kış güneşi.
buzdolabını açıp, yiyebilecek uygun bir şey bulamadıktan sonra etkisi geçen histir.
senin parmağını kessem acı hissedersin; lakin ölü bir adamın parmağını kessem acı hissetmez. ruh var arkadaş.
cahillik kokan bir başlık daha. buyrun.
başlığı açan arkadaş;
Allah'ın verdiği canı kendim alacak kadar sapıtmadım çok şükür.
iman, edep ve güzel ahlak.
başını cama yaslayıp, kemençe dinlemek.
ölmekten ziyade, amelimizden korkmalı.
her fenerbahçe-bursaspor maçında sormaktan bıkmadığım ve aşırı eğlendiğim sorudur.
şehitlik mertebesinden bihaber olanların uydurduğu durumdur.
memleketim olarak; en çok özlediğimdir.
triliçe denen şey gayet basit; sütlü, cıvık bir kek ve üzerinde meyve jölesi.
"kısa dönemlik özgüven patlaması." kitabı okuduğunuzda size aşılanan özgüven, kitabı bitirdiğinizde tamamen sona eriyor.
bundan bi 50 yıl sonra torunlarınız size "dede/nine ülkemizde bunca olaylar yaşanırken siz ne yaptınız" diye sorduklarında; "acunu izliyorduk" demeye utanmayacaksanız, buyrun oturup izleyin.
yaratılan her insan kalu belada Müslüman olduğunun sözünü vermiştir. ha sonradan döndün başka.
zaman böylesine hızlı ilerlerken vaktimizi çokça boşa harcıyor olmamız, tam manasıyla içler acısı.
kesinlikle dost. kakaolu sütünü denemeyen varsa çok şey kaçırmıştır.
hayatın devam ediyor olmasının nedeni ile aynıdır. bir yaratıcı vardır ve evreni daima kontrolü altında tutuyordur.
bugün öleceğimi bilsem, yarın da ölü olcacağımı bilirdim.
sen şimdi çocuğunu diskoya bara götürürsen, yaşlandığında o seni nereye götürür tahmin etmek zor değil.
olursa da vardır bir hayır, olmuyorsa da.
"ağız tadını bozan ölümü çokça hatırlayınız"
türbansız olduğu halde dışarı çıkan kız kadar normal bir durumdur.
ah şu insanlar ne kadar cahil diye düşündüren başlık.
hayal kırıklığı ile sonuçlanandır.
kitap okuyan türbansız kadar normal olan durumdur.
istemsiz olarak tavana bakarak telefonla konuşmak.
çok gezen daha iyi bilir çk okuyana göre zannımca.
daha fazla entry yükleniyor...
