edin) söyleniyormuş hissi verdi bana.
bazen ibadetin edilip edilmemesiyle uzaktan ilişkilidir.
herşey benjamin'in, o ılık pazar günü "kiliseye gideyim" demesiyle başladı. sonradan vazgeçer gibi oldu ama gitti yine de. işte o gün benjamin kiliseye gitmeseydi orada kadim dostu kont vronsky ile karşılaşmayacaktı. bu karşılaşma onları eski günlere götürmeyecek ve benjamin, kont'un "eski günlerdeki gibi bouwer çiftliğine gidip groningen*'lerle gezintiye çıkma teklifine evet demeyecekti. bu gezinti sonrasında yorgun düşüp* evinde uyuyakalmayacak ve frengi hastası zavallı erkek kardeşini görmeye gitmek için akşam 7 trenini kaçırmayacak böylece adı "versailles tren kazası" hayatını kaybedenler listesinde yer alacaktı.
bir suçüstü üzerine söylenmiştir. istihbarat da olabilir. fotoğrafı falan çekilmiş ve altına bu cümle düşülmüştür.
şöyle ki; birisinin herhangi bi konu ile ilgili sunum yaparken "gerçeği" kelimesini kullanması, bir fikir ya da düşüncenin değil de bir ispatın, delilin öne sürüldüğü izlenimini bırakıyor.
bundan hareketle mi düşünmüş etmiş bilmiorum ama laplace, laplace'nin şeytanı teorisinde; "bir varlık evrende olup biten her şeyi (kelebekler dahil) sonsuz detayda bilebilirse geleceği ve geçmişi mutlak olarak görebilir, bu nedenle şans diye bir şey yoktur" der.
tanrı yerine şeytan diyerek de kinaye etmiş olsa gerek.
sonraları azıtıp "anti moderatör"lük aktivitelerine de başlayınca, seçilmiş bir "gammaz"* tarafından varlığına son verilmiştir.
(bkz: sözlükte bir kayma oldu)
girdiği entrynin niteliğinin farkında olan herhangi bir yazarın, herhangi bir endişesi herhangi bir moderatörün gözünden kaçmasın diye düşülmesi elzemdir.