daha ironi'nin anlamını kavramayamış alıkların cirit attığı bu platformda, kendimi yalnız ve azınlık olarak gördüğümden dolayı şu an itibariyle sözlüğü bıraktığımı cümleten hepinizin şahsına bildiriyorum.
yok enişte yok, ben buralarda harcanacak adam değilim. şu son ironi-gerçek-troll olayı beni çok yıprattı. çok içerledim. velhasıl amısına koyarım böyle sözlüğün.
sözlüğü bırakıyorum, daha da yazmam. yazan namert olsun. ben gittim.
ey allah'ım. yaratıyorsun bari takip et! işin yok, vaktin çok biraz şu kullarla ilgilen ya!
meğersem bu sözlükte ne kadar da cahil varmış la. daha bir metinde ironi mi yapıldığını, gerçek mi kastedildiğini algılayamıyorlar bile amip beyinliler! bu sözlüğün zeka ortalamasını yükselttiğim için bana teşekkür borçlusunuz mercimek beyinliler!
bu kadar sığırla aynı sözlüğü paylaşıyoruz ya. ey cenab-ı hakk, bunları ıslah et, vaktin artarsa bi daha ıslah et!
biz osmanlıyız tamam mı? fatih sultan, abdülhamit bunlar ecdad bi kere. 1453 var, gemiler karadan yürütüldü pis kemalist.
bizans yıkıldı ohhhhhh, üstad kadir mısırlıoğlu. tuğçe kazaz çok güzel konuşuyor. özal'ı asmışlar, menderes'i zehirlemişler.
paralelciler ergenekoncudur, ergenekoncular faiz lobisiymiş, faiz lobisini ismet inönü kurdu. chp zihniyeti böyle işte.
atatürk selanik'te doğmuş. selanik nerede? yunanistan'da. yunanistan nerede? pasifik okyanusunda. yani? bunu açıkla solcular!
akit gazetesi, atv, haberler var izliyorum. hedef 2023, bilal erdoğan! laikler kudursun ohhhhhhh!
asker var, darbe yapıyorlar, millet dik duruyor, reis eğilmiyor.
besle kargayı şişmanlasın. en büyük spartak moskova.
dünya lideri rte, küresel güç, ilerleme var, türkiye world power tamam mı?
ampül partisi en büyük, altı kazık partisi pis kaka.
ecdad şanlı, ceddin neslin, deden baban. muhteşem geceler. muhteşem yüzyıllar. kanuni var. abdülhamit var. abdülhamit'in 18 karısı var. her gece bir başkasını oh oh oh'luyor. helal padişahıma. 1 karıyla yetinecek değil ya! ya ya ya, şa şa şa egemen bağış çok yaşa!
emine hanım, siirt'li kürt kökenli bir vatandaşımız olduğu için, pekalâ siirt'lilerin yüzde 44 dolaylarında hdp'ye verdiği bilindiğinden, emine hanım'ın da yüzde 44 ihtimalle hdp'ye verdiğinin bilinmesidir.
öncelikle hepimiz bu ülkenin vatandaşıyız, bu ülke için az-çok bir şey yapmaya çalışıyoruz. ülkemizin bölünmesini, askerlerimizin şehit edilmesini istemiyoruz. terörü lanetliyoruz, allah belalarını versin.
nedense bu ülkenin bölünmesini engellemek sadece fakir fukara gariban halka zimmetli. ne zaman bir şehit haberi gelse, hemen şehidin baba ocağını gösterirler. dikkatimi çeken o şehit evleri neden hep eski, neden bazıları elektrik faturasını dahi ödeyemediği için elektrikleri kesik? neden o şehitlerin babalarının belki de ayağına giyecek ikinci bir ayakkabıları yok?
bu ülkede neden hiç milletvekili çocuğu, bakan çocuğu, işadamı çocuğu, fabrikatör çocuğu, ünlü çocuğu, zengin zübbe çocuğu, baron çocuğu, kaymak takım çocuğu şehit olmadı?
''şehitler ölmez, vatan bölünmez'' sözü maalesef bir yem olarak verilmiş gariban halkıma, onlar da tüm masumluklarıyla bu sözün gerçeği yansıttığına inanıyorlar.
hiçbir zengin çocuğunun şehit olmadığı bu ülkede kimse bana ''şehitler ölmez vatan bölünmez'' dedirtemez. bundan büyük palavra yoktur.
daha dün katıldığım sözlüğü an itibariyle bıraktığımı bildiren başlıktır.
yaş ortalaması 14-15 olan, sadece 10-15 aktif kişinin abuk-sabuk başlık ve enrtyleri ile dönen; işsiz, aşsız ve sapsızın çokca bulunduğu, sadece işi olmayanların ve vakti çok olanların bulunduğu, hiçbir kaliteli konunun tartışılmadığı, 45 yaşındaki adamın bile amk diye entry girdiği bu saçma sözlükten gittiğimi bildiriyorum.
yiyin birbirinizi ekmeğe para vermeyin
s2kin birbirinizi g*te para vermeyin.
malumunuz, beyaz türkler kendilerini çoğu kez türk olarak adlandırmazlar. çünkü onlara göre türklük pozitif değil negatif anlam taşıyan bir sıfattır. beyaz türkler; türklerden, kürtlerden, anadolu çomarı olarak adlandırdığı muhafazakar anadolu çilekeş insanından, dindarlardan, fakirlerden nefret ederler. avrupa'lıları, batılıları kısaca nerede anti-türk varsa onları severler.
geçen youtube'da bir beyaz türk'ün yorumunu gördüm ve beyaz türklükte nasıl zirve yapılır sorusunun cevabını buldum.
beyaz türk, bir tiyatro oyunu videosuna şöyle yorum yapmış: ''tiyatroya artık her kesimden insan gelmeye başladı, tiyatro salonları eskiden sadece pahalı parfümler kokarken, şimdi buram buram köylü kokuyor, işçi kokuyor. lütfen tiyatrolara girişte pasaport kontrolü yapılsın ve türkler alınmasın.''
bunları ve beyaz türkleri görünce ne yunan'dan korkarım ne ermeni'den.
bizim düşmanımız meğersem ne yunan ne ermeniymiş. sen ben gibi türkmüş.
nüfusu 80 milyona dayanan bir ülke asla üniter olmamalı ve eyalatlere bölünmelidir. bu doğru bir yönetimdir. her eyaletin kendi meclisi ve kendi bayrağı olmalı, merkezi yönetim yine ankara olarak kalmalı.
peki, eyalet bölünmesi nasıl olacak?
öncelikle doğu anadolu ve güneydoğu anadolu kürdistan eyaleti ilan edilsin, kendi meclisi olsun, diyarbakır eyalet başkenti olsun.
karadeniz bölgesi, lazistan eyaleti ya da kuzey türkiye eyaleti olarak adlandırılsın. kendi parlamentosu olsun, trabzon eyalet başkenti olsun.
iç anadolu bölgesi, selçuklu eyaleti olsun. kendi meclisleri olsun, eyalet başkenti de konya.
trakya bölgesi: trakya eyaleti. başkent: edirne
ege, marmara ve akdeniz bölgesi batı anadolu eyaleti olsun. başkentleri de izmir olsun.
eğer eyalet sistemi gelirse herkes daha mutlu olur, refah ve kalkınma artar.
inanın bana, benim kürtçeden bildiğim 2-3 kürtçe kelime var. bir türk olarak da bu normal.
empati yaptım, bu ülkenin %21'i kürt ve türkçe'yi doğru dürüst bilmeyen milyonlarca kürt vatandaşımız var.
eğer biz türkler çoğunluk olduğumuz için, kürtlere zorla türkçe öğrenmeleri için dayatırsak bu çok büyük bir faşizm olur.
avrupa'da hollanda, belçika, kosova, bosna-hersek, makedonya gibi birçok ülkede birden fazla resmi dil var ve hiçbiri de bölünmüyor. kürtçe resmi dil olursa bölünmeyiz, birleşiriz. boşuna bölücük naraları atmayın.
Bence artık Kürtçe'nin resmi dil olması için referandumun tam zamanı. kürtçe'yi öğrenmek için sabırsızlanardanım.
sayın başbakanımız davutoğlu'nun dediği gibi güzel kürtçemizi öğrenmek istiyoruz.
6 yıldır istanbul'da yaşayan bir konya'lı olarak her türlü milliyetçiliği dışlıyorum. türk'üm bundan mutluyum ama çıkıpta ne mutlu türküm diyene de demem. bu söz bana her zaman çok saçma gelmiştir. anamızın karnından türk fırladık diye ben sadece türk kimliğimden ötürü neden başka kimliklerden üstün olayım ki? hiçbir milliyetçilik masum değildir ve hepsini dışlıyorum. asıl komik olan şu ki; yıl olmuş 2015 ve bu ülkede halâ milliyetçi partilere oy verenler var.
eminim ki, en az biz türklerin zengin kültürleri olduğu gibi, ülkemizde bulunan suriyeli'lerin ve suriye'li kürt kardeşlerimizin de en az bizim kadar zengin bir dilleri ve kültürleri var.
ne işleri var bu soğukta statda efendim. otursunlar evlerinde çekirdek kola izlesinler. eğer evlerine d-smart alamayacak kadar fakirlerse, ya d-smart'ı olan bir komşularına gitsinler ya da bir cafe'ye pastane'ye gitsinler.
Benim için sorun teşkil etmeyen bir uygulamadır velev ki bu ülkede sadece ben ve benim gibiler yaşamıyor. Laik bir ülkede din ayrımı gözetmeksizin her birey o devletin vatandaşıdır. Eğer inanmayanlar rahatsız oluyorsa, onların da mağduriyetleri giderilmeli.
Vatikan, italya'nın Roma şehrinde bulunan, Hıristiyanlık dininin Katolik mezhebinin yönetim merkezi olan devlet. Yerleşik nüfus 930 civarındadır. Fakat Vatikan turistik bir yer olduğundan bu nüfus turistlerle 1.500'ü aşmaktadır. Çevresi yüksek duvarlarla kaplıdır ve kameralarla izlenmektedir. Dünyanın yüzölçümü olarak en küçük ülkesidir. Mutlak monarşiye dayalı bir yönetim uygulanır. Devlet başkanı olarak Papa'nın sözleri yasa hükmündedir. Papa, hem devlet başkanı, hem de Katolik mezhebinin ruhani lideridir. Katolik kilisesinin genel başkanı, Vatikan Devleti'nin de başkanı olur. Papa yasama, yürütme ve yargının da başkanıdır. Vatikan'ın, 100 kişilik isviçre vatandaşı ve Katolik olması şart olan geleneksel giysili muhafızlardan oluşan küçük bir ordusu vardır.