izlediğim bir filmde ikinin lanetli rakam olduğundan bahsediyordu, ama neden lanetli olduğundan bahsetmiyordu. Ben buldum. iki zorunluluktur, birbirine mecburdur, bir arada kalmak için birbirlerine katlanmak zorundadır. iki arkadaş düşünün; birlikte otururken birbirlerini eğlendirmek zorundadır mesela, yoksa ikisi de sıkılır. Yaptıkları espriler iğrenç de olsa gülerler. Diğeri bir derdini anlatırken onun gözüne bakarsın ve seni anlıyorum kardeşim, haklısın dersin ama o sırada son girdiğin sınavdan kaç alacağını düşünürsün, kuponundaki üçüncü maç tutacak mı diye yada hoşlandığım kız yarın sabah günaydın mesajı atacak mı diye. Ama sen hayattaki en büyük ibnelerden biri olup karşındaki gülümsersin takma kanka dersin.
Bunu ben de yapıyorum sen de. En sevdiğin arkadaşın da annen de. Bunun senin ya da karşındakinin kişiliğiyle bir alakası yok. Bu ikinin laneti. iki olmak bizi kolpalığa iter.
ilişkiler de ikilerden oluşur. ilişkilerde ikinin laneti yukarıda yazdığım kolpalıkları ikiye katlar. Yalandan gülümsemeler, tatlı iltifatlar. Onu o olduğu için değil iki olabilmek için seversin. iki olmaya ihtiyacımız olduğunu düşünürsün çünkü.
Üç mü? Üç sıkıcıdı. Ama dört eğlencelidir. Bunları belki başka zaman yazarız.
Ama bir en iyisidir, bencildir. Ama ikiden daha az bencildir emin ol. En azından bencilliğini kendine itiraf edebilir. Bir iyidir abi.
(bkz: kafalar 1500)
nba all star haftası kapsamında yapılacak olan gösteri maçıdır. nba oyuncuları yerine ünlü isimler sahaya iner. bu gece saat 02.00 sularında başlayacaktır fakat hiçbir tv kanalı vermiyordur.
not:izlemek için link bulan arkadaşlar bizle de paylaşsa da biz de nasiplensek.
konforuna düşkün mahallenin kadın kolları lideri teyzedir. bunlar altın günlerine ortopedik terlikleriyle teşrif ederler.
(bkz: benim tersim dönüyor oğlum)
edit: imla
kocası lakap olarak hacıyı seçmiş kadındır.
hastanede sıra bekleyen kadının kocasının sırası geldiğinde "hacı! hacı! goş.. goş.." dediğinde kanka mı lan bunlar diye düşünüp sonra bey amcayı gördüğünüzde pardon hacı abi diyebilirsiniz.
nezleye benzer bi hastalığın pençesine düşüp 3 paket selpak bitirmektir. 3 paketin sonunda burunda yaralar, kaşınmalar ve kızarmalar oluşur. eğer gecenin geç bir vaktiyse hastalığın verdiği ateşle saçmalayıp sözlüğe saçma sapan başlıklar açmaya sebep olabilir.
bir çoğu bakire olmayan kızlarda da bulunan güzelliklerdir.
ne yani bakire olmayan kızın anası babası kötü mü tabi ki değil, gayet hoş yemek yapanları da vardır efendim.
akp sempatizanlarının adeta kuyruklarına başılmış gibi sol frame i akpye ve rte ye övgülerle doldurup, atatürke sallamaları durumudur. ki haklıdırlar. atamız daha akpnin rte si yokken basmıştır kuyruklarına..
kişi her ergen gibi alkol ve sigarayı ilk denediğinde sigaradan hiç bir tat alamayıp alkolle kafayı bulmasıyla bu kanıya varır. sigarayı tamamen para kaybı alkolü ise yeni dünyalara açılan bir kapı olarak görür. etrafında sigaran içen kimseleri esefle kınar haydi gel içelim der.
söyledikleri şarkıların çoğu kısmında detone olan solistlerdir. fakat bu solistlere detone olmak öyle yakışır ki artık dümdüz ve düzgün şarkı söyleyen solistler size çekici gelmemeye başlar.
(bkz: adam gontier)
edit: rahatsız olan arkadaşlar için başlık düzeltilmiştir. ayrıca yardımları için koleksiyon abimize teşekkürü bir borç biliriz.
vardır böyle sporcular, antrenörler efendim. bütün kariyerleri boyunca kendilerini tek takıma adarlar. artık takımın geleceği kendi kariyerlerinin önüne geçer. birçok cezbeden teklifi bu takım sevgisi yüzünden ellerinin tersiyle iterler. alınlarından öpmek gerekmektedir bu şahısların.
hemen hemen herkesin başına gelmiş bir durumdur. bütün gece o sınava çalışmışsındır, kesin geçiceksindir, o koskoca kitapta okunmadık bir kelime, gezilmedik bir karış yer bırakmamışsındır . ve sınav günü gelir çatar herşey hazırdır kalbinde o inancı hissedersin. sınav kağıdı gelir sorulara göz atarsın yavaş yavaş kan basıncın yükselir, ellerin uyuşur, bulanık göremeye başlarsın ve ''tınn!'' beynin resetlenmiştir. artık o kağıt sana hiç bir şey ifade etmemektedir. bütün sınav boyunca sen kağıda kağıt sana bakar. sınav bitse de çıksam diye düşünürken gözün duvardaki saate ilişir, sınav bitmek üzeredir o anda gözünü yelkovanla akrepten alamazsın. bir titreme gelir derken yine ''tınn!'' işte herşey geri gelmiştir. artık sende diğer arkadaşların gibi o kağıda bütün bilgini kusmak istersin tam o anda hoca önünden kağıdı alır. o son dakika bilgi patlaması hiç bir işe yaramaz. birkaç ağır küfür ve homurdanmayla terk edersin sınıfı.
edit: eyvahlar olsun başlık başıma kalmış.