mevzuda bu kadar uzatılacak ne vardı bilmiyorum ama acımasız eleştirilerinize karşılık polemiğe girmez, sessizliğini muhafaza eder.
yusufun zuleyhasi sonuçta kadın asil, yapacak bir şey yok.
he saldırılan entrysinin dışında 1000den fazla entrysi var, açın bir okuyun zahmet olmazsa. tekrar gelin nick altına.
o alfabeyi harflerin arasına noktalama işareti koyarak buraya yazsın yine okur, bir anlam çıkartır bir çoğu.
selametle olan olmuş ama olaysız dağılın.
gülümse züleyha, birileri sadece bir entry ile bu kadar kasıldıysa birilerini iki cümle ile bayağı rahatsız etmişsin demektir.
Limansızben uzun zamandır göğü yokluyorum
avuçlarımda tiftik tiftik yokluyorum göğü
şekiller size dönen bazı bana dönen çekingen şekiller
maviyi şırınga gibi bir nefeste çekip beyaza bürüyorum
başımda uzun zamandır kaldırım kenarı ağrısı
ayrıklara imtina ederek yürünen kaldırım kesiği ağrısı
limansız tayfasız deryasız gölgesiz bekliyorum
biliyorum şu ceylan derisi göğü sıyırarak geleceksiniz
sözler söylenecek siz gelince makamı semaları aşacak bir bir
sekiz köşeli duraklarda bir durularak söylenecek hoş nağmeler
sayın ki ben sizi görmeyeceğim sayın ki siz beni görmeyeceksiniz
ben tüm azalarımı ayrı çarmıha gerip yine sizi bekleyeceğim
kokla şair bu taşı gazzeden getirdim
bu görmüş olduğun kurşun
filistinin göğsünden çıktı
sen oğuz atayda yüzerken
intihar yeyip intihar kusarken
bir çocuk adam gibi öldü.
toy bir delikanlı küçük bir parkta
herkesi dövebileceğini söylüyor kolundaki kıza
ve tempo tutuyor ayağıyla
dünyanın dönüşüne
ebabil midir nedir kanadından soluyor
yaralı bir hayvan gibi geceye sokuluyor
astımlılar korosu
ah ne kadar şaşkındır karaya vurmuş ada
gıcır gıcır gülümser şehrin tam ortasında
ve mirastan güzeldir babadan kalma öğüt
adın çiviye çıkar açılmazsa paraşüt
çiçeği sokan arı üzgün değildir elbet
su derindir abiler bir damla bile evet
kim hayır diyebilir böyle şık bir ortaya
üşüyenin elleri muhtaçtır soğuk suya
II
bir konvoydan beklenen çok ses çıkarmasıdır
ihtiyar ölecek oysa hiç dut yemezse bu yıl
adı yazılacak kırklar hanesine
yarısı yetim kalmış bir sakat gibi
karışıp gidecek dünyanın çilesine
karışıp gidecek dünyanın çilesine
astımlılar korosu
bizi sıvayan çamur evi yutan sarmaşık
cana susayan ölüm yirmi dört saat açık
sigara içen heykel parmak çıtlatan zenci
çekirdek yiyen genç kız geceden korkan bekçi
bizi kışkırtan merak taşı ısıran patron
kimsesi olmayan ev şahı koruyan piyon
mühleti dolan bir söz müjdesi bitmiş adam
pürüz çıkaran müdür olmak bilmeyen akşam
III
beni ateşinle koru su içip geleceğim
kardeşimi de koru bir diğer kardeşimden
ve kimseye söyleme beş mermin olduğunu
seni kral sansınlar ve sen de hisset bunu
hisset ki iliklenmesin göğsüne
köşeye kıstırılmış bir kaçağın korkusu
astımlılar korosu
beş taş oynar al bay emrindeki deliyle
akrep saçıyor eyvah konuşunca diliyle
atlı bir karıncayla cenk ediyor kör milis
kuzuyu alıp kurda ikram ediyor bu sis
zayıflatıyor rejim uygulayan herkesi
sahibine havlıyor sahibinin aç sesi
aç kalmıyor muhalif günde üç öğüt barut
biliyoruz çok şükür beyazıt kadar beyrut
resulullah süper bir insandı, ben o kadar değilim,
resulullah yolda ebu bekiri görse es selamu aleyküm ya sıddık derdi,
ben yolda ebu bekiri görsem tanımam.
resulullah asla yalan söylemezdi; ben annem ölürken hiç ağlamadım.
ben annem ölürken çok ağladım çünkü annem
gırtlağından hırıltılar çıkarırken nasıl terliyordu, görmeliydiniz.
resulullah azraili yolda görse tanırdı;
ben azraili annemin yanında görseydim ona bir çift lafım olurdu,
derdim ki şimdi yani af edersin ama o sıktığın annemin gırtlağı.
resulullah olsa ona bunları söylesem o bana gülümserdi;
o bana gülümserdi ben ona derdim ki, anam babam yoluna feda olsun ey allahın resulü; fakat şu koca melek, annemin gırtlağını sıkıyor, bir şeyler yapamaz mıyız?
resulullah orada olsaydı annemin elini tutardı derdi ki kızım ha gayret!;
ben orada olsaydım annemin elini tutardım ve derdim ki anneciğim ölmesen
ben oradaydım annemin elini tuttum ve dedim ki anneciğim seni ben ;
annem döndü bana bir baktı o bakışı görmeliydiniz
resulullah o bakışı görseydi merhametten ağlardı;
ben o bakışı gördüm haşyetten bayılacaktım ama annem elimden tuttu.
ne tuhaf, anneler ölürken bile çocuklarının
anneler ölürken bile çocuklarının ellerini bırakmıyor ne tuhaf
resulullah çok şanslı bir insan
annesi öldüğünde o küçücüktü;
benim annem öldüğünde ben küçücük değildim,
zaten şanslı birisi de değilimdir, filmlerim iş yapmaz.
annem daha yeni öldü fazla uzaklaşmış olamaz!
olamaz dedim annem son nefesini alıp da vermeyince
verse de ben alsam onu, içim ferahlasa, siz de görseniz
resulullah tutsa annemin elinden birlikte geçseler çölü
nasıl olsa resulullah da ölü annem de ölü.
Onur Ünlü