sırı dökülmüş holdeki aynaya baktım dün
hatıralar dalga dalga sırlar içinde
rengi solmuş fotoğrafları bir bir yaktım dün
alev alev her kare parlar içimde
alev alevsin, dalga dalgasın
nerde olsam aklımda biraz sen varsın
şimdi ben bu şarkıları kime söyleyeyim
sen olmayınca benim tadım olmuyor
yine yandı ilk ışıklar kime gideyim
ayrılık akşamları hep daha fazla kor
sana yazdığım şarkıları yere yaydım dün
satır satır, parça parça anlamsız olmuş
sensiz geçen günlerimi yine saydım dün
çıkmaz dediğim her gece sabahı bulmuş
satır satırsın, parça parçasın
nerede olursan ol şarkılarda varsın.
morgan, how is my friend
would you tell him, i dont miss him
does he know how many times
i was alone while i was with him
next to her im dark blue in black
and you see through me and im not proud
im shaking and its getting light out
and im still pouring my eyes out
what he gave, i never got
what he wants, is something im not
next to her im dark blue in black
and you see through me and im not proud
at least just let me know, dont go, alone
at least just let me know, dont go, alone
(bkz: devics)
yazar zerre umrumda değil şarkıya bisey olmasın.
bi dolu insanla gidince saçmalık olabilir.ama şöyle yemyeşil bir alanda bir hamakta güneş yüzünüze çarparken elinizde kitabınızla keyif yapabilirsiniz ya da sevdiğinizle çimlere uzanıp sohbet edetbilirsiniz.o kadar da saçma değil stres atma yöntemi bazen.doğayla iç içe.