bugünlerde fındıklıdaki merdivenlere yapılan gri tecavüzü gördüğümde aklıma gelen sanatçı.
Kendisi boğaziçi köprüsü'nün altındaki 7 şeridi gökkuşağı'nın 7 rengiyle süslemek istemiş, izin alamamıştır/verilmemiştir. köprülerin isimleri dahi ismi konulan şahıslardan arındırılıp devletin griliği ile bezenirken, bu fikir elbette ki çok uzaktadır, çok ütopiktir. Ancak köprünün altından geçerken, beton yığınının ötesinde, bakmaya değer bir şeyler koyma fikri dahi takdire şayandır. umarım bir gün gerçekleşirdir.
son günlerde bild, the daily telegraph gibi önemli yayın organları ve bilim dünyasını meşgul eden "garip yaratığı" bulan çiftçidir. ufak yaratık fareler için kurduğu kapana takılmıştır. marao, bunu önce kötü bir şaka sanmış, sonra korkarak yaratığı suda boğmuştur. bu başına gelen ilginç olayı daha da ilginçleştiren bu meksikalı vatandaşın ölüm şeklidir. zira arabasının içinde yanmış vaziyette bulunmuştur. incelemeler göstermektedir ki vücudundaki yanıklar normal bir ateşle değil ancak demiri eritebilecek düzeyde bir ısının oluşturabileceği yanıklardır. dedikodular ise bu "x-files" hikayesini daha da süslemektedir. çünkü dedikodulardan biri marao'nun 2. bir uzaylı bulduğunu heryerde söylediğinden ötürü, küçük yaratığın arkadaşlarının onu yaktığı şeklindedir..
olağanüstü bir chris isaak şarkısıdır. bünyede tesiri ağır olabilecek türden bişeydir.
children lieing in there beds.
just remember what your mother said.
don't you worry, don't you cry.
little black flowers grow, in the sky.
in the sky.
make a promise, cross your heart.
kings vow that we'll never part.
sign in blood and hope to die.
little black flowers grow, in the sky.
in the sky.
and i believed you.
i believed you when you said you would be mine.
tell me mother, will i die.
yes my child and so shall i.
and never know the reason why,
little black flowers grow, in the sky.
in the sky.
and i believed you.
i believed you when you said you'd cried,
believed you when you said you'd try,
believed you when you said you loved me too.
i believed you.
