Vallahi billahi tillahi doğruluk payı vardır. Kimi kendini kötü hissettiğinde morali düzelsin diye yapar. Ana genel durum kendi için değil, hemcinsleri için yapılıyor oluşu.
Zamanın hızlı geçmeye başladığı Evren’in yaşı. 18’e kadar istisnasız herkeste bir beklenti olur. 18’i 18 olmanın havasıyla geçirirsiniz. Nihayetinde o da sona erer ve 19 gelir. Sonrası da su gibi akıp gitmeye başlar.
Düşünüldüğünden çok saha kolaydır. Sizi trip atacak ya da çıkışacak kadar önemsiyorsa, bi bakışınız ya da bug ına yapacağınız ifa bir hamleyle sona ermesi saniyeler sürmez.
“birine ilgi duyuyorsanız, hiçbir şey önünüzde engel ya da ahlaki norm olmamalı” mesajı. Sonra da Hey maşallah kimin eli kimin cebinde bi karar veremiyor seyirci.
Son günlerde bir zatı muhtereme söylememek için kendimi deli gibi sıktığım söz öbeği.
“Mission completed” hissi yaratmak var, “haydaa soğuk davranalım” kararı verdirmek var, kaybetmek var, hiç kazanamamış oluşla yüzleşmek var.
Çok zor bunu söylemek.
Aysel git başımdan ben sana göre değilim
Ölümüm birden olacak seziyorum.
Hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim
Aysel git başımdan istemiyorum.
Benim yağmurumda gezinemezsin üşürsün
Dağıtır gecelerim sarışınlığını
Uykularımı uyusan nasıl korkarsın,
hiçbir dakikamı yaşayamazsın.
Aysel git başımdan ben sana göre değilim.
Benim için kirletme aydınlığını,
hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim
Islığımı denesen hemen düşürürsün,
gözlerim hızlandırır tenhalığını
Yanlış şehirlere götürür trenlerim.
Ya ölmek ustalığını kazanırsın,
ya korku biriktirmek yetisini.
Acılarım iyice bol gelir sana,
sevincim bir türlü tutmaz sevincini.
Aysel git başımdan ben sana göre değilim.
Ümitsizliğimi olsun anlasana
hem kötüyüm, karanlığım biraz, çirkinim.
Sevindiğim anda sen üzülürsün.
Sonbahar uğultusu duymamışsın ki
içinden bir gemi kalkıp gitmemiş,
uzak yalnızlık limanlarına.
Aykırı bir yolcuyum dünya geniş,
Büyük bir kulak çınlıyor içimdeki.
Çetrefil yolculuğum kesinleşmiş.
Sakın başka bir şey getirme aklına.
Aysel git başımdan ben sana göre değilim,
ölümüm birden olacak seziyorum,
hem kötüyüm, karanlığım biraz, çirkinim.
Aysel git başımdan seni seviyorum...
Oje sürmeyen kadının ahlaktan bahsetmesi kadar normaldir.
insanın Kendinde noksan olan şeyden bahsetmesi absürt olduğu için, oje sürüp sürmemek bu konuda belirleyici bi kıstas olamaz.
Nabza göre şerbet vermenin alt dallarından biridir.
Yalandır kimi zaman, aldatmacadır. Kimse kendini iyi hissetmek pahasına yalan dinlememeli, kimse de kendini kısa bir müddet iyi hissetsin diye kandırılmamalı.
Yoksa yıllar geçtikçe güçleneceğine, zayıflıyor muydu insan? Olgunlaşacağına koflaşıyor, dayanıklılığını yitiriyor muydu? Öğreneceğine unutuyor, bildiklerinden şüpheye mi düşüyordu? Geride bıraktığı onca şeyden ve onca yıldan sonra böylesine yaprka gibi titremek, kendini başa dönmüş gibi hissetmesine yol açıyordu. Yürümüş, yürümüş ama hiçbir yere gidememişti. Belki de dünyanın yuvarlak olması, daima başladığın yere, yani kendine döneceğin anlamına geliyordu.