laiklik sadece din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması demek değildir, laiklik; din ve vicdan özgürlüğüdür, herkesin inancına saygı duyulması farklılıkların gözetilmeksizin siyaset yapılmasıdır. mustafa kemal atatürk ise düşüncesini şöyle dile getirilmiştir:
vatandaş: -paşam bu laiklik ne demektir?
atatürk: -laiklik adam olmak demektir, adam.
feysbuku düzenli takip etmesem de arada sırada girdiğimde gönderilerini gördüğüm ve türk insanına özünü, dilini, kültürünü geri kazandırmaya çalışan bir grup emekçinin sayfasıdır.
'' TDK'ye atılan iftiralar 1970 yıllarda basın tarafından TDK'yi karalamak için gülünç türetimler yapmıştır. Bu türetimlerin kimler tarafından yapıldığı bilinmiyor ancak, kamu içinde hızla yayılmış ve bunların gerçekten TDK tarafından türetildiği sanılmıştır, hatta sanılmaktadır. TDK başkanı ile yapılan ve Vatan Gazetesi'nde 17.05.2004 günayında yayınlanan bir söyleşide, TDK'nın "oturgaçlı götürgeç, ulusal düttürü, gökkonutsal avrat" gibi gülünç karşılıklar önermediği belirtilmiştir. TDK'nın türettiği söylenen sözcükler * Otobüs : Çok Getirgeçli götürgeç * Tren : Alttan ittirmeli üstten tüttürmeli çok oturgaçlı getirgeçli götürgeç * Yumurta : Tavuksal fırtlangıç * istiklâl Marşı : Ulusal düttürü * Hostes : Gök konutsal avrat * Uçak : Gökkonut * Restaurant : Sosyal Otlangaç * Fren : Durdurgaç * Fotoğraf makinesi : Şekil çeken * Minibüs: Kaptıkaçtı * Zil : Zırlangaç * Problem : Zorlangaç * Flüt : Öttürgeç * Ütü : Alttan püskürtmeli düzelteç * CD : Dönen Bilgi Tekeri * Gitar : Çok telli çalgaç Halk üzerindeki etkileri Bu sözcükler, kamu tarafından gülünç bulunup TDK'nın alay konusu olmasına neden olmasının dışında, dilimizdeki en güzel eklerden biri olan - geç,-gaç ekini de öldürmüştür. Bu iftiranın doğruluğuna inanlar, yapılan yeni türetimlere direnç gösterme eğiliminde olup bu sözcükleri neden olarak göstermişlerdir.'' alıntıdır.
Türk isen 5 değil 500 deseler bile doldurabileceğin liderler listesidir.
1) hz. muhammed
2) atilla
3) timur
4) fatih sultan mehmet
5) mustafa kemal atatürk
cengiz han, gazi osman paşa, barbaros hayrettin paşa, kürşad, alparslan, metehan, baybars, oğuz kaan, kül tigin, bilge kaan, sultan süleyman vb. ( "vb." = "ve binlercesi" anlamındadır )
sadece listeye giremeyenlerin sayısına ve niteliğine baksak bile neden küresel güçlerin hala bizimle uğraştıklarını anlayabiliyoruz.
atatürk'ün diğer tüm vecizelerinin de olduğu gibi; hala doğruluğunu devam ettiren bir sözdür.
o kadar doğrudur ki cumhuriyet kazanımlarımızdan olan onlarca tarihi sanayi değerlerimiz eskisi gibi faaliyet göstermeseler bile 2002'den bu yana sistematik bir şekilde yıkılmaktadır.
hala çalışan tüm verimliliği ile millete hizmet eden sanayi kuruluşlarımız ise diğer devlet yani kamu kuruluşlarımız gibi satılmış, özelleştirme bahanesiyle küresel güçlerin eline geçmiştir.
bir kaleyi yıkıp yok edemiyorsan, ele geçireceksin ki nimetlerinden sen faydalanasın.
tofas basketbol takımının oyuncusudur..takıma uyum sağlamaya başlarsa ve takım arkadaşları tarafından boş şutları yakalaması sağlanırsa çok ses getirecektir.
henüz yarım sezondur tofaş'ta olmasına rağmen özellikle dış şutlarda yüzdesi çok iyi.
normal sezon 8.liğine abone olmuş takım.. sürekli 1. ile eşleşip playofflarda eleniyorlar. yalnız bu sene banvit e iki maçta toplam sadece 5 sayı az atarak elenmişlerdir. yazık oldu emeklere..
ilk gece korkusu gibi bir şeydir..
önce geçsin istersin..dilediğin olur geçer..anlamsız ilişkiler yaşamaya başlarsın ve özlersin o hissettiğin yoğun duyguyu,heyecanı, saflığı.
çoğumuzun farkına dahi varmadığı şeyleri yazan, bazılarımızın bilip de ses çıkarmadıklarını haykıran yazardır.. her yazısı, her kitabı bir uyanıştır. inanılmaz bir güncel siyasi bilgisi vardır..
(#23519088)taraftarı olduğu futbol takımının maçlarından dahi haberi olmayan bilgisiz yazar..
18.12.2009 MS Beşiktaş 2 - 3 Bursaspor
16.05.2010 MS Bursaspor 2 - 1 Beşiktaş
09.11.2012 MS Beşiktaş 3 - 3 Bursaspor
(son dakikada bjk taraftarından gelen ohh sesi maçın özetidir)
her fırsatta din alimlerini evinde ağırlayan onları ayakta karşılayıp saygıda kusur etmeyen paşam, şimdilerde din bezirganlarının alışkanlık haline getirdiği mübarek günlerde mesaj ile sevap işleme gibi göstermelik işleri sevmezdi.kuranını evinde okutur dinler ve o gün ağzına bir damla rakı koymazdı.
büyük hatadır. ofsayt burak için çalınmıştır top drogbaya gitmiştir.
ancak batallanın kontrol ettiği uzun top pozisyonunda da ofsayt yoktur ve de gökhanın batallaya yaptığı ceza sahasındaki sarılma da bir çok otorite tarafından penaltı olarak değerlendirilmektedir.
ligin 2. haftasında bu kadar tempolu bir maçı bizlere izlettirdikleri için takımlara teşekkür etmek yerine maçı tempoyu o sıcak nemli havada gösterilen mücadeleyi gölgede bırakacak suçlamalar yapmak ne kadar vicdani bir davranıştır tartışmak gerekir.
başlığı maçı izleyen ya da takip edenler açacağı için herkesin bildiği malum şeyleri yazmanın alemi yok.maçı bursaspor hak etmiştir.
bunda en büyük pay takıma geldikten 9 gün sonra taktik ve form olarak üst düzey farklılık yaratan teknik direktör daum dur.
bir başka olağan üstü etken ise sezonun başında takıma destek vereceklerini aldıkları 22.000 kombine ile cümle aleme duyuran bursaspor taraftarıdır.özellikle kapalı kale arkası yani teksas grubunun bulunduğu tribün tamamen kombinedir, bilet satışı olmamaktadır o tribüne.
bursaspor daum ile form ve taktik yükselişine devam ederse zirveyi zorlaması muhtemeldir.
kimse olmaz demesin.zira bursasporun şampiyon olduğu sezon 8de 8 ile başlayan galatasaray fenerbahçe ilk 2 olacak derken sezonun şampiyonu ilk haftalarda zor maç kazanan bursaspor olmuştur.
galatsaray bugünkü oyunuyla prese presle karşılık veren orta sahada sürekli basan takımlara karşı zor durumda kalacağının sinyalini vermiştir.umarım fatih hoca bunu görür ya transfer yaparlar ya da kendilerini geliştirirler. avrupada başarıyı getirecek olan %50 budur benim kanaatimce.hakan (balta !!) erman emre gökhan zan ile oynamaya devam ederse galatasarayın başarısı avrupayı geçtim ligde de zora girebilir.
16 yaşında süper ligin gol atan en genç futbolcusu olan enes ünal kardeşimizi de kutlamak gerekir.enes sürekli oynamalı. semihi almaya uğraşan bursaspor yönetiminin semihin yarı yaşındaki enesi harcamamaları gerekmektedir.
2007 nin sonunda geldin bir kriz döneminde Bursaspor'un başına.bir dizi başarılı hamleyle önce avrupaya sonra şampiyonluğa oynayan bir takım yarattın. nasıl kutlayacağımızı bile bilmediğimiz şampiyonluk apoletini taktın omzumuza. şampiyonlar ligi ve 4 sene üst üste avrupaya giden bir bursaspor bıraktın bizlere.unutulmayacaksın mekanın cennet olsun.
ikinci lige düşmesiyle beraber taraftarının terketmediği, 20.000 kişilik stadyumda süper lige çıkana kadar 15.000 seyirci ortalamasıyla oynayan türkiye ligi şampiyonlarından.
güzel ülkemin düşürüldüğü içler acısı durumu göz önüne sermektedir.
piyasaya basılan sıcak para sayesinde ekonominin hala iyiye gittiğini düşünenler bu sıcak para artık gönderilmediğinde ne halde olacağız hiç düşünmemektedirler.
erdoğan bayraktar kendi ağzından arap şeyhlerinden karşılıksız 13.5 milyar dolar kaynak aldık bu sayede ayaktayız diyorken bizim millet hala uyumakta..
Bavul getirdiler.
işte plan dediler.
Mahkeme inceledi, bu ne biçim plan dedi, tutukluların hepsini bıraktı.
Şak, mahkemeyi değiştirdiler.
Öbür mahkeme inceledi, öbür mahkeme de bu ne biçim plan dedi.
Şak, öbürünü de değiştirdiler.
Dava başladı.
Tutuklu sanık yok.
E bu ne biçim dava denildi?
Şak, emeklileri tutukladılar.
iyi de bu ne biçim cunta, hepsi yaşlı başlı, pijamalı adamlar denildi.
Şak, muvazzafları tutukladılar.
Tamam da, bu muvazzafların isimleri o planda geçmiyor ki denildi.
Şak, donanma basıldı.
Siidiler bulundu, aha işte yok denilen bütün muvazzaflar ordaydı.
Güzel ama, o siidilerde, o dönemde kurulmamış şirketlerin, inşa edilmemiş gemilerin isimleri niye var denildi.
Şak, internetten mektup geldi.
Şu şu adrese gidin, siidilerin son hali orda denildi, bi gidildi bakıldı ki, a-aaa, eliyle konulmuş gibi bulundu.
Hepsini anladık da, bu cuntanın silahları nerede birader demeye kalmadı, ki, zaten TRT kameraları eşliğinde kazılar yapılmış, bulunacak silahlar henüz topraktan çıkarılmadan liste halinde son dakkalanmıştı.
Bu sefer avukatlar kıllık yaptı.
Siidilerdeki 2003 tarihli belgeler, henüz icat edilmemiş 2007 Microsoft fontlarıyla nasıl yazılmış denildi.
Şak diye cevap verilemedi...
Soru önergesi verildi.
Savunma Bakanı itiraf etti.
Hakikaten yahu, 2003 tarihli belge 2007 fontlarıyla nasıl yazılabilir, benim de kafam basmadı dedi.
Şak, siz ne konuşuyorsunuz hemşerim, bütün belgeleri bizzat Genelkurmay gönderdi denildi.
Hadi bakalım, Genelkurmay çıktı, bizde belge melge yok, mahkemeye de bi şey göndermedik dedi iyi mi.
*
Görünen o ki...
*
Şimdi sıra geldi, Genelkurmay karargâhının bahçesinde siidi bulup, Bill Gatesin evini basmaya.