dört yaşında o minicik yaşanmışlıklarının yorgunluğundan dökülen taptaze, bir nefeslik "iceler ben"den bir sonraki aşamasıdır bu; her gece kendine söylediğin masalların ardından duyduğun günün son cümlesinin. ve kuşkusuz bünyede en derin etki bırakanı. *
mor ve ötesinin masumiyetin ziyan olmaz albümündeki kadar sade ve etkileyici bir biçimde, düşünce ve duygu sentezini yeniden yakalayabildiği; şarkılarını, notaları ve sözleriyle tek tek insanın içine işleyen mütemadiyen dinlenesi albüm.
Bir 'rüyadayken dünyanın en güzel sesinden, en güzel cümlesini duyup ağlayarak ona sarılmak' değildir. Uyanmak her zaman olduğundan çok daha kötü bir şey oluyor bazen.
artık her anınızın sesi olmaya başlamış, durmaksızın içinizde çalmaya devam eden bir tını; her gece olduğundan daha yoğun bir şekilde çınlıyorsa kulaklarınızda duymayı özlediğiniz o şarkı gecenin şarkısıdır. kimi zaman insanı uykusundan uyandırır.
insanda psikoloji diye bir şey bırakmayan adam. buna rağmen eserleri, ard arda, film boyunca peşinizi bırakmayan bir merakla ve şaşkınlıkla izlenir, sevilir. kendisini izleyiniz, seviniz. -soundtrack olayında da aşmış bir abimizdir.- *
Size unuttuklarınızı hatırlatan, aklınızda bir şeyler uyandıran repliklere bir örnektir. An itibariyle:
"derler ki, hayatınızın aşkını bulduğunuzda zaman dururmuş. ama söylemeyi unuttukları bir şey var; hemen sonrasında zaman, bunu telafi edebilmek için çok daha hızlı ilerliyormuş."
(bkz: big fish)
insanı yaşamın bazı kötü koşullarından sıyırıp, heyecanlandıran, umutlandıran bir konser haberidir. ***
ki 'bazen müzik burnunuzdan aldığınız nefesi ağzınızdan vermektir' önermemin doğruluğunun kanıtı olması muhtemeldir bu müzik ziyafetinin. Beklemedeyiz efendim.
kişisel gelişim önerilerinin arkasına Paris'i ve derin bir psikolojik incelemeyi gizleyebilmiş yazarın romanının kapağında göze çarpan, ismi yeşilden az koyuca renkle, kitabın adı zannedilecek büyüklükte yazılmış laurent gounelle'dir.
yapabileceklerinin farkında olmasına rağmen aynı raya koyamadığın bazılarını elemek zorunda kalması ve de bu zorunluluğu yenebileceğinin de farkında olması ama bu kadarını denemeye üşenmesi ya da denge kaybına uğrayacağını düşünmesi kaynaklı çekimserliği. konuşma tonu etrafınca güzel olmasına rağmen şarkı söylerken ayarı fena halde kaçırması. böylesi dolaylı düşünmesi. artık tam anlamıyla bir sınav öğrencisi olması.
nadir de olsa 0-3000 arasında seyreden, mantık çerçevesine indirgenince * 1960-1980 dolaylarına çekilen oldies but goldies yıllardır. bir de zaman makinesi icat edilseydi yapılacaklar yıllarıdır.
syd barrett'ın yorgun günlerinde grubu ziyareti üzerine pink floyd'un kalan üyeleri tarafından en samimi duygular eşliğinde kaydedilmiş tadı damağımda parça. sözü edilen efsanevi hikaye kulak aşinalığımın sonucu veya tamamen hayal ürünüm olabilir; ne olursa olsun bu parça bana kalırsa, hikayesiyle bir bütündür. her şeyin şarkısıdır, evet keşke burada olsaydın her neysen.