sözlük bir nevi toplumun yansıması ya hani; işte bu yüzden ne hallere düştük diye için için dertleniyorum. neymiş fahişeymiş . neymiş erkek olmadan içmemesi lazımmış.
asıl siz ne içtiniz? kafanız mı güzel la?
tony parker' ın kazanmasını beklediğim eğer parker kazanamazsa çaylak damian lillard' ın kazanmasını istediğim nba all star organizasyonu. muhteşem geçen çaylak sezonunda artı bir güzellik olur lillard için.
not: ula eskiden ne güzeldi all starlar. mcgrady, carter, shaq... şimdi insan pek merak bile etmiyor.
Bir adam bir kadınla karşılaştı. Bir şafak vakti belki de sabah. Aslında tam tamına 06.57.17. Akrep ve yelkovan ve saniye çizgisi tam olarak buydu.
Daha önce birbirlerinden haberi bile olmayan bir adam ve bir kadın. Belki de sabah çok kez görmüşlerdi birbirlerini. Kadının okulunun hemen arkasındaydı adamın iş yeri...
Sohbet. Sabahın o saatinde bu iki insanı bir araya getiren şey. Evet emekçiler yürüyorlardı sokaklarda. Sokaklar onların sesleriyle şenleniyordu. Islıklar ve zılgıtlar ikisinin etrafını sarmıştı çoktan. Kim bilirdi ki adam emekçi olduğuna yüzlerce kez dua edecekti inanmadığı tanrıya.
Geçen günler adam gitgide farklı bir şekilde kadının karşısına çıkıyordu. Daha bir başka bakıyordu kadına. Kadının bunu farketmesi öyle çok uzun sürmedi. Anladı her ikisi de farklı bir durumla karşıya karşıya olduklarını. Kadın çok sevdi adamı, adamın sevgisini...
ve sonunda bitti. tıpkı solan bir yaprak, sönen bir mum, ölen bir insan gibi.
yaşadığımız toplumda insanların bu tip şeyler beklemesi gayet sıradan, normalmiş gibi görünse de aslında durum tam tersidir. bakire bir kadının bakir bir erkek istemesi ne kadar saçmaysa, gereksiz ve anlamsız bir şeyse bakir bir erkeğin de bakire bir kadın istemesi de aynı oranda saçma, gereksiz ve anlamsızdır.
mutluysanız mutluluğunuzun tadını çıkarmaya bakın. bir zar hayatınızın merkezinde yer almasın.
153 beyaz masayla yapılan telefon görüşmeleri sonucunda hangi nedenle olduğu anlaşılamamıştır. fakat bence bir ihale yapılıp, trabzonlu olmadı rizeli bir temizlik şirketine devredilip yeni bir rant kapısı açılabilir. (bkz: demedi demeyin.)
türkiye işçi sınıfına zonguldak maden işçilerinden sonra bu ülkede hala direnen işçilerin olduğunu gösteren onurlu insanlardır. halklar onların yanında. yarın tek-el tek yumruk olup alanlara akacağız, hayatı durduracağız.
pek bir numarası olmayan vasat bir film.
diğer gerilim örneklerinden farkı kamerası.gerisi fasa fiso.
edit:kutsal damacana da bile daha çok korktuğumu belirtmekte fayda var sanırsam.
final haftasının verdiği yoğunluktan dolayı beyniniz allak bullak bir şeklide ankara üniversitesi mesut alkan okuma salonunda kanunlarla boğuşurken, çölde bir serap gibi karşınıza çıkar. göz göze gelirsiniz ve bakakalırsınız. kütüphanenin o boğucu ortamını sizin için ferahlatmıştır. nefes aldığınızın farkına varırsınız. ve bu 4 gündür böyle sürüp gitmektedir.
teşekkürler güzel saçlı kız. hiç olmazsa ders dışında bir şeyler görmeme neden oldun bu hafta.
edit: bu giriyi yazmamdaki amacı da söyleyeyim tam olsun.
belki kendisi burda yazardır ve görür umuduyla yazılmış bir giridir.
kuzenimin 2.5 yaşındaki kız çocuğundan inciler.
e: ekin.
p: patrice lumumba
ekin klozete çişini yapmayı öğrenmiştir.
e: patrice tuvaletim geldi. beni götürsene.
p: bak bu seferde yapmazsan bir daha seninle oynamaya gelmem.
e: tamam tamam.
tuvalete gidilir, ekin klozete oturur ve başlanır beklemeye. patrice ekin' in yine çişini yapmadığını biliyordur.
p: ekin bitmedi mi daha?
e: bitti. şimdi de düğmeye basalım.
düğme dediği şey sifon.
p: tamam bas bakalım.
düğmeye basılır. kalkılır. patrice daha fazla bu işkenceye dayanamayarak
p: yapmadın çişini. gelmeyeceğim artık der.
e: bak işte bak işte yaptım orda der.
gösterdiği şey ise klozetin dibinde bulunan sudur.
2.5 yaşındaki çocuk beni parmağında oynatmaktadır.
daha 2 saat önce başıma gelen hadise.
sevişeceğim hiç aklımda bu sabah evden çıkıp kütüphane giderken. ama saat 18.00 a kadar ders çalıştıktan sonra ne olduysa bir anda oldu.
ilk önce göz göze geldik. o da benim gibi sabahtan beri ordaydı. sonra birbirimize kaçamak bakışlar. işte böyle en azından ben sevdim. bilmiyorum o da sevdi mi bu olayı.
eğer o da sevdiyse sevişmiş olduk.
sevemediğim mekan. öyle tipler gelir ki sen otururken senin arkandaki masada oturan bağyan sizin arkanızda bulunan sandalyenin sırt kısmının üzerine ayaklarını atarak sizi rahatsız eder ve bundan da bir rahatsızlık duymaz. ayrıca ankara' da kendine metalciyim diyen tiplerin ( özentilerin ) çokça bulunduğu mekan. ayrıca fiyatları tüm kızılay ile paralellik gösterir. hata fazlası vardır eksiği yoktur.