Ben, insan olma çabasının sürekli üstüne giden ben. Artık beni benden alsınlar. Atsınlar bir alanın sabah süpürülen, sabah boş şişeleri taşınan bir büyük çöp tenekesine. Ben de biraz onlardan olmak istiyorum. Duyguları ölçüleyen, sevgilerini sevmeyen, acılarını acımayan, yollarını yürümeyen, uykularını uyuyan, iştahlarını yiyen, sevişme isteklerini boşaltanlardan olmak istiyorum. Sevişme isteğinin sonunda tüm aşkları üsteleyecek yorulmazlığı değil, yorgunluğu istiyorum bir insanın yürek atışlarında. Ama sessiz gecelerin sonu var mı sanıyorsun? Hayır? Hayır mı? O zaman bir Anadolu bozkırında özlediğin o adsız ve sıfatsız ( Zarif? Snob? Dalgacı?) beni, nasıl oluyor da bir Orta-Avrupa kentinin bu kalabalık, trafiği yoğun caddesinin orta yerindeki, bu kahverengi halı döşeli odasında buluyorsun? Çünkü, herkesi, her yerde bulmak mümkün.
bu gece içimi burkan bir detaydır ki ruhlarımızın ne kadar özgür olduğu. beklentiler, bencillikler yahut bağlılıklarımızın götürüleri. Açlık, sefalet, adaletsizlik ve yalnızlık gibi daha niceleri.
Aşk inadına, aşk devrimdir
mağlup, galip ve nikbindir
her sabah, her gece
mücadeledir
Aşk bir molotof kokteyli
bazen elde kalem misali
daim doğrudan eylemdir
pasif direniştir ..
Fazlasıyla katıldığım önermedir. Hükümet yalakası ve televizyonculuk adına çok eksik bir kurumdur. kurumsal yapısı nedeniyle adam kayırmanın tillahı yapılır. Gerçi bu sektörde bunların olmadığı bir yer bulmakta oldukça zordur. tek düzedir, ilerici ve yenilikçi değildir, küfleşmiş kişilerle çalışan küfleşmiş bir kurumdur. Çalışanları genelde iletişim ya da güzel sanatlar mezunu değildir.
marx'tan bi haber kişi söylemidir. marx'ı marx yapan fikirleri, teorileridir. Engels'te hem fikirleriyle hemde marx'a olan desteğiyle pek önemli biridir. Hegel'i es geçmekte olmaz tabi. hepsi gerek fikirleri gerek kuramlarıyla pek önemli şahsiyetler. benim canlarım.
hayatı anladığımda 'Yeryüzünde evrenin seyredilebileceği noktayı bilseydim, oraya koşar, toprağa bir kazık sokar, ona asılır ve düşerken dünyayı da peşime katarak kendimi boşluğa atardım' diyen loe malet'e kulak verirdim.
nazar değmesi sonucunda yüzde oluşan meymenetsiz bir hal, kolayca yönlendirilebilecek kuş beyinli hayran kitlesi gerçi bunu zekası sayesinde başarmıştır(!) din sömürüsü, yolsuzluk, hırsızlık, adam kayırma, baskıcı ve faşist söylemleriyle suçlanmak(!) hep zeki ve yakışıklı olmanın dezavantajıdır sözlük.
buz pateni kıyafetlerinden tahrik olup sansürleyen zihniyet, sporun ve sporcunun bu kadar değersizleştirildiği bir memleket varken olması normal durumdur. Zira zannımca protesto edilmesi gereken olimpiyattır. Onlarca sokak hayvanını katleden, lgbt üyelerinin katılımına ket vuran bir olimpiyat düzenlemek spor ahlak ve ilkelerine aykırıdır. Google bu durumu pek güzel eleştirmiş, logosunu renklerle süsleyip her bireyin herhangi bir ayrımcılığa maruz kalmaksızın spor yapma hakkını anlatan olimpiyat ilkelerinden birini paylaşmıştır. Soçi'de ki çerkes katliamına saygı duymamak ve hassasiyetlerini görmezden gelmekte yanlış olur. Bu şartlar altında barışı simgelemek gibi bir misyona da sahip olan olimpiyatlar bu şekilde olmaz olsundur.
hayalimdir, tepesine hat açıp doksan inişi yapmak. Tabi izin mizin zımbırtıları olur yaptırmazdı şerefsizler. Gerçi Paris'e gitsemde yaptırmazlar sanıyorum. O vakit küçük bir karabin takıp fotoğraf çektirirdim. Başka ne olacak ego tatmini.
Keşke katılabilseydim dediğim protestodur. Desteklenmelidir. polis yine saldırmış gaza, suya ve copa sarılmıştır. Yaptığınız pislikleri ört pas etmek için sansür uygulayamazsınız! Parasını ödediğim internette hangi siteye gireceğime karışamazsın! #sansüredurde#internetimedokunma !!
Tayyar Ahmet'in sonsuz sayılı günleri ile an itibari ile eğlendiren, hadi gelsenize ibneler diyip lokum dağıtan grup. Moruk yok böyle bi sinemaaa şalalala şalalalaaa diyerek eşlik ediniz bu tatlı insanlara.
sadece ayın yedisinden yedisine uğradığım bankadır kendisi. o vakitler hunharca kalabalık olur sinir olursunuz. Bir de avans veriyor eksiye falan düşüyoruz güzel yani yavaş mavaş avans bu boru değil!
Akümak ile birlikte severek yaptığım, keşif ve ekip ruhunu güçlendiren doğayı sevdiren harika bir spordur. Srt (serbest tırmanış) eğitiminin alınmasıyla dikey mağaralara girmek mümkündür. -100 metreye indiğinizde tarif edilemez şeyler hissettirir mesela. Kampçılık eğitimi de verilir. bilinen bir spor olmamasının yanında dağcılık ile karıştırılır. Karıştırmayınız. Martel'de 'Her kilometrekaresinin haritası çıkarılmış bir gezegende kaşiflerin keşfedebileceği bir şey artık kalmadı.Ama yerin altında? diyerek pek güzel söylemiş. yani diyeceğim o ki oldukça ilginç bir deneyim ve spordur kendisi.