çok iyi matematik olmadan da çok iyi sosyal bölümler kazanılabilir.ancak ülkemizde sosyal bilimlere verilen değeri göz önünde tutunca eli çeneye atıp düşünmek de işten değil.
2 yılı aşkındır hiç konuşmadığın,bırak konuşmayı yüzünü görmediğin ama bunun öncesinde samimi olduğun birinin birinin sana durup dururken 'naber?' mesajını atmasıdır.
yıllardır 14 şubat'tan önce ayrılan,bu insanlar tarafından 'king of the days' ilan edilen güne hep sevgilisi olmadan girenlerdendim.ama bunalımlık bi durumum olmadı hiç.nedir yani birileri bana orda burda satılan kırmızı eşya gül vs. almadı diye depresyona mı gireyim?bırakallaaasen.hee noldu?gün döndü devran döndü ben de bu 14şubat'a sevgilimlen girdim.yalnız girmekten hiçbir farkı yok lan.herşeyden önce orda burda milyonlarca yiyişken bi o kadar da sevişken;ellerinde çiçekler hediye paketiyle gezinen çiftleri*görünce bu saçmalığa dahil olmayayım diye daha bi kasıyorsun,sanki normal bi günmüş gibi davranmaya çalışınca da zaten normal bi gün gibi geçiriyorsun.bi çin atasözü ne der bilirsin;alın verin kapitalizme can verin.bu günün en güzel yanı 'singles awareness day' olan diğer ismidir.tabi yahu,kalbindeki seranat yalnızlığınla fasıl yapmalıdır bugün.
bakale,niye bu entry'i dün değil de bugün giriyorum hiç düşündün mü?bekledim sözlük,15ine saniyeler kalana kadar bekledim belki noel baba gelir diy..öhm o yılbaşındaydı.işte belki gerçekten vardır özel hissedilesi bi gün diye.hee bi de bu sevgililerin gününün 14şubat'a gelmesi ironisine değinmeden geçemicim.espri anlayışı tavan yapmış arkadaşımın mesajıyla farkettim:'aşka gelmeyen sevgililerin imana gelmesi dileğiyle'.
can dündar,küçük iskender'in alntılarından, 3 nokta olmaya çalışan 2 noktalardan,lüzumundan fazla kullanılmış ünlemlerden,her yapılan eylemin anında belirtildiği yazılardan geçilmeyen bir profilleri vardır.
dest-i izdivaç'ta en güzel örneklerinden birini gördüğümüz tür.
oynayanları geçtim,orkestranın çaldığı şarkı hatta şarkıyı çalışı ve hatta çalamayışı, arkadaki alkış tutan düğün amcaları.herşeyiyle tam bi gündüzkuşağı kadın programı işte.
hele de köfte çiğ köfteyse dadından yinmez.ama bu fake çiğ köfteciler olmasın diye aslolanları bi yol bulmuşlar.beyaz önlüklü, köfte yığının önünde poz vermiş gülümseyen adamın fotoğrafının bulunmadığı dükkanların dışında başka yerden almayınız içeriğinde bi uyarı asmışlar.
defne joy foster'ın ölümüyle ilgili birçok yorum yapan,cenazesinde uzatılan mikrofonlara acı dolu birçok söz söyleyen,izleyiciye 'biz çok samimiydik çok severdim onu' mesajı veren ancak aynı gece kendi programında o şuh kahkalarını atabilen spiker.evet,programı profesyonel bir şekilde sunmalı,ölenle de ölünmez,hedehödö ama bu kadar da hiçbirşey yokmuşcasına davranılmaz.konuğu da derya baykal'dı.o da aynı derecede rahattı ama en azından orda burda 'çok üzüldük öğhöhh' diye çıkmadı.
Cevabını haftaiçi her gece Alem Fm'de yayımlanan Matrax Show'da bulabileceğiniz sorudur.Dinleyicelerin sorduğu 'nasılsınn'a şu ana kadar hiç 'iyiyim,sağol sen' tarzında klişe bi cevap vermemiştir.
Hayatında sadece 4 yıl cinsel deneyim yaşamış olan(yamulmuyorsam 34'ten 38'e kadar.net olarak bu olmasa da bu yaş aralıklarında),psikoloji biliminde bir çok tezi çürütülse de hala hipotez olarak kullanılan,günümüzde nerdeyse 'hiç' tercih edilmeyen bir tedavi yöntemi olan psikanalizin de kurucusu olan nörolog.
Bağımlı olmadan bi önceki adımdır.yakıp yakmama kararını verirken de kendinizi 'bağımlı olmadığınızı yakmadan da durabilirim' ya da 'amaan bi sigarayla mı bağımlı olucam' paradoksları içerisinde bulursunuz.
Tarih kül oluyor,söndürmüyorlar.yıl 2010,istanbul gibi metropol bir şehirde yangın söndürme uçağı mı yok?hadi uçağı da geçtim,denize sıfır bir tarihi nasıl söndüremezsin,söndürmezsin.daha yangın söndürülmeden yeni projeler başlamış.yurtdışından gelen ağır konuklar ağırlanacaklarmış burda;ama müze olarak kullanılacakmış.çevresine de 7 tane kule dikilecekmiş.e bir de avm açılır hemen yanına,starbucks'ta kahvenizi yudumlarken müzeyi seyredersiniz sevgili bunun gerçekten 'kazara' çıkmış olduğuna inanan optimistik insanlar.hadi kazara oldu,ya tırnak içinde ısrarla söndürülememesi?
hani ben 3 aydan beri kira parasını eft ile yatırıyodum ya.ben ev sahibinin iban numarasını yanlışlıkla yanlış yazdığım için kira parası 2-3 gün sonra benim hesaba geri yatıyormuş.e ben de bunu farketmiyorum tabi.para iletilse de iletilmese de sistem bana makbuz verdiği için ben kiralarım tıkır tıkır yatırılıyor sanıyorum.hesabıma sonradan geri dönen kira paralarını da senin gönlünden kopup da yatırılan paralar sanaraktan 3 aydır kira parasını bi güzel harcadım babacım.ev sahibi aradı beni dün,3 ayın parasını istedi.hiç yüzüm yok baba.ne sana ne ev sahibine.okuyosan 3 ayın kira parasını çık bana nolur baba.
izmirli ya da adanalı olması muhtemeldir.Siz* kar yağdığında yatıp uyurken o sabaha kadar pencere kenarında oturup karı izlemekle meşguldür.
(bkz: karı gördüm)
turistin anadilini ikinci dili olarak bilen insandır.'lan o kadar öğrendik şimdi işe yarayacaktı konuşmazsam rezilliğe bak'ları düşünen,endişeli insandır.
piyanist şantörün 'çocukları pistten alalım,sebirki' anonslarına neden olan,amaçsızca,çekinmeden her dansta ritimsizce oynayan simli saçlı,gelinlik giymiş küçük gelin ve papyonlu,takım elbiseli,saçları yana taranmış küçük damatlardır.
küçükken bayram gelmeden günler öncesinden 'bayramlık'lar alınırdı,şimdiki gibi kendi seçtiğimiz,marka ya da 'yaea ondan merve'de de vaaer ben almaaem' tarzındaki saçmalık ve sahtelik barındırmayan kıyafetlerdi zira 'anne' seçmişti onları sana.sana düşen nerden alındığı,ne kadara alındığı ya da merve'de de olup olmadığı değil, kıyafetlerini dolaba asmak,arife gecesi de ayakkabılarını yanına alıp,ya da yatağın yakınında bir yerlere koyup onlara bakarak uykuya dalmak ve de alındığı günden bayrama kadar rutin aralıklarla kontrol etmek hala ordalar mı deyü.
arife günü anne baba ve bilimum akrabalarla birlikte mezarlık ziyareti yapmak da 'bayram' heyecanını barındırır.belki de hayatın boyunca hiç görmediğin hatta sen doğmadan yıllar öncesinde ölen 'akrabalarının' mezarı başında dua etmek,duygulanmaktır arife günü.her kabrin başında,içinde yatan kişiyle ilgili söylenecek şeyler vardır hep.'bu da dedenin babası.ah kızım çok emeği var bizde tehey teheyy' gibi aslında her arife günü dile getirilen ritüelleşmiş günün ardı arkası gelmeyen rutin cümleleri.
ziyaretler bittikten sonra da eve gelirken tuz alınır.evet evet,tuz.bu sadece bizim sülalede mi var bilmiyorum ama böyleydi.sebebini babama sormuştum ama hatırlamıyorum ne dediğini.niye tuz yahu?e tuzu alıp evin yolunu tutarsın evde kalıp mezarlığa gelmeyen evdeki bireyler ayağa kalkarlar sen evin içine girip oturana kadar.bunun nedenine de babam açıklamıştır mutlaka ama bilmiyorum,hatırlamıyorum neyse artık.
arife gecesi uyuyamazsın,bir türlü uykuya dalamazsın,yarın bayramdır,gezilecektir,para toplanacaktır,şeker ve tatlıda sınır olmayacaktır,candır canandır eş dost ziyaretleri.
bayram sabahı evin erkekleri bayram namazına giderler.ki hepsi sinekkaydı traş olmuşlardır,jilet gibi giyinmişlerdir,bi ağırbaşlılık,beyefendilik almıştır başını gidiyordur.kahvaltı edilir,ramazan/şeker bayramıysa kahvaltıdan sonra evde yaşlılar varsa 2'ye-3'e kadar beklenir ziyarete gelenler için, eğer yoksa büyüklü olan evlere ziyarete gidilir.şayet kurban bayramıysa kurban kesilir,ettir,ızgaradır,temizliktir derken ilk gün belki de ikinci gün müthiş bir 'hız-yorgunluk-telaş' üçlüsü içerisinde sıkışır kalır.eve misafir geldiğinde annenin 'kızım hatice teyzenlere kolonya döktün mü?şeker de tutsana' sözü sabırsızlıkla beklenir.şeker kasesi uzatılırken içinden hep bir tanesini kestirirsin gözüne,misafirlere tuttuktan sonra onu alır yersin.ha,senin gözüne kestirdiğini misafir aldıysa ve aynısından bi tane daha kalmadıysa (bkz: umut sarıkaya tipi mutsuzluk) yaşıyorsunuzdur,endişelenmeyin komşularınızda çok daha iyi çikolatalar şekerler sizi bekliyordur.
bayram tatilleri için hocaların yok lan ne hocası,örtmenlerin verdiği 'bayram ödevi' kasvetine ne demeli peki?böyle bi tatilde bacak kadar çocuğa ne ödevi verirsin,neden sorumluluk yüklersin bre örtmen kişisi,bırak dilediği gibi yesin içsin el öpsün para toplasın,s.kerler ödevini.
işte önceden böyleydi,çok güzeldi bayram günü,öncesi,sonrası...şimdi mi?evet bugün bayram,arife günü eve gelmek üzere yoldaydım;sadece yol kenarında bikaç saniye mezarlıklar görüyorum.yıllardır tek kelime etmediğim amcam ve kuzenimin trafik kazası geçirdiklerini ve çok ağır yaralı olduklarını öğreniyorum ve hiçbir şey hissedemiyorum,ziyarete de gitmiyorum.nedendir bilmiyorum.bu sabah da sıradan bir günmüşcesine uyanıyorum,kahvaltımı ediyorum,bayram sonrası gireceğim vizelere çalışıyorum.e s.kerler vizeyi diyor ve sözlüğe yazmaya başlıyorum,saatin farkına varıyorum yeniden derse devam ediyorum.yarın da ders çalışıyorum diğer gün de ankara'ya gidiyorum,bir bayram da böyle bitiyor.
iyi bayramlar!
Erkeğin yaptığı hatayı kabullenemeyen aslında erkeği değil kendini affedemeyen kadındır.Erkeğe inanıp güvendiği için kendini suçlayan affettiğinde de yine hayal kırıklığı olur diye 'gurur' adı altında tüm yaşanmışlığın,hislerin üstüne sünger çeken kadındır.beni tanıdılar sen kaç
edit akbayram: muhtemelen aldatılmış kadındır.ne yapsa yeridir.