ben kocaman bir eşeğim!
evet, bunu gerçekten kendime dedim. bazı kızlar vardır, kalplerini kırman onlar için önemli değildir. onlar için asıl önemli olan nereye gideceğiniz ve gecenin sonunda güzel bir seks yapabilecek misiniz düşüncesidir. fakat bazıları var ki (işte ben bu noktada eşek oluyorum) onlar için önemli olan her şeyi içtenlikle ve yalansız yaşamamızdır. onu kazanmak için ufak bir yalan söylersin ve farkında olmadan onu daha beter kaybetmiş olursun. ve gün gelir o kadının sana ilk cümlesi eğer sen geçmişte bana o şekilde davranmasaydın şuan her şey çok farklı olabilirdi, bunu biliyorsun dimi? olursa, o zaman içine bir kaya gibi oturur bu cümle ve ardından kendine tek bir şey söylersin: ben kocaman bir eşeğim!
Viral olmakla birlikte kızı o kıçındaki ipad değil samsung galaxy tab'dır. Olay zaten ilgi çekmek ve ürünün ipad'in hakim olduğu pazar payında daha fazla pay sahibi olmasını sağlamaktır. Yani oraya şişman bir hanımı da koysalar açık giyindiği için gözle tacize mahkum olucaktır.
Yalnizlik! Kelime olarak cumle icinde konuya yardimci bir durumda kullanilmasi bile sahsim adina huzunlendiricidir. Bazen insan kendi kendine der ......nin dili olsa da konussa, anlasa beni, yalnizligimi giderse. Bu durum oldukca depresif yapmaktadir insanlari, ozellikle de metropolde yasayan insanlar icin. Cunku 17 milyonluk istanbulda senin yaninda olabilecek bir kisinin bile bulunmadigi anlarda etrafa kufurler savurabilir insan, isyan bayraklarini ceker. Ama benim icin en kotusu sevdigim kisinin benim yanimda olamamasidir. Cunku sevgilinin gosterdigi sevkati, sevgiyi baska hic kimse gosteremez.
Sen beni birakip gittigin gunden beri yirmi sene geride kalmis. Sen beni dogurdun ama ben kendim buyudum. Bir kadini sevmenin nasil bir duygu oldugunu sevgililerimden ogrendim ben. Sicak bir sarilmanin insana neler hissettirecegini onlar ogretti bana. Bir kadinla uyumanin ne kadar zor oldugunu gecmisime bakinca anladim ben; seninle uyumadigimi hatirlayinca. Ve kimseye guvenemedim, hepsi senin gibi birakip gidicek diye tedirgindi hep sevmelerim. Anne sen bunlari okumayacaksin ama ben sana olan kizginligimi her firsatta kusucam. Sen bir fidan diktin ama sulamayi unuttun. Ben kendim buyudum ve ne mutlu ki bana yagmurlarim hep yagdi.
üzüm üzüme baka baka kararır diye boşuna dememiş atalarımız. şahsen ben etrafımdaki pozitif ve negatif enerjilerden etkilendiğim için sevdiklerimin ruh halleri benim mutlu veya mutsuz olmamda etkindir.
'anla beni..
kafa yapan herşeyi severim ben,
iç cebimdeki kanyağı, kutu birayı, köpek öldüren şarapları,
yüksek rakımda içilen rakıları
hep severim
belki de sen de benle kafa yapıyosun ya
ondan sevmiş olabilirim seni...'
bana göre karşılık beklemek veya umut etmek gibi duygulardan arınmış; insanın sadece karşı cinsine değil hemcinsine, ufak bir çocuğa, doğaya, sanata, kutsal değerlere ve buna benzer bir çok şeye hissedilebilinecek duygudur. en zararsız aşktır çünkü karşılıklı yaşanan aşk mutlaka bir gün acı verecektir.
devletin mali deniz yemeyen domuz demis atalarimiz lakin burda denize girmek de parayla. 20 ila 75 tl arasinda degisen mekan ucretleri bir acidan parasi olan gelsin mantigiyla calisan istletmelerin zenginleri ayni sahil seridinde toplamak ve kaynasmalarini saglamak icin ugrastiklari yerdir. denizi oyle ahim sahim bir sey degildir ama mekanlarin dekorasyonlari ve albenileri muhtesemdir.
Sanssizligin dip noktasidir. Erkekler tarafindan soyle de ozetlenebilir " bende sans olsaydi anamin karnindan kiz olarak cikardim, emin ol ozaman da hayat kadini olurdum. "
Raki sadece bir icki degildir, insanlari baglar, vesilesiyle uzun zamandir gorusulmeyen kisilerle hos sohbetlerin tetikleyicisidir. Adabi vardir her yerde her zaman ve herkesle icilmez. En guzel arkadasi baliktir kimine gore de mangalda pisirilen ettir. Mezesiz kattiyen gecmez girtlaktan ve herkesin kendine gore bir ayari vardir; kimisi sert sever kimisi yumusak icimli olsun ister. Ve turk sanat muzigi esliginde kadehler daha bir hos cinlar.
sevgiliyle moda sahilde yürüyebilmektir, bostancı sahilde bira içmektir, üsküdar sahilde çay içmektir, evde uzanırken martı sesleriyle dinlenmektir ve yalnızken cekilmezdir.
sizden yaşça büyük ve tecrübeli biriyle bu işe soyunun derim hem kendinizi rahat hissedersiniz hem de o paralı askerle bir daha karşılaşmayacağınız için ona istediğiniz gibi davranabilirsiniz.
hak yolu varken niye buna tenezzül edilir anlamam. bakirelik neyin ölçütü oluyor da toplumun baskısını sırtınızda taşımak zorunda kalıyorsunuz diye sorarım.
muhtemelen gelinin(eğer bakireyse) toplumsal baskı ve evlilikten önce yapmaması istenildiği için korkuyla kendini kasması, cesaret edememesi durumudur. Eğer bu durum damattan dolayı kaynaklanıyorsa şüphe duyulması gerekmektedir.