aslında dün akşam olan, ama bugün şu saatlerde yeni haber olarak internete düşen baskındır. 1 şantiye çalışanı ölmüş , 10 kişi kaçırılmış. artık 1-2 ölüm haber değeri taşımıyor.
lazkiyeden getirilen 1500 türkmenin çadırkente yerleştirilmesi sonucu mülteci suriyelilerin gerçekleştirdiği eylem. yerine suriye bayrağı asmışlar. aynı zamanda çıkan olaylarda bazı polisler göstericiler tarafından silahları alınmak suretiyle rehin alınmış. işte muhalifler. alın size.2 günde yedikleri kaba pislediler. bi de diyorlar ki esad haksız. suriye deki olaylar batı ve türkiye basınının anlattığı gibi değil.
gündem bu kadar doluyken ortaya atılan yeni proje. yola izmarit atamıyacan. sigaralık yoksa elinde söndürecen herhalde. ulan adam yolun ortasını balgam gölü yapıyor, sokağın ortasına işiyor,sıçıyor;yetmiyo metrobüse sıçıyor. senin uğraştığın adamın yola izmarit,sigara kağıdı atıp atmaması.
insanların ne kadar bilinçsiz şekilde araba kullandığı ortadayken, bunu önlemek için caydırıcı cezalar gerekirken; suçu, suçluyu, cehaleti iyice koruyacak bir uygulamaya daha geçiliyor. diyelim trafikte 3 kural ihlali yaptınız. 3 ayrı ceza yerine meblağ olarak en ağırıyla cezalandırılıyorsunuz. amaç da kişiyi mali durum açısından zorlamak değil, bir daha suçun işlenmesini önlemekmiş. sen mali açıdan zorlarsan adamı, kaza da yapmaz. neyin kafasını yaşıyorsunuz?
sözlükte de kendini açıkça gösteren durum. son bombardımanda sanki dağa ekip gönderip sayım yapmışcasına kesin veriler veren genelkurmaya bu kadar bağlılıkla inanmak komik. son yıllarda insanların güvenini yitirecek her şeyi yapan bu kuruma
koşulsuz bağlanılmamalı. dağlıcada 4 sene önceki baskında 8 askerin kaçırıldığını kabul etmeyip roj tv de bu askerlerin görüntüleri yayınlanınca kabul etmek zorunda kalan, göz göre göre insanları ahmak yerine koyan bu kurum güvenilirliğini çoktan kaybetti.
ama hala savunuluyor. adamlar işlerine gelince 80 yaralının hastanelere tedavi amacıyla götürüldüğü yönünde kürt kaynaklarının bilgisini kabul ediyor. ama 7 sivilin bombardımanda öldüğü bilgisini kabul etmiyorlar, ki bunu bölgedeki en yetkili ağız barzani söyledi. işine yarayanı kabul et, gerisini kes at. nasıl olsa size inanan bir sürü aptal var.
habertürk' te yaptığı açıklamalarıyla belli olan kötü niyetidir. Adam tsk nın verdiği kayıpları askerlerin tutuklu olmalarının ordu üzerinde yaratmış olduğu çöküntüye bağladı zat-ı muhterem. Afedersin ama sağını solunu bilmeyen askerler, sıçmayı bilmeyen adam var. Komutanların, üst düzeyler moralini bozsa da er bunu ne umursayacak; ne moral çöküntüsü yaşayacak? Sanki herkes siyaset uzmanı!
muhalefet etmek kayıtsız şartsız her şeyi iktidar partisine yüklemek değildir. sen böylesine bir olayı buna bağlıyorsan, ölülerin üzerinden bile prim elde etmek istiyorsun demektir. yazıklar olsun!
sultanahmet meydanında ziyaret ettiğim ücretsiz sergi. maalesef icatlarla ilgili bilgiler sanki meydan laorusse dan kopyala yapıştır yapılmış gibiydi. sergide bazı icatların maketi var. bunlardan biri de filli saat.
var böyle insanlar çevrede. ne zaman görsek yolumuzu değiştirmek, görmezden gelmek istedim
mesela bir mesele tartışıyosunuz:
-abi bu adamlar da şunu şunu yaptılar.
-yok o öyle değil,zamanında şu şu oldu bık bık
-ama şu da olmuştu?
-bak şimdi olayın aslı...
tamam kardeşim biliyosan söyle ama benim burda demek istediğim o her şeyi bilen tipler. ya bu nasıl bir halidir.bi bakmıyo musunuz kendinize?
bazısı hiç karşısındakine konuşma hakkı vermeyip hep kendi söyler ya en kötüsü de bunlardır.
başımız dara düşer "ya allah "deriz ya kemalizm de biraz buna benziyo efem.
ne zaman biri dara düşşe sarılır buna "bennn atatürk ilke ve inkılaplarına bağğlııı..." devam eder böyle cümle. dolandırıcılıktan mı suçlandın, devleti milleti mi soydun başlarlar kemalizme sarılmaya.işte böyle insanların eline düşmüş, dara düşünce kurtulmanın aracı olmuştur bu ideoloji...
din, allah, peygamber, kemalizm. farketmiyor, ortak noktaları darda kalınca insanın aklına gelen şeyler olmaları...
çözümü ne ayrı bir kürt devletinde ne de asimilasyon politikalarında gören yazar, kitabında farklı kimlikleri hoş görüp bunlara özgürlük sağlayarak ve bu kimlikleri bir üst kimlikte birleştirerek çözümün olacağını söylüyor. kitabın kötü tarafı bu düşüncelerin kitabın farklı yerlerinde 329876543 kere tekrarlanması. bu yüzden bi yerden sonra okuduğunuz bu kitaptan erol manisalı tadı alabilirsiniz.
kazanıp başladıktan sonra bitirene kadar "acaba mezun olunca ben ne iş yapacağım" düşüncesinin kafanızda dolaştığı yıllardır. her an her saniye hayat koşullarını görünce " kendimi geliştirmeliyim bi şeyler yapmalıyım"
diyerek boşa giden her anınızın size batmaya başladığı dönemdir.
hele hayatın sorumluluğumuzun olmadığı bir dönemi hiç değildir. bu yıllarda baba parası yemek bile insana koymaya "niye part -time bi işte çalışıp kendi harçlığımı çıkartmıyorum " düşüncesi kafada oluşmaya bşlar.iş hayatının bi hazırlık aşamasıdır üniversite yılları. en rahatı için; (bkz: lise yılları)
istanbul üniversitesinde genellikle birinci sınıftaki iktisada giriş derslerine giren sevgili bir profesör doktor. sınavlarına çalışmaya gerek yoktur. 80 90 beklediğiniz sınavda notunuzu 20 lere 30 lara çeker, merak etmeyin. burdan kendisine şunu diyorum: giffen paradoksları içinde boğulasın emi!
haydar baş beyefendimizin sahip olduğu televizyon kanalında, haydar baş ın yazdığı " millli ekonomi modeli "
kitabına övgüler yağdırıp atıp tutan, haydarın kanalına göre harvard üniversitesinde profesör olan adam.
merak edip bi bakmıştım. profesör dediğin biraz ağır vakur olur. yalan mı? bu adamda ise bu kelimelerin tek bir harfi yoktu. üstündeki takım elbise çok iğreti duruyordu. sanki ilk kez giyiyomuş gibi. biraz dinledim .adam ortaokul ingilizcesiyle konuşuyor hem de türkçe telaffuzla. ama profesör ya...
google a girdim adamın adnı yazdım. madem profesör bir iki
makalesi vardır di mi? ama o da ne! adamın ismine meltem tv,
mesaj tv, yeni mesaj gazetesi dışında ulaşamıyorsunuz. o taraflı kaynaklardan ulaştığınız bilgilerde de sadece haydar baş beyin bu kitabıyla ilgili görüşleri var eric in. çağın dehası , bilge insan falan...
işte böyle. adam alenen milleti keriz yerine koyup insanlarla kafa buluyo. bravo haydar hoca ya.