Ha bi de yenilenebilir enerjiyi her seferinde yenebilir diye okuyup 'rüzgarı güneşi yiyemiyoruz ki niye böyle bi isim koymuşlar' diye kafa yormuşluğum var.
Seda Sayan’ın 1983 yılında Erkekçe dergisine verdiği bir röportajdan bir demeçtir. “Çıkar ilişkilerim oldu ama çıkar sevişmelerinde hiç orgazm olmadım.”
Güncelde oynadığı dizinin kesiti karşıma çıktı. Hatırladım. Bu dizi kesiti, Kulüp ve bikaç bölüm Pis Yedili’den hatırladığım kadarıyla her işinde bi ‘tip’ geliyor buluyor kendisini. Pis Yedili’de züppe bi ergeni, Kulüp’te köylüyü, bu dizisinde de mahalle delikanlısını canlandırmış. iyi beceriyor jargon işini. Biyografisine göre tv’de çok az işi var. Tiyatrodan hevesini alıp para kazanmaya dönmüş diye yorumladım. Başarılar
Tadında bırakılıp efsaneleşecekken 2. Sezonla bok edilmişti. ilk sezondan işlenebilecek bir sürü olay varken yine bir intikam planına dönmüştü falan. En baştan izlemeye başladım. Delirdim yine nasıl harcadılar diye. Gece gece başka işim yok mu ki bunu düşünüp entry giriyorum. Yok vallahi sözlük.
Arataşak caner bey’in gözümüzün önünde özgüven kazanmasına neden olan yemek yerken izlenebilecek Youtube sohbet programı. Üstüne bir de loş sohbete gelen ünlülerle laps laps laps çekilerek programdan maximum verim alınıyor efendim. Önerilir.
Öykü Karayel batırmıştır önyargısıyla başladığım dizi. Yanıldım arkadaşlar, kadın %100’ünü vermiş. Masum’un bana göre en iyi yanı diyalogların doğallığıydı. Bu dizide de aynı şey geçerli. Funda Eryiğit’in oynadığı karakterlere kasvet yükleme gibi bi olayı var. Dolayısıyla Ruhiye de tam onun kalemi bi karakter, cuk oturmuş. Gülbin’le ablasının diyalogları en havada kalan kısımdı bana göre. Bi şeyler anladık ama doğru mu anladık gibi.
Film aslında bi yere bağlanmıyor. Her filmde olduğu gibi yazar söylemek istediklerini söylüyor, etrafta var olan tipleri, ilişkilerini, bakış açılarını, ikiyüzlülüklerini gösteriyor. Karakterlerin ruhsal dönüşümlerini izliyoruz. Gitmez dedim ama 8 bölüm bi çırpıda gitti.
işini ucuza yaptırmak isteyen insanların iş ilanları oluşturması ve günlük ya da iş bazında çalışmak isteyen öğrencilerin bu ilanlara başvurmasıyla bu iki tarafı buluşturan web sitesi.
eğitimin online olmasıyla insanların, yerlerine sınava girecek insanları aramak için girdikleri site haline gelmiştir.
izleyecek bir şey bulamadığımda, keyfim kaçtığında izlediğim dizidir. izlerken kahkahalar atmıyorum ama keyifle izliyorum. Dizideki diyalogların, olayların 2020 yılında hala naftalin kokmaması muhteşem.
bu arada yaklaşık 10 sene önce uyarlaması yapıldı dizinin. '+18' görünür görünmez kayboldu, Sıcak aile yuvasına o olmazsa entrikaya alışık seyirciye uymadı tabi o sıralar; kurguda, senaryoda da tökezleyince 10 bölüm falan sürmüştü ve kesinlikle uyarlama olduğunu kabul etmediklerini hatırlıyorum. langırt masası bile vardı ama uyarlama değildi kesinlikle.
Bugün twitterda jeneriğini gördüğüm dizidir. O zamanlar ‘en popüler popçulardan biri hem başrol olup hem de nasıl bu kadar sönük olabilmiş’ diye düşünerek izlemiştim birkaç bölümünü. Bomboş ne varsa izledik sözlük.
Work and travel öğrencilerinin uçuşların açılmasıyla birlikte Amerika’ya giderek çalışmaya başlamasıdır. 2. bir dalganın gerçekleşmesine olası sebeptir.
Not: gidecek olan varsa bir mesaj beklerim efendim.
Başkaları görsün diye yaşayanlardan olmayan tiptir. Başkasının neler yaptığı da alakadar etmez onu. sık sık sohbetlerde postlara hakim olmadığı için boş bakışlar atar etrafa.
9'a 4 ayrılan ekipten -isim hakkından, işbirliklerinden ya da bilmediğimiz daha bir sürü nedenden dolayı- 4 olan kısmı sesversus ismini kullanmaya devam etmiş, kalanı 2019 yılında +1 ekleyerek on'lar a capella'yı kurmuştur, vokal grubudur. https://www.youtube.com/c.../UCi0JGfPDn79B_FcvBx0FtIA
Replikleri kuvvetlidir, bolca görmüş geçirmiş cümleler vardır içinde. Tek sıkıntısı, en ince ayrıntısına kadar düşünüldüğü için belki de, bazı sahnelerin bayağı durmuş olması bana göre. Deva ve arkadaşlarının hikayesi çok kopuktu bir de. Sonradan sokuşturulmuş gibiydi senaryoya. Son bölümler hem biraz 'yalapşap' hem de çok beklenir cinstendi. Onun dışında renklere, oyunculuklara, müziklere tav oldum ben. Güzel iş, tavsiye edilir. Kendi dilinde böyle bir iş izlemek nasıl iyi geliyor anlatamam.
Post42 ekibinin yayınladığı soğuk savaş videolarının sloganıdır. 2 senedir her önüme çıktığında istikrarla gözardı ettiğim programdı. Corona günlerinde ısrarlarla birlikte artık dayanma gücüm kalmadı, başladım. Soğuk espri yapıp kendin gülmeden karşı tarafı güldürürsen puan alıyorsun. Çoğu zaman cevap ağızdan çıkmadan kahkahalar başladı arkadan. Hatta gülmeyince kendimi rahatsız hissettim bir süre sonra. Garip olan itici de gelmediler buna rağmen. Verilen tepkiler, esprilerden daha çok güldürdü allah affetsin.
(bkz: gülürsen kaybedersin)