18 nisan 2010 pazar günü saat 13:30 da beni tangoya davet eden sınavdır.Bu ilk tangomuz olmayacak, ama bu sefer balta harry nin elindeki zenci dildosuyla uyguladığı taktiklerin aynısını uygulayacağım. (bkz: lock stock and two smoking barrels)
Bir çeşit kitle imha silahı. ilk olarak ikinci dünya savaşı yıllarında alman bilim adamlarının böcek öldürücüler(organosfosfatlar) üzerinde yaptıkları çalışmalar sırasında keşfedilmiştir. daha sonra kitle imha amacıyla çeşitli zamanlarda kullanılmış ve yasaklanmıştır. bazı ülkelerde sadece deneme amaçlı olarak belirli miktar üzerinde çalışma yapılmaktadır fakat neyin ne kadar olduğunu dair bir kaynak mevcut değildir.en bilinen türleri tabunsarinsoman dır. sinir sisteminde öncül madde olan asetilkolinin yıkımını sağlayan enzimi inhibe etmek suretiyle asetilkolini yüksek miktarda artırmakta ve vücut sıvılarında aşırı derecede artışla başlayan bir aktivasyonla hayati tehlike yaratmaktadır. asıl etki mekanizması solunum yoluyla olmakla birlikte deride de aynı şekilde etkilidir.bir rivayete göre doksanlardaki körfez savaşı döneminde saddamın füzelerinin ucuna sinir gazı yerleştirmiştir, bundan dolayı füze menzillerinin içinde kalan anadolu topraklarında bulunan zümre kesime atropin isimli ilaç herhangi bir durumda kullanmak üzere verilmiştir.tabi burada atlanan nokta atropinin yarı etkili bir panzehir olmasıdır.asıl panzehir ise obidoksimdir.
ibrahim tatlıses'in icra etmiş olduğu eserleri alıp üstüne sözler ekleyip taverna havasında söyleyen eski Arnavutluklu yeni Kosovalı şarkıcı.Belirli bir makam ve oktav aralığında diretmesine rağmen youtube daki kayıtlarında parçalarının minimum yüzbin tıklamaya ulaştığını görmekteyiz.
Sunduğu Uyanık Bar isimli programa istanbul Arabesque Project in konuk olduğu bölümde dert bende isimli eserin anonsunu yapmadan önce ''Aşık olduğumuzda arabeskleşiyoruz, ayrıldığımızda arabeskleşiyoruz, gereksiz bir arabesklik içinde nedense arabamızda bangır bangır dinlediğimiz arabeski EVET BEN DELiLER GiBi ARABESK DiNLiYORUM diye anlatamıyoruz ama EŞŞEK gibi dinliyoruz ARABESKi'' şeklinde bir intro yapan, bizi bizden alan oyuncudur kendisi.
ibrahim Tatlıses'in 1985 yılında çıkardığı albümde müziği burhan bayar a ait olarak görünen parçadır. Bununla birlikte müziğin yüzde doksan üzeri benzer bir kaydı iranlı sanatçı Elaheh in saghi isimli albümünde mevcuttur. Parçanın ismi saghi dir ve aynen mavi mavi nakaratında olduğu gibi sanatçı saghisaghi demektedir. Mevcut albümün çıkış tarihini bulamamam sebebiyle kimin kimden müziği devşirdiğini çözemedim ama Elaheh in albüm kaydının eski olduğunu söylemek mümkün. Burhan Bayarın birçok müthiş esere imza attığını biliyorum ama sanki burada biraz komşuda pişer bize de düşer yapmış gibi geliyor ama kesin bir şey söylemek mümkün değil.
bbc de 1992 yılından beri yayınlanan canlı performans programı. piyanist şantör jools abimizin hem sanatçı hem de şovmen edasıyla sunduğu, birbirinden farklı tarzlarda rock sound ağırlıklı grupların koca bir stüdyo ve üst düzey ışık düzeni atmosferi içerisinde canlı olarak parçalarını icra ettikleri programdır. bbc late ve benzeri gibi değişik isimler almıştır. programın en güzel yanı ise canlı performans yapacak olan grubun stüdyo kaydında kullandığı enstrümenların hepsini stüdyoya getirmesidir ki bu bazen bir yaylı grubu, bazen ritm grubu,bazen çan sesi çıkarmaya yarayan devasa boyutlu enstrümanlar olabilmektedir.bazı grupların ise en iyi performansları belki de ses sisteminin düzeneğinden dolayı bu programda olmaktadır.bazı grupların ise en süt limoni halleri bu programda görülmektedir. (bkz: alice in chains). ayrıca birçok yeni yeteneğin tanıtılmasına yardımcı olmuş bir şöhret basamağıdır. (bkz: ed alleyne johnson)
doksanlı yılların sonunda varlık sebebi olan rock müzik konusunda inanılmaz bir şekilde dejenere olan mtv nin gecenin bir yarısına koyduğu programdır. 2002 yılında hemen hemen hiçbir bölümünü kaçırmadığı ve perşembe günleri televizyon başında nöbet tutmama sebep olmuş olan programdır. açılış ve kapanış parçaları özel olarak seçilmekle beraber, programın yelpzesi geniştir.
paolo conte ve michele virano tarafından hayata kazandırılmış olan şarkıdır. adriano celentano tarafından 1968 yılında meşhur edilmiştir. die toten hosen cover ı ile ise aşmış yarmıştır. çoğu yerde parçanın ismi azzuro olarak geçmektedir. sözleri ise şu şekildedir;
Cerco l'estate tutto l'anno
e all'improvviso eccola qua.
Lei è partita per le spiagge
e sono solo quassù in città,
sento fischiare sopra i tetti
un aeroplano che se ne va.
Azzurro,
il pomeriggio è troppo azzurro
e lungo per me.
Mi accorgo
di non avere più risorse,
senza di te,
e allora
io quasi quasi prendo il treno
e vengo, vengo da te,
ma il treno dei desideri
nei miei pensieri all'incontrario va.
Sembra quand'ero all'oratorio,
con tanto sole, tanti anni fa.
Quelle domeniche da solo
in un cortile, a passeggiar...
ora mi annoio più di allora,
neanche un prete per chiacchierar...
Azzurro,
il pomeriggio è troppo azzurro
e lungo per me.
Mi accorgo
di non avere più risorse,
senza di te,
e allora
io quasi quasi prendo il treno
e vengo, vengo da te,
ma il treno dei desideri
nei miei pensieri all'incontrario va.
Cerco un pò d'Africa in giardino,
tra l'oleandro e il baobab,
come facevo da bambino,
ma qui c'è gente, non si può più,
stanno innaffiando le tue rose,
non c'è il leone, chissà dov'è...
Azzurro,
il pomeriggio è troppo azzurro
e lungo per me.
Mi accorgo
di non avere più risorse,
senza di te,
e allora
io quasi quasi prendo il treno
e vengo, vengo da te,
ma il treno dei desideri
nei miei pensieri all'incontrario va
insana stres yapmadan da sınava girilebilirmiş deneyimini tattıran güzellik. aradan yüzbin yıl dahi geçse yurdum devlet okullarının tuvaletlerinin değişmeyeceğini gözünüzle görerek kanıksamanıza vesile olan eğitim ağı.
6 senelik yükseköğretim tecrübesinden sonra bamya gibi ortada kalmanın verdiği halet-i ruhiye ile benzeştirdiğim mavi sakal eseri. ayrıca mezuniyet görüntüleriyle birleştirip kendimce bir klip yapmayı düşünüyorum.
Tarihi sürece baktığımız zaman bize iki farklı kişiyi hatırlatan isimdir:
+Türk boks tarihinde önemli başarılara imza atmış olan boksör. Erzurumlu olup 14 yıllık spor hayatında toplamda 17 yenilgi almıştır.
+Kasım 1980 de Adana' da şehit edilen tsk mensubu yüzbaşı. Herhangi bir kaynak verememekle beraber Adana' daki bulent angin bulvari nin isminin şehit yüzbaşıdan geldiğini düşünmekteyim.
bir el klavyede bir el tiptronik şeysinde iken, bir başka deyişle korteks devre dışı iken entry kasan,geometrik artış sergileyen bir bulaşıcılığa sahip olan kitle.
bir futbol takımı söyleminden daha büyük bir içeriğe sahip olan ve adananın yıllanmış geçmişini anımsatan, akla turuncunun her tonundaki o ağaçları getiren sözdür. Kebaba, salataya turunç sıkan adanalı ise bu sözün şahididir.
para teorisine giriş dersi görüntü kaydında 'akademik hayatımın başından beri, yirmi yılı aşkın bir süredir para ile uğraşıyorum, bir türlü tadını alamadım' diyen yaptığı işten fazlasıyla keyif alan anadolu üniversitesi iktisadi idari bilimler fakültesi iktisat bölümü öğretim üyesi.
hayatında ilk defa pizza yemek, yaz sıcağında öğle vakti beyaz bir renault 9 içinde korkulu bir şekilde yüzme kursuna gitmek, levent yüksel in med cezir parçası çalınca utanmak, takma burunlu oyuncak gözlük takmak, berberde sandalyenin üstüne konan oturma tahtasına ne zaman çıkılsa tahtasız oturacağı günleri hayal etmek, dsi sosyal tesislerindeki ayakkabı temizleme cihazını oyuncak etmek gibi manasız eylemlerle özdeşleşmiş olan eser. yıllar sonra bu retrospektif algı kapısını açtıran şey ise mayıs sıkıntısı' ndaki çok yönlü çakmak ve küçük çocuktur.
görüntü seçeneği tepe kameradayken manuel vites seçeneğinde maalesef pilotun kolunun vitese doğru herhangi bir hareket sergilemediği oyundur.
edit: direksiyondan vitesliymiş,cahilik kusura kalmayın.
olayın doğru olma katsayısı ve ortamdaki helva kokusu yoğunluğundaki artış şeklindeki doğru orantısal ilişkinin tam ortasındaki bahtsız bedevidir. denkleme ek olarak çöl ve kutup ayısının eklenmesi pek yakındır.