27 yaş yanan bir gençlik, sonrası ise hep bir uzatma gibi. O kadar acı çektim, yaşadım, zengin oldum fakir kaldım, sonrasında baktım ve dedim ki, bu muydu? Mükafat, olgunluk, ne tatmin ediyor? hiçbir şey. insan yaşadıkça heyecanını kaybeden bir varlık. Kim için?
anıl abinin dediği gibi gerçekten anlam ve lezzeti önceden tattım iştahım kaçtı, artık herkesten kaçmak, kaybolmak istiyorum. 1 gün önce yakın olduğum kişiden kaçmak uzaklaşmak istiyorum. çünkü kafamın içindeki kendime bile derdimi anlatamıyorken başkalarına tahammül edemiyorum, başkalarına da kendimi açmak istemiyorum. belli başlı insanlar belli bir zaman sonra kaybolmalı, büyük sanatçılar neden 27 yaşında ölüyor biliyor musunuz, ben biliyorum ve hissediyorum. onlar zaten çoktan bütün bir ömrü o 27 yıla sığdırdı çünkü. o yıldan sonra da hayatı tadamayacaktı. her şeyin sebebi var, acının da, acımasızlığın var mı? ne yapacağını bilen var mı? bilmiyorum. kaybolmak istiyorum çünkü durduğum yerde boğuluyorum.
para için deli olman gerekiyor, tam anlamıyla deli, network oluşturup networth yapacaksın. bu kadar.
deli ol, sosyalleş.
korkan kazanmaz. kormayanın da kazanacağının garantisi yok neyse.
geçmişe dönüp entryleri okudum ve daha çok kitap okuduğumu düzgün cümle kurabildiğmi farkettim, her şeyi boşverip paraya odaklanmışım çoktan. şuan da çok fazla yok ama neyse. eski sevgililerim evleniyor. hayat kısa fazlasıyla. bol okuyun, kimseye de taviz vermeyin. önce sizsiniz. daha çok grok ve diğer yapay zeka türleriyle konuşa konuşa halka mâl oldum çoktan.
güncelleme yapmak istedim, epilepsi vurgusu, kumar bağımlılığı, kötülük, iyilik, kişiliklerin net bir şekilde betimlemeleri.
her şeyden vazgeçtik dostoyevski senden vazgeçmedik hocam.
kendisiyle ayaküstü de olsa konuşma fırsatım olmuş, elinden albümü almıştım.
Sürekli extra içerdi, sonradan bu alışkanlığını bıraktığını öğrendim.
2013 çıkışlı parçalarını hala yeni çıkmış gibi dinlerim.
Selamlar.
arkadaşımızın bin liralık kulaklığı vardı,-kütüphanenin en üst katında oturuyorduk- birgün aşağı indi ve çantasının içinden kulaklığı çekip kontrol etmiştik ses kalitesini, ardından diğer arkadaşla göz göze gelip "buna mı bin lira verdi enayi" deyip tekrar yerine koymuştuk emaneti.