iş üzerine kurulan WhatsApp gruplarıdır. Gecesi gündüzü olmadan sürekli türlü mobbing, direktif ve aşağılanmaya maruz kaldığımız teknoloji kötülüğüdür.
ilk kimin aklına geldiyse Allah belasını versin.
Günaydın mesajı beklerken işe dair bir şeyler görmekten nefret ediyorum.
Abinle ben arkadaşız daha fazla bu şekilde devam edemeyiz demişti. 1.5 yıl flört edip neredeyse 1 yıldır manit olmamız ve abimle aman aman da samimi olmaması dışında mantıksız gelen bir kısmı yoktu aslında.
(hakkını yemeyeceğim, her anlamda hep abime karşı sorumlu hissetti kendini ve hep o şekilde davrandı)
içimi burkan durumdur. Günlerdir geldim buralardayım. Eski mesajlarımızı okuyorum ara ara ettiğimiz sohbetlerin hepsi birbirinden kaliteli ve anlamlı. Yaşlarımız çok genç ama konuştuklarımız çok derinmiş. Dönemin trollerini bile özlemişim özlemişim aslında. 23. Yaşımda bırakmışım buraları 32. Yaşımda geçmişe hasretle gelmişim tekrar...
Şimdi muhtemelen çoğu evli ve belki de anne-baba olmuşlardır. Yaşları da az değildir hani köftehorların!
Pek çoğu silik ve bazısı kısa bir süre daha devam etmiş var olmaya...
Bizlerden gören duyan varsa selametle!
Yeni nesillere tavsiyemde numaralarınızı alıp verin, birbirinizi yemeyin gençler!
dostluk, arkadaşlık, sınav, ilişki, mutluluk, sağlık ya da herhangi bir olayın ardından olmayacak şeyi oldurmaya çalışan insanın söylemidir. benim için bir ilişkiden ibaret olan sözdür. eşek hoş laftan ne anlar sonuçta.
sevgilinin yapabileceği en büyük terbiyesizliktir.
insanı bilimum ruh hallerine sokan mesajdır.
şaşırmak, sinirlenmek, gülmeye başlamak ve son olarak ' ne de gereksiz insanmış ya ' cümlesini kurdurur. **
erkeklerin olaylar karşısında düşünmeyi külfet olarak görmesi veya bunun gereksiz olduğunu düşünmesi sonucu hiçbir şey yapmaması, söylememesi ya da yaşanmamış gibi davranmalarıdır.
özellikle ikili ilişkilerde çıkar bu fütursuzca hareketleri.
merak ediyoruz niye bu böyle ? ya da nasıl bu şekilde davranılır ?
sevgiliyi aramamak için kendine engel olma çabasıdır. **
kitap oku, müzik dinle, sözlükte takıl, alışveriş yap, gez-toz vs vs...
hangileri işe yarar tartışılır.
sevgili sözlük erkekleri,
1.85ten kısa olmayan, kaslı, yakışıklı, kültürlü, laf ebesi olanlar... *
kızlar şuna verir buna vermez başlıklarınıza cevap niteliği taşımakla birlikte bir tanım yapmak gerekirse,
erkeklerin zeki kadınları kandıramamaları sonucu istediklerini elde edememeleridir.*
kişinin canı sıkkın olduğunda, yaşadığı tüm olumsuzluklara, içinde bulunduğu o kötü ruh haline ve o asıl olan kötü sesine aldırmadan özenle seçtiği şarkıyı sesi kısılana kadar söylemesidir.
biz amatör şarkıcıların, komşuları rahatsız etmek ya da birilerine rezil olmak ( bence doğal bir durum bu rezil olunacak bir şey yok ) umrunda değildir. perisma için şuan:erkin koray-aşkımız bitecek***
bir zamanlar buralarda kaliteli troller vardı. güzel yazarlar, iyi cümle kurarlar, bazen 'lan acaba doğru mu?' dedirtir insana kısa süreli de olsa.
şimdi ki trollerimize bakıyoruz da anası da erkekmiş gibi kadınlara bilimum hakaretlerde bulunan, cümle kuramayan, doğru kelime seçemeyip anlatım bozukluğu yapan troller var buralarda.
kendi halinde bir yazar olarak sinirlerimi çok bozan, kalitesiz akımına isyandır.
birkaç dakika önce tekrar kulağıma gelen olaydır.
kızın kaçıncı sevgilisi ve her sevgilisiyle evlilikle ilgili bir hayali var.
daha seçici olması gereken kız modelidir. sonuçta herkesle de kurulmaz bu hayaller.
yaş büyüdükçe bu hayaller bitiyor, biz belki de bu sebepten hoş karşılamıyoruz bu durumu.
tam olarak anlam veremediğim fakat hayal gücümü kullanıp örneklendirerek tanımlamaya çalışacağım özlü sözdür.
her türlü çıkıntılığı * yapıp, eline yüzüne bulaştırıp geri adım atmaktan ileri geldiğini düşündüğüm özlü sözdür.
çizgi filmlerden hatırlayınız. Tom ve jerry'de vs savaşırlar, kavga ederler vs vs herhangi birisi çubuğa bağladığı beyaz bir şey sallar. o da ne don! ve savaş biter.
(bkz: havlu atmak)
bir türlü anlam veremediğim savaştır.
hiç kimseye katkısı olmayan savaştır.
donu bayrak eden savaştır.
birinci nesil bir adam gelse savaşanların hepsini yağmurda kalmış eşek b.kuna çevirecek olan savaştır.
sözlükte konuştuğum yazarların birçoğunun işsiz olduğunu öğrendim. hepsi kpss derdine düşmüş devlete kapak atmak derdindedir.
zall ki, merhametinden şüphe duymadığımız adam, hükümet gibi hemde, herkese birer iş verse sözlüğü bambaşka bir boyuta taşır. o'na daha çok para kazandırırız.
illa ki bir tanım gerekliyse de ki gerekli: işsizlikten ne yapacağını bilemeyen yazarların feryadıdır.
kendileri esmer, uzun boylu, bateri çalan erkektir.
sözlüğe girer girmez açlığı ilk başlıktan bunları çıkarmak mümkündür.
10. nesil yazardır ve hoşgelmiştir. koşuştursun efendim sözlükte.**
ilköğretim veya lisedeyken istiklal marşı okunmadan hemen önce herhangi bir törende illa ki (genelde müdür tarafından) bir öğretmenimizden duyduğumuz dillere plesenk olmuş emir cümlesidir.
yeni nesil geldikçe, sözlük yazarlarının ( yaş, cinsiyet olarak ayırt etmiyorum )
birçok konuda hassasiyet göstermemesi sonucu bugün sesli bir şekilde kullandığım ünlem cümlesidir. zira bayan bir yazar olarak ciddi anlamda çok üzüldüm bu duruma.
sürekli sapkın başlıklar ya da uçlarda entryler okumak zorunda hissetmiyordur birçok kişi kendisini.
kadınların üzerine yapılan primlerin haddi hesabı yok. bu kadar da vasatın altında bir sözlük değildi uludağ.
bizler burada eğlenirdik, gülerdik, bazen de her genç gibi eh işte arada sırada bilgi paylaşımı yapardık.
gerekli hassasiyeti gösteririr umarım herkes de bizler de küfürle, sapkınlıkla değil zekamızla eğlenebileceğimizi gösterebiliriz.
umarım dikkate alınır bu durum.
teşekkürler...
özlemekten beyniniz uyuşmuş, sesiniz soluğunuz kesilmiş, neşeniz kaçmış, gülüşleriniz sahte dahi olmamıştır, çünkü gülüşleriniz olmamıştır.
özlersiniz lakin bilirsiniz ki artık ne kıymetiniz ne sevgiliniz ne de varlığınızın ya da acınızın önemi kalmamıştır karşınızdaki insanda.
özlersiniz çok özlersiniz ama aramazsınız.
Zaten bitmiştir ilişkiniz birkaç gün evvel ne gerek var ki kendinizi ve gururunuzu da bitirmeye?
birini öldürdüğünüzde, kendinizi çok fazla mutlu edebilirsiniz hissine kapılmasıyla yoğunlaşılan tasarı.
bu pek de mümkün olan bir durum olmadığı gibi, insan beyninin sınırı yok.
ve bunu en güzel nil karaibrahimgil anlatmıştır: şunu öldür kendini güldür biraz...
(bkz: yalnızlardanım)
ne yemek ne uyku ne kahkaha ne eğlence ne gezme ne tozma...
Öyle ki konuşmayı hatta işi abartıp sevdiklerini unutturan şeyler vardır.
Benim hayatımda söz konusu olan durum KPSSdir.
Varlığımı koysam da ortaya soyutlasam da kendimi, yetmedi, yetiremedim.
Yaptığım hatalardan, tercihlerden, uykuya ayırdığım saatlerden, mesajlaştığım derslerden, masamda sıkıldığım günlerden, korkup kaçtığım derslerden, üstüne gitsem yapabileceğim ama gitmediğim konulardan;
aramadığım arkadaşlarımdan, muhabbet etmediğim dostlarımdan, ziyaret etmediğim büyüklerimden, etmediğim dualardan, boyatmadığım saçlarımdan, aldığım kilolardan, beyazlayan saçlarımdan, bozulan cildimden... ve daha birçoğundan milyonlarca kez pişmanım...
Ve şimdi yaşamayı unutmuşken hepsine değsin diye mucize bekler vaziyete geldiğimi gördüm.
Ne bir çift insan gözü, ne çekilen acılar hiçbir şey değiş kısaltması 4 harfli, 3 oturumlu, toplamda 9 saatlik bir sınav KPSS...
(bkz: kpss olduğunu bilsem dünyaya gelmezdim)