"dabi dabi" deyiminin her yeni kurulan şirkete isim olarak konulduğu dönem göz önünde bulundurulursa ( ki bu meltem cumbul'la olgun şimşek'in dizisiyle aynı döneme denk geliyor ( ki bu da nereden baksan 6-7 sene demek (ki parantez içinde parantez kullanmak da çok gereksiz bi şeydir aslında))) pek de yeni sayılamayacak bir mısır çerezi markasıdır. 6-7 sene sonra ulusal kanallarda reklam yayınlatacak gücü bulduklarına göre iyi de kazanıyorlardır. reklamları hakkında yapılan "ıyyy","öehh" gibi yorumlara rağmen herkesin mısır çerezi olduğunu bilmesi de ayrı bir ilginçliktir. şimdiiiğ;
eğer "reklamın iyisi kötüsü olmaz" sözü doğruysa adamların başarılı bir strateji izledikleri sonucuna varılabilir, sonuçta bir şekilde "dabi dabi"nin bir mısır çerezi markası olduğu herkesin belleğine yerleşmiştir. yok eğer "olur mu kardeşim öyle şey, ben her gün 10 paket mısır çerezi yerim, bu reklamlar yüzünden benim gibi bir müşteriyi kaybettiler" diyenler çoğunluktaysa o zaman ciddi bir hata yapmışlardır.
bir mısır çerezi markası üzerine böyle uzun uzun yazmak da parantez içindeki parantez kadar gereksizdir aslında, biliyorum. engel olamadım kendime. 6-12 yaş aralığına hitap eden bir mısır çerezi markasının reklamlarının daha çok 20 yaş üstü kesim tarafından izlendiği konusuna girmedim bile dikkat ederseniz.
atv'den show tv'ye geçişiyle sezonun en flaş transferi olmuş, yeni sezona da bomba gibi giriş yapmıştır. bu felaket tellalı yorumcumuz yeni programının* izlediğim 1 saatlik bölümünde 2 teknik direktör öldürüp bir sürü de futbolcuyu sakat bırakmış, kaleci volkan'a da meyve halinde yeni bir iş bulmuştur. olimpiyatların türkiye'ye ancak 2088'de geleceğini söylemesiyle stüdyoda bulunan ajanstan toplama sabah sabah seda sayan kırması seyircilerin gönlünü de fethetmiştir. 2 gol, 3 asist, 1 top çalma, bravo valla..
hangi tarafın sınav zamanı olduğuna göre değişik sıfatlarla değerlendirilebilir. mesela terk edilen tarafın sınav zamanıysa, vicdansızlıktır. terk edenin sınav zamanıysa psikopatlıktır. herhangi üçüncü bir kişinin sınav zamanıysa bi isim bulamadım şimdi..
"kapı bile mutlu" şeklinde bir serzenişi olan depresif ve paranoyak robot marvin'in lakabıdır (bkz: marvin the paranoid android). bilindiği üzere radiohead'in de bu karakterin ağzından yazılmış çok güzel bir şarkısı vardır, ancak kesinlikle en güzeli değildir.
söz konusu sürenin büyük bir bölümünün tarafların birbirini tanıma çabalarıyla geçmesinden kaynaklanan durumdur. eşler birbirlerini tanıdıktan sonra diğer evlilik türleriyle şartlar eşitlenir, sonraki süreç tamamen aynıdır.
kendi içinde çelişen bir intihar çeşididir şahsi kanaatimce. çektiği acıların ağırlığının altında ezilmiş bir insanın bu acılardan kurtulmak için en acı veren yöntemlerden birini seçmesidir. halbuki silahı şakağına dayayıp tetiği çekiverse ne gam kalır ne tasa. fonda da durumun nezaketine göre bir without you i'm nothing ya da bir creep çalarsa da üff yani, gayet dramatik olur. ha, hal-i hazırda bir silahı bulunmayanlara da çeşitli tavsiyelerde bulunabilirim, ama eşşeğin aklına da karpuz kabuğu düşürmek istemem. hal-i hazırda düşürmüş de olabilirim gerçi. kısfmet.. hal-i hazırda..
sınavda tek soru sorup o soruyu birbiriyle bağlantılı 10 şıkka bölen hocaların dersinde yapmamak için ayrı bir hassasiyet gösterilmesi gereken şey. yapıyorsanız da ilk şıkta yapmayın, 100 beklediği sınavdan 0 almak insanda ciddi özgüven kayıplarına neden oluyor. evet kendimden biliyorum..