galiba bu sondu. gerçek bir son; hakettiği gibi, konuşmaya bile tenezzül edilmemiş, telefon ekranından görünebilen bir son. artık ekranlardan görünenlere son.
emre belözoğlu'nu bıraktık bir kenara -ki onun da açıklaması imkansız- semih şentürk'e milli maçta türkiye tribünlerinden saldıran babası meçhullere 'orospu çocuğu' diyerek gayet yerinde bir tespit yapmış olduğuna kanaat getirdiğim yazardır. zamanında arda turan'ın 'anamı sikseler fenere gitmem' gibi dokunaklı açıklamalarının ardından bile saracoğlu'nda milli maç hatırına kendisine dokunmayan, milli forma giyen herkese o formanın içindeyken aynı kıymeti veren bir taraftar grubunun mensubudur.
bugün damadımızın gazetesi takvim'de sürmanşetten kendisine yapılan ağır eleştiri ile operasyon artık açıkça ilan edildi. cem uzan infazının benzeri kapıda; gelgelelim bu defa daha temkinli bir infaz izleyeceğiz. elde infaza sebep gösterilecek direk bir sebep olmayınca endirekt yollardan gidiliyor an itibariyle. turkcell hisseleri konusundaki uluslararası gelişmelerden sonra şike soruşturmasının zamanlaması enfesti. lig tv'yi zayıflatıp sıfırın altına indirerek türkiye'nin yarısını trt ekranlarına kilitleyip ihaleyi feshettirecek bu yöntem, önümüzdeki sene damadımızın atv'sinin lansmanının yapılacağı dijital platforma taşınırsa kim şaşırabilir? bu şike fırtınasının cidden ümit karan'la bülent uygun'un 200 bin doları meselesinden koptuğunu mu düşünelim?
şahsi kanaatim hedefteki adam olduğudur; kendisi aleyhine kurulmuş ve birkaç sene önce düğmesine basılmış düzenek ivme kazanarak çalışmaya devam etmektedir.
yoksa korcan golü bilerek mi yedi? yoksa bir kısmı şimdiden kaybedilen 1 milyar dolara yakın paranın konusu bu mu? yoksa iyi bir çocuk olursak biz de şirinleri görebilir miyiz?
yaşanan hayal kırıklığının ardından insanın elini yıkayıp banyodan çıkması gibi bir hissiyata kapılmasına yol açan telkin. yani herkes masum; tek sebep olmayınca olmaması, işte bu kadar basit.
sadece akşam eve döndüğümde kapıyı bana açan karımın o olması ve bir akşam çayını mutfakta beraber demlemek hayallerinden kurtulamadım. hele onu da bir atlatayım, tamamdır.
son derece yerinde tespit, haklı iddiadır. zira gerçek komünistler ekonomi ile üretim ve tüketim dengelerini miras, burjuvazi ve güçlünün gücüne güç katmasına hizmet eden matematiksel formüllerle değil; üretimi iş/insan ve tüketimi üretim/insan gibi geri zekalı ama bir o kadar da 'medeni' hesaplar.
teoman'ın bu memleketin havuz görmemiş büyük bir kısmı için gayet anlamsız bulunan tasviri. yamuk entelektüel- kronik melankolik liseli ibne bir kitleden fazlasını pek etkilemez.
tertemiz bülent tulun'dan sonra eski başkan adnan polat'ın da 'şüpheli' sıfatıyla ifade verecek olmasından sonra bir daha hatırlanan iddia.
mis... bu mis camia hakkında nasıl böyle şeyler düşünülebilir? inanamıyoruz, bu dünyanın en temiz spor kulübü mü son 20 dakikada kümede kalması kesinleşmiş bir denizli'nin allahsal savaşı için teşvik primi vermiş? mantıklı olmalı insan, böyle şüphe mi olur amına koyim ya? tertemiz haluk ulusoy dönemleri, zalad olayları, derwall'in performans arttırıcı iğneleri... bunların hepsinden aklanarak çıkmış bir camia için bu ne cüret beyler?*