Purina' nın Proplan dışında çıkarmış olduğu tahıllı kedi maması markası. Bu ürünün proplandan farkı nedir tam olarak anlayamasam da arada ciddi bir fiyat farkı var. insan kıllanıyor ama bi yandan da Purina sonuçta diyorum. 15 kg luk fiyatı 170 tl civarında. Proplan ın 10 kg su en ucuz 215 tl civarı. Bugün denemek için 1,5 kg luğuna 40 tl bayıldım aldım üçü de severek yedi. uzun vadede kullanır mıyım bilmiyorum ama şimdilik iyi görünüyor.
Banu Alkan ve Faruk Peker' in başrollerini paylaştığı bir türk filmi. Çok ilginçtir ki beni ağlatabilmeyi beceren ilk ve tek Banu Alkan filmi olmuştur çünkü filmdeki saflığına ve aşkına beni gerçekten inandırmıştır. Bir de sanırım aşkları karşılıklı olduğu ve esas oğlanın o. çocuğu olmadığı için de daha samimi gelmiş olabilir.
trt de gösterilen küçük hanımefendi dizisinin nerimanı. kendisi çok güzel, kaşı, gözü, burnu, ağzı adeta bir oya...
bir arzum onan hayranı olarak, arzum onan ı feci derecede andırmasıyla dikkatimi çekmişti.
Eskiden beri marketlerde görüp merak ettiğim ama bir şampuandır bu. Bitkisel yoğunluklu bir şampuanmış Watsonsdaki görevli bayanın dediğine göre. Hatta geçenlerde internette bakarken neymiş ne değişmiş diye, yeni çıkan "Nude" serisine rast geldim, %98 bitki özünden oluşuyormuş, sls ve o diğer silikon vs maddelerden barındırmıyormuş üstelik fiyatı da organicum ve muadili ürünler gibi fahiş değil, aynı ürün serisin yine saç tiplerine göre saç kremlerinin de olması da güzel benim için. çünkü saçlarım hem yağlı, ince telli ve hacimsizdir hem de saç kremsiz asla açılmaz.
Neyse, ben yarın alıp deneyeceğim, edit bütüt yaparım sonra. http://www.dunaturals.com
nasıl geçerse geçsin, nedense gece yatağına yattığında insanda garip duygular uyandıran yaş günü olur. kimileri çok çılgınca partiler yapar, kimisi bir barı kapatıp arkadaşlarıyla eğlenir, kimisi her zaman ki gibi ailesiyle ya dışarıda yemek yemeye gider ya evindedir vs... genelde unutulmazdır. ama sorarsanız, 18. yaş gününden çok daha özel geçen doğumgünlerim olmuştur.
Nasıl geçerse geçsin, nedense gece yatağına yattığında insanda garip duygular uyandıran yaş günü olur. Kimileri çok çılgınca partiler yapar, kimisi bir barı kapatıp arkadaşlarıyla eğlenir, kimisi her zaman ki gibi ailesiyle ya dışarıda yemek yemeye gider ya evindedir vs... Genelde unutulmazdır. Ama sorarsanız, 18. yaş gününden çok daha özel geçen doğumgünlerim olmuştur.
türkiyenin bilimum yerlerinde açılmış olan devasa kozmetik diyarı. kendine has markaları da bünyesinde barıldırmaktadır üstelik çok uygun fiyatlara... mum bölümünden kırtasiye bölümüne, parfüm bölümünden kremler duş jelleri, rujlar ojeler allıklara bilimum değişik kozmetik ürününü burada bulabilirsiniz. ankarada kentpark da ve antares de mevcuttur.
ben kentparktakine gittim ama ilk an şoku üstümden atamadığım için hipnoz olmuş şekilde eve gittim. yarın falan bir ara gidip ihtiyaçlarımı uygun fiyata kapatmayı düşlüyorum.
Yıllar yıllar önce, radyo x de denizhan burhan la yansıma adında bir program yapan radyocu. Ayrıntılara burdan bakabilirsiniz tekrar tekrar yazmayalım
#3468007
Bu yıl bi şiir albümü çıkarmış az önce tesadüfen öğrendim, açtım youtube dan klibi, konuk olduğu programları izledim.
Öncelikle hayırlı olsun ama eskı ve hem de çok sıkı bi eski dinleyicisi olarak da şunları söylemeden edemicem.
Benim geceleri salya sümük dinleyip feyz aldığım, müziklerinin şiirlerle uyumu harikulade olan, kendine has bi tarzı olan denizhan burhan, kucuk bir ahmet selçuk ilhan olmuş. El kol jestleriyle, acı acı göz yummalar, kafa sallamalar falan... inanamadım. Bir an önce tarzını tekrar bulmasını diliyorum. Çünkü cidden, her okuduğu şiir ve seçtiği fon müzikleri inanılmazdı.
herkes uyuyordur, bir sebepten siz sabahlayacaksınızdır. evdeki o bulunmaz sessizlikle evin tek hakimi sizsinizdir. çalışırsınız, sıkılır bir iki sözlüğe takılırsınız, dizi-film izlersiniz... sonra hava serinlemeye başlar üşürsünüz, bi de bakarsınız ki etraf tatlı bir maviye boyanmış. ilk dolmuşun motor sesini duyarsınız vs... yeni doğan güne kafanızı camdan çıkarıp etrafı izlerken merhaba dersiniz ve sonra yatağınıza kıvrılır, yaz günü bile insanı üşüten o sabah ayazında nevresiminize yada pikenize sımsıkı sarılırsınız, cam sonuna kadar açıktır içeri günün ennn ama en temiz ve berrak havası dolar. ve öylece uykuya dalarsınız.
alışılınırsa da bağımlılık yapar.
edit: bu saatte başlığımı artı oyuyla selamlayan sabahcıya da benden selam olsun.
bugün ankara bahçelievler de açılan şubesine girmekten kendimi alıkoyamadığım, açık parfüm satan bir marka. iç tasarıma çok önem vermişler bu da beni kendine çekti.
ben şimdi parfüm delisi bir insanım, almayacak da olsam gördüğüm bir parfümeriye girmeden, bir iki kokuyu tecrübe etmeden duramam. bugün de hoşuma gitti burası girdim. burberrys classic, Lolita Lempicka-Lolita ve si lolita nın ve şimdi kasıntı isimlerini yazmaya üşendiğim bir çok parfümün resmen aynısını yapmışlardı. bir de ordaki görevli elimin üzerine ralph lauren-ralph sıktı, orijinal kokusunu bilmiyorum fakat yemin ederim yaklaşık 8 saat falan geçti, b, 4 kez elimi sabunlayıp kremledim ama hala şu an bunu yazarken bile kokusu burnuma geliyor.
yani kaliteli, kalıcı ve uyduruk olmayan bir açık parfüm markası. orijinal parfüm her daim alınamıyor malum çünkü strawberry ve muadili sitelerde bile belli bir miktarı gözden çıkarıyorsunuz. fakat burda 50 cc -18 tl
ve bir alana aynı boyu bedava. http://www.davidwalker.com.tr/
ege ve akdeniz civarlarında bulabileceğiniz, saatlerce kaşık kaşık yemeye doyamayacağınız bir yoğurda sahip olan süt ve süt ürünleri üreten markanın adı.
ortalama olarak 22-30 yaşlarını kapsayan dönemdir. önemli ve zor bir dönemdir. ergenlikteki hırs ve istikrarsızlık yerine kararlı tutumlar sergiler kişi. titre ve kendine gel dönemidir.
bence herkes bu dönemle ilgili yazılan bu yazıları okumalı. özellikle bu dönemden geçen ve kendisini aniden ailesiyle ve kimi arkadaşlarıyla çatışır bulan, hayata atılmaya başlayan gençler ve bu yaş döneminde bir çocuğa sahip olan ve onlardaki bu değişimi "asi oldu bu iyice, işe girdi diye kendini bi bok sanıyo eşşoleşşek" olarak değerlendiren ebeveynler...
bir pazar günü tekin acara girip ortalıktaki boşluktan istifade gözüme kestirip bileğime sıktığım anda beni kendisine aşık eden bir givenchy kokusudur. bütün pazar günün, bileğim burnuma yapışık vaziyette dolaşmamın tek suçlusudur. Bu nasıl bir kokudur ya rab!
givenchy nin çoğu parfümü gibi şekerli bir koku yayılıyor önce etrafa sonrası ise anlatılmaz yaşanır. ve o nasıl bir kalıcılıktırki öyle çözemedim ben. aşık oldum bu parfüme ve hemen strawberry e koştum ama orda bile 200 ün üzerinde bir fiyat biçmişlerdi.
uzun zamanlar farklı aralıklarla kullanmış olduğum davidoff cool water, givenchy hot coutre ve burberry nin papucunu dama attıracak cinstendir.
kuzenimin saç dökülmesi sorunu için ve saçlarının hızlı uzaması için bakım yağı ve şampuanını alıp çok memnun kaldığı, ve benimde az önce sipariş ettiğim bitkisel saç bakım ürünleri markasıdır.
sitesi ve ambalajıyla güven vermiştir.
kokusu naneli gibi ferah bir kokudur ve günlerce ferah bir kokuyla saçlarınızda kalır.
edit: kokusunu yanlış biliyormuşum, shea butler ve değişik bi sürü bitkiden elde ediliyor ve kokusu anilyalı gibi kokuyor. günlerce kokusu kalıyor hususunda hala hemfikirim.
gecenin 5 inde ders çalışırken şimdi aklıma takılan ve beni birkaç dakika başka bir aleme götüren düşüncedir... eskiden yeni tanışılan ortamlarda yada misafirlikte falan sorulurdu "sizin akrabalar falan hep burda mı?" diye. bir tek iki dayım farklı şehirlerdeydi onun dışında herkesle aynı şehirde hep birlikte olmanın mutluluğuyla "evet evet biz iki dayımlar hariç hep birlikteyiz" derdim. şimdi ramazan ayındayız, misafirle dolup taşan evimizde, bu sene ilk ve muhtemelen son misafirlerimizi ağırladık. bizi bir araya toplayan, dayılarımın buraya gelmesinin en büyük sebebi olan biricik, bitanecik pamuk anneannem bu kış bize veda etti(anne tarafıyla birbirimize deliler gibi bağlıyızdır ama ailenin atası gidince işler bambaşka oluveriyor, iki ayda bir ankaraya gelen dayılar 6 ayda bir gelmeye başlıyorlar...bu bilerek yapılan bir şey değil, gelmek için sebebin azalıyor...), dedem zaten 15 senedir yoktu, babaannemler yazlıktan dönmediler, amcamlarla aptal karısının çirkeflikleri yüzünden görüşmüyoruz hiçbirimiz, teyzem boşandı, eniştem memleketine taşındı, teyzem ve iki kuzenim burda kaldılar ama birisi şehir dışında okuyor zaten, yaz olduğu için şimdi babasının yanında.. gelmesine daha çok var, kız olansa bu sene öss ye giricek izmiri yazıcakmış öyle söylüyor. anne-kız izmire taşınacaklar. bir tek halamlar kalıyor ve annemin amcaları babamın halaları vb uzak akrabalar...
artık doğum günümde çağıracağım kimse kalmadı, ramazanlarda toplanıp 20 kişi iftar yapacağımız birileri, bayramlarda elini öpeceğim, toplanıp birlikte geç saatlere kadar edilecek aile sohbetleri... hiç biri kalmadı.
önceleri akşamları ailecek toplanıp, hepimizin sevdiği diziyi izlediğimiz, birinin içeriki televizyonda a dizisini, diğerinin başka odada bilgisayara kaçtığı, başka bir odada da b dizisinin izlenmediği akşamları özlemeye başlamıştım. şimdiyse birden bire yitip giden ne çok şey oldu böyle diye farkettim. aniden farkettim. canım bu yüzden böylesine yandı şimdi.
bisikletten düştüğümde çizik çizik olmuş, kanayan avuçlarıma bakıp korkuyla ağlarken ben... şimdi ne için ağlıyorum. büyümek hiç bitmeyen bir yolculukmuş.
Bugün magazin haberciklerini dolanır iken gördüğüm ve yapılan yanlışlıkla yerlere yatmak suretiyle gülmekten kırıldığım haberdir.
işte size link http://kelebekgaleri.hurr...431&p=27&rid=2369
bir hazır giyim markasıdır sanırım italyandır. parfümü de vardır. muhteşemdir. harika ötesidir.
daha bugün kokladım. hemen başlık açayım ki sevgili sözlük okur yazarlarımız aydınlansın ilimle dolsun diye.
bunu ilkokulda, hadi en kötü ihtimalle eğitim hayatının herhangi bir sürecinde bir kez olsun yapmamış kişiye ben öğrenci demem. arka sırada öğretmeni dinlemeden kırmızı, mavi ve yeşil kurşun kalemlerimizle uhudan sümük yapmak kadar zevkli bir şey var mıydı sorarım size.
misbon isimli nadide içi dolu dışı çıtır şekerimizin reklam cingılının sözleridir. çok dile dolanasıdır.
hey misbon kahveli karamelli
hey misbon çok çok çok lezzetli
sen de ye, hiç durma var bu zevke
vs vs
Bazen yalnızca bir kere bazen bir kaç kere insanın karşısına dikilen ve zor yada kolay bir şekilde seçim yapmaya zorlayan fırsatlardır. Kimisi seçim yapması ve uygulaması çok basitken kimisi biraz zordur. insanın bu fırsatları değerlendirirken, gerçekten mutlu olacağını görebildiği kararları vermesi gerekir. O anı yaşarken hayatına bir an olsun uzaktan bakıp ne istediğine ve ne şekilde gerçek mutluluğu elde edeceğine karar vermesi biraz zor olabilir ama başarılırsa hayatta güzel şeyler elde ettiren fırsatlardır. Bu belki çok basit ufak kararlarla bazen çok ciddi, zorlanarak uygulayacağı kararlardır.
Ağızda iğrenç ötesi tarif edemeyeceğim bir tat bırakan, eğer öksürüğünüz için içiyorsanız, öksürüğünüzle birlikte boğazdan ağıza doğru gelen o iğrenç tada sebep olan antibiyotik. resmen hayatım karardı bu nasıl bir tattır. yaşamaktan soğudum.
(bkz: benim patronum) yaptığının farkında değilmiş gibi ve de sanki çok normal bir şey yapıyormuş gibi davranıyor olmasıda yüksek bir ihtimaldir böyle patroncukların. heleki üç beş kişiyle çalışıpta onların üç kuruş maaşını bile veremiyorsan ne diye iş yeri açtın kardeşim demek istediğim patrondur.
giriş: avon kataloglarında her gördüğümüz güzelin avondan ürün aldığını düşünürüz istem dışı. hani orda avona bulanmış suratlarını görürüz ya evlerinde de dolap dolusu avon ürünü var zannederiz.
gelişme: bir zamanlar avonun kataloglarında boy gösteren salma hayek hatun kişisinin avondan alışveriş yapmış ya da yapıyor olabilmesi aklıma düştü.
sonuç: komik olmaz mıydı?
salma hayek: " ayy şu benim kullandığım krem bu ay ucuzlamış ya alıyım canım ben bundan yaz sen. "
avoncu kızımız: " ayh tabi salma abla yazdım ben yarın sipariş edicem haftaya gelir taam mı? "
salma hayek: " tamam güzelim ama ay başında vericem parasını. "